Dolar kuru serbest
Mart 2019 ve Temmuz 2020 dönemlerinde, Londra piyasasında Türk Lirası (TL) gecelik swap (takas) faizi anormal seviyelere yükseldi. Faiz oranı sonraki günlerde hızla düşse de, ortalamanın çok üzerinde kaldı. Dalgalanma devam etti. Mart 2019 örneğinde, USD/TL paritesi takip eden dönemde yüzde 18 yükseldi. Temmuz 2020 örneğinde, dolar kuru sonraki aylarda yüzde 25 arttı. Bunlar bir analoji olarak düşünülebilir.
Dolar kurunu indirmeden, enflasyonda kalıcı bir düşüş olmayacağını düşünenlerdenim. Son yıllarda bu konuda tecrübe kazandık. Bundan sonra olası senaryo; döviz kurlarının yüksek kalacağı, dolayısıyla enflasyonun istediğimiz seviyelere düşmeyeceği, buna göre piyasa faizlerinin yüksek olacağı bir makroekonomik iklimdir. İşi gereği ekonomiyi takip edenler; büyüme oranı, enflasyon, cari açık gibi göstergeler için tahminlerini güncelleyecekler. Önceki dönemin politikası; fiyat istikrarını sağlamak için iyi bir iletişim kurmak ve faizi yükseltmekti. Bunun TL’yi değerlendireceği düşünülüyordu. TL’nin güçlenmesi isteniyordu. Bu yazıyı yazdığım sırada USD/TL kuru 8,37 seviyesindeydi. Başkan görevine başlayalı 12 gün oldu. Merkez’den yeni dönemdeki kur politikasıyla ilgili henüz bir mesaj gelmedi. Döviz kurunu kendi hâline bırakmışız gibi gözüküyor. Son iki yılda kura müdahale etmek için yüklüce dolar satıldı. Merkez bankası rezervleri tartışma konusuyken böyle bir yola artık gidilmez. Mayısta enflasyonun zirveyi göreceğini düşünüyorduk. Kurda yaşanan son yükseliş bunu ötelemiş olabilir. Enflasyonun durumu netleşene kadar faiz silahı kullanılmaz.
Kurların tamamen piyasada belirleneceği bir döneme girdik. Döviz kurlarındaki muhtemel artışlar ihracatçıları memnun edebilir. Tabii ihracatçıların maliyetleri de yükselecek. Yerleşikler kasım-mart döneminde dövizlerini bozdurmadılar. Bundan sonra da bozdurmayabilirler. Yüksek seviyelerden dolar satışları, sonrasında düşük seviyelerden alımlar her zaman olabilir. Rezervleri güçlendirmek için döviz alım ihaleleri de önümüzdeki dönemde gündeme gelebilir.