Doktora gidenlerin yüzde 60’ı ‘birinci basamak’ta yer alıyor, ‘mobil’e geçelim

TEZ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İbrahim Kurt ile Dr. Cenk Tezcan, Swedish Care CEO’su Magnus Norberg’le şirketin Türkiye ayağını kurmak üzere görüşürlerken, ülkemizdeki doktora gidiş frekanslarıyla ilgili verileri inceledi:

-          Türkiye’de yıllık “birinci basamak” muayene sayısı 300 milyon dolayında seyrediyor. Bunların yüzde 60-70’inin fiziki olarak doktora gitmeden, mobil uygulamalarla sıkıntısını çözebileceği öngörülüyor.

Dr. Cenk Tezcan, şu verinin altını çizdi:

-          Türkiye’de 1000 kişi başına düşen hekim sayısı 1.7…

Ardından şu noktaya işaret etti:

-          En hafif vakalarda bile fiziki olarak doktora, hastaneye gitmek, zaman ve para kaybına yol açıyor. Oluşan kuyruklar nedeniyle hasta ve doktorlarda stresi de tetikliyor.

Toplantıda şu hesap üzerinde görüş birliği oluştu:

-          Ortalama 50 kişinin çalıştığı bir şirkette 5 kişinin doktora gitmek için izin istemesi ayda 2.5 gün iş kaybına neden oluyor.

Swedish Care global CEO’su Magnus Norberg, Dr. İbrahim Kurt ve Dr. Cenk Tezcan’dan söz konusu verileri dinleyince Türkiye pazarı konusunda heyecanlandı:

-          Mobil sağlık formülüyle Türkiye’de çözümün bir parçası olmak, zaman kaybını azaltmak, maliyeti düşürmek isteriz. Bizim “DoctorNow” adını verdiğimiz model, dünyada kanıtlanmış bir konsept.

Dr. İbrahim Kurt yüzde 25 hisseyle kişisel olarak girdi, 20 dolayında yatırımcı bir araya geldi, Dr. Cenk Tezcan’ın Genel Müdürlük görevini üstlendiği “Swedish Care Sağlık Hizmetleri A.Ş.” kuruldu.

Dr. Cenk Tezcan’la geçenlerde “mobil sağlık çözümleri” üzerinde sohbet ettik. Önce sistemin nasıl çalıştığını anlattı:

• Mobil uygulamada kullanıcılar doktora bağlanmadan önce yapay zeka tabanlı asistana soru-cevap şeklinde şikayetini aktarıyor.

• Bu sürecin ardından hasta 10 dakikayı aşmayan bekleme süresi sonrasında rahatsızlığı ile ilgili uzman hekime görüntülü olarak bağlanıyor.

• Sistemde görevli hekim, birinci derece rahatsızlıklarla ilgili reçete yazabiliyor.

• Ülkemizde hasta SGK kapsamında ilacını eczaneden ücretsiz alabiliyor.

• Gerektiği durumlarda doktor hastayı ilgili üst basamak hekimlerine ve sağlık kuruluşlarına sevk edebiliyor.

• Gerçekleştirilen her uzaktan görüşme sonrasında hastaya ekspertiz (hastalık raporu) gönderiliyor.

Swedish Care’in iştiraki “DoktorNow”ın Türkiye’deki faaliyetlerine kısa süre önce şirketlere dönük başladığını bildirdi:

-          Ülkemizde 50 kişinin üzerinde çalışanı olan şirketlerde hekim bulundurma zorunluluğu var. Mevcut sistemde doktorlar zaman sıkışıklığı nedeniyle hizmet verdiği şirketi bazı durumlarda haftada bir kez ziyaret etmek durumunda kalabiliyor.

Mobil sistemin birinci basamak başvurularını rahatlıkla karşılayabildiğini vurguladı:

-          Hasta, birinci aşamayı doktorla canlı görüşme ile çözebiliyor. Canlı görüşmede doktor gerekli görürse, konunun uzmanı hekime fiziki muayene için yönlendirebiliyor.

Ardından ekledi:

-          Özellikle kamu hastanelerindeki hasta yükü biliniyor. Mobil sağlık hizmetleri, hastanelerdeki “birinci basamak” yükünü hafifletebilir. Hatta yaygınlaştığında ortadan da kaldırabilir.

Swedish Care’in Türkiye’ye ilk adımını 1.5 milyon Euro’luk yatırımla attığını kaydetti:

-          Hastanelerde acil servisler sayesinde 7 gün 24 saat sağlık hizmet veriliyor. Mobil sistem de 7 gün 24 saat dijital sağlık hizmeti sağlıyor. Swedish Care olarak Türkiye’deki yatırımlarımızı artırmayı hedefliyoruz.

Türkiye’de uzaktan sağlık hizmeti mevzuatının 2022 yılı Şubat ayında çıktığına dikkat çekti:

-          Dijital sağlık hizmeti modeli, kronik hastaların sadece ilaç yazdırmak amacıyla fiziki olarak doktora gitme gereğini ortadan kaldırabilir. Kronik rahatsızlığı olan hastalar canlı görüşmelerle rutin muayene işini çözebilir, ilacını yazdırabilir.

Mobil sağlık hizmetinin Swedish Care örneğinde şirketin merkezinin bulunduğu İsveç’teki etkisini örnek gösterdi:

-          Dijital sağlık hizmeti, İsveç’te hastanelerin yükünü yüzde 40 oranında azalttı.

“Doktor Now”da görevli hekim sayısını bu yılın sonuna kadar 100’e çıkacağını bildirdi:

-          Önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye’de dijital sağlıkta kullanıcı sayısının dünyada dikkat çekecek noktalara ulaşmasını bekliyorum.

Dr. Cenk Tezcan, Dijital Sağlık Derneği’nin bir süre önce kurulduğunu aktardı:

-          Biz de Dijital Sağlık Derneği’nde yerimizi aldık…

COVID-19 pandemisi, birçok sektörde dijitalleşme temposunu hızlandırdı…

Dijitalleşmenin sağladığı olanaklar, sağlık alanında da kendini göstermeye başladı…

Eray Uğurelli’nin önderliğinde anne-çocuk sağlığına dönük pandemide yola çıkan Kidolog, İsveç’teki Swedish Care’in iştiraki “Doktor Now”ı Türkiye’ye girmesi, sağlıkta dijitalleşme adımlarının hızlandığını ortaya koyuyor… 

İlk otele 24 yaşında girdi, Kapadokya’yı da zincirin halkası yaptı  

KASIM 2021’de, COVID-19 pandemisinin en sıkıntılı döneminde Lucis Initiative ve Assembley Buildings’in kurucusu, Avantgarde Collection adlı otel zincirinin patronu İsmet Öztanık’la İstanbul’da “Eskiyer” adlı mekanda buluştuğumuzda söze şöyle girdi:

-          İstanbul, dünyaya açılma öncesi er meydanı gibi…

Öztanık, Bodrum’daki “Eskiyer”e ortak olmuş, markayı daha sonra İstanbul’da Yeniköy’e de taşımıştı. O gün İngiltere’deki yatırımına da değindi:

-          İngiltere, çok iyi tanıdığımız bir pazar. 2020 yılı Temmuz ayında yiyecek-içecek zinciri “Market Halls”un çoğunluk hisselerini İngiltere merkezli girişim sermayesi fonu Gees Cour Partners’la (GCP) birlikte Lucis Girişim olarak almıştık.

Şeref Oğuz, Servet Yıldırım ve Mustafa Kemal Çolak ile birlikte geçenlerde İsmet Öztanık’la buluştuk. Öztanık, otel yatırım ve işletmeciliği tarafıyla konuyu açtı:

-          24 yaşındayken hayata geçirdiğim Avantgarde markasıyla işlettiğimiz otel sayısı 5’e çıktı. 4’ünün yatırımcısı aile olarak biziz. Şişli’deki otelde sadece işletmeciyiz.

Kapadokya’da devraldıkları “Alfina Otel”e değindi:

-          Otelde 46 anahtar, yani oda var. Kapadokya, ülkemizin önemli turizm destinasyonlarından biri. Dünyadaki tüm kıtalardan turist Kapadokya’ya geliyor. Aldığımız oteli mimar Efe Aydar’ın dokunuşlarıyla yeniden tasarladık.

Kapadokya’da geceleme süresinin kısa olduğuna dikkat çekti:

-          Kapadokya’da turistlerin konaklaması genelde 2 geceye sıkıştırılıyor. Oysa, Kapadokya öyle iki geceye sıkıştırılacak bir destinasyon değil.

Şu noktanın altını çizdi:

-          Kapadokya daha çok balon turu, halı, kilim ve çömleklerle öne çıkıyor. Bu da Kapadokya çok dar kapsama sıkıştırmak anlamına geliyor. Turistin Kapadokya’da en az 3-4 gece konaklamasını sağlayacak plan yapmamız gerekiyor.

Kapadokya turizminin mevcut özelliğine vurgu yaptı:

-          Kapadokya’da en pik sezon ilkbahar ve sonbaharda yaşanıyor. Oradaki otelimizin adını “Avantgarde Refined Kapadokya Caves” olarak belirledik.

Yeri gelmişken Bodrum Yalıkavak’taki otelle ilgili bilgi verdi:

-          2012 yılından beri hizmet veren Yalıkavak’daki otelimizi de elden geçirdik. Bir anlamda sıfırladık.

İsmet Öztanık, yaptığı işlerde turizmci şapkasının daha öne çıktığını üstlendiği bir görevle ortaya koydu:

-          Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nda (TGA) Marmara Bölgesi’ni temsilen Yönetim Kurulu Üyesiyim.

Çatı markaları olan “Lucis”i nasıl belirlediklerini şöyle anlattı:

-          Lucis, babam Lütfi Öztanık, kardeşim ve CEO’muz Cenk ve benim isimlerimizin baş harflerinin birleşmesinden türettiğimiz marka.

Otelleri iki ayrı segmentte sınıflandırdıklarını kaydetti:

-          Şehir otellerimizi “Avantgarde Urban” altında toplarken Kapadokya ve Yalıkavak için de “Avantgarde Refined” adını benimsedik.

İsmet Öztanık, ailesi ile birlikte otel yatırımları ile işletmeciliğinde yavaş ama emin adımlarla yol alıyor…