Doğum sonrası kısmi süreli çalışma: Annelere destekleyici bir seçenek

Celal ÖZCAN
Celal ÖZCAN VERGİ PORTALI

Doğum sonrası iş hayatına dönüş, çalışan anneler için oldukça karmaşık ve zor bir süreçtir. Bir yandan anne olmanın getirdiği sorumluluklarla başa çıkmaya çalışırken, diğer yandan kariyerlerine devam etmek isteyen kadınlar için bu süreç daha da zorlayıcı olabilmektedir. İşte tam da bu noktada, kısmi süreli çalışma modeli, annelere önemli bir çözüm sunmaktadır.

Doğum sonrası kısmi süreli çalışma 

Kısmi süreli çalışma, işveren ile çalışan arasında yapılan bir anlaşma çerçevesinde, çalışanın tam zamanlı yerine haftalık çalışma süresinin daha az olduğu bir modeli ifade etmektedir. Genellikle tam zamanlı işlerde haftalık çalışma saati 45 saat iken, kısmi süreli çalışmada bu süre genellikle yarıya düşmektedir. Ülkemizdeki iş mevzuatına göre, kısmi süreli çalışma, tam süreli çalışmanın üçte ikisi oranında ya da daha az süreyi ifade etmektedir. 

Türkiye’de doğum sonrası kısmi süreli çalışma uygulamaları, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında düzenlenmiştir ve yeni annelere iş-yaşam dengesini daha rahat bir şekilde kurabilmelerine olanak tanımaktadır.

Kısmi süreli çalışma talebi

İşçi; analık izninin, çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin hakkının veya altı aya kadar ücretsiz izin hakkının bitiminden itibaren çocuğun mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden aybaşına kadar herhangi bir zamanda kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilmektedir.

Bu talepte bulunabilmek için altı aya kadar ücretsiz izin hakkının tamamen kullanılmış olması şartı aranmamakta olup, ücretsiz izin süresi kesilerek de talepte bulunulabilmektedir.

Kısmi süreli çalışma talebinin, bu haktan faydalanmaya başlamadan en az bir ay önce işçi tarafından yazılı olarak işverene bildirilmesi gerekmektedir.

Kısmi süreli çalışma talebinin şartları

Doğum sonrası kısmi süreli çalışma talebinde bulunulabilmesi için eşlerin her ikisinin de çalışıyor olması gerekmektedir. Dolayısıyla, ebeveynlerden birinin çalışmaması hâlinde, çalışan eş kısmi süreli çalışma talebinde bulunamamaktadır.

 Ancak, ebeveynlerden birinin çalışma şartı;

- Ebeveynlerden birinin sürekli bakım ve tedavisini gerektiren bir hastalığının olması ve bu hastalığın tam teşekküllü hastane ya da üniversite hastanesinden alınacak doktor raporuyla belgelendirilmesi,

- Velayetin mahkemece eşlerden birine verilmesi hâlinde çocuğun velayetine sahip ebeveynin talepte bulunması,  

- Üç yaşını doldurmamış bir çocuğun münferiden evlat edinilmesi,

hâllerinde aranmamaktadır.

Yukarıda belirtilen kısmi süreli çalışma talebi şartları, sadece başvuru sırasında aranmakta olup, bu şartların kısmi süreli çalışma sırasında kaybedilmesi durumunda söz konusu hak devam etmektedir.

Kısmi süreli çalışma yapılabilecek işler 

Kısmi süreli çalışma;

- Özel sağlık kuruluşlarında ilgili mevzuat uyarınca mesul müdür, sorumlu hekim, laboratuvar sorumlusu ve sağlık hizmetinden sayılan işlerde tam zamanlı çalışması öngörülenler tarafından yerine getirilen işlerde (tabipler ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, hemşire, ebe ve optisyenler ile 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun ek-13 üncü maddesinde tanımlanan diğer meslek mensupları tarafından yerine getirilen işler) 

- Nitelikleri dolayısıyla sürekli çalıştıkları için durmaksızın birbiri ardına postalar (vardiyalı çalışma) hâlinde işçi çalıştırılarak yürütülen sanayiden sayılan işlerde, 

- Nitelikleri dolayısıyla bir yıldan az süren mevsimlik, kampanya veya taahhüt işlerinde,

- İş süresinin haftanın çalışma günlerine bölünmesi suretiyle yürütülmesine nitelikleri bakımından uygun olmayan işlerde,

işverenin uygun bulması hâlinde yapılabilmektedir.

Yukarıda sayılmayan işlerde ise, işverenin uygun bulma şartı aranmaksızın kısmi süreli çalışma talebinin karşılanması zorunludur.

Kısmi süreli çalışma talebinde bulunması gereken bilgiler 

İşçinin kısmi süreli çalışma talebinde, kısmi süreli çalışmaya başlayacağı tarih ile tüm iş günlerinde çalışılacak olması hâlinde çalışmanın başlama ve bitiş saatleri, haftanın belirli günlerinde çalışılacak olması hâlinde ise tercih edilen iş günlerinin belirtilmesi gerekmektedir.

Yine, işçi, eşinin çalıştığına dair belgeyi de kısmi süreli çalışma talebine eklemek zorundadır.

Kısmi çalışma talebinde işverence alınacak aksiyonlar

İşçinin kısmi süreli çalışma talep dilekçesinin, işveren tarafından işçinin özlük dosyasında saklanması gerekmektedir.

Usulüne uygun olarak yapılan kısmi süreli çalışma talebi, bildirim tarihinden itibaren en geç bir ay içinde işveren tarafından karşılanması zorunludur.

Kısmi süreli çalışmanın belirlenen günlük ve haftalık çalışma süresi içerisinde yapılacağı zaman aralığı, o yerin gelenekleri, işçinin yapmakta olduğu işin niteliği ve işçinin talebi de dikkate alınarak işveren tarafından belirlenecektir. 

İşveren tarafından; işçiye, talebin karşılandığının yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir.

İşveren tarafından süresi içinde işçinin talep dilekçesine cevap verilmemesi hâlinde, talep işçinin dilekçesinde belirtilen tarihte veya bu tarihi takip eden ilk iş gününde geçerlilik kazanmaktadır.

İşçinin belirtilen tarihte iş edimini sunmaya başlaması kaydıyla kısmi süreli çalışma talebi geçerli fesih nedeni sayılmamaktadır.

Kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatlerinin işveren tarafından çalıştığı süreye orantılı olarak ödenmesi gerekmektedir.

Kısmi süreli çalışma hakkından faydalanan işçinin tam zamanlı çalışmaya dönüşü

Kısmi süreli çalışmaya başlayan işçi, aynı çocuk için bir daha bu haktan faydalanmamak üzere tam süreli çalışmaya her zaman dönebilmektedir. 

Bu çerçevede, tam süreli çalışmaya geri dönmek isteyen işçinin, işverene en az bir ay önce yazılı olarak talebini bildirmesi gerekmektedir. 

Kısmi süreli çalışmaya geçen işçinin tam süreli çalışmaya başlaması hâlinde işverence yerine işçi alınmış olması halinde, bu işçinin iş sözleşmesi kendiliğinden sona erecektir.

Buna karşın, kısmi süreli çalışmaya geçen işçinin iş sözleşmesini feshetmesi hâlinde, yerine işçi alınmış ise bu işçinin iş sözleşmesi yazılı onayı olması koşuluyla fesih tarihinden itibaren belirsiz ve tam süreli sözleşmeye dönüşmektedir.

Sonuç olarak; doğum sonrası kısmi süreli çalışma, hem çalışan anneler hem de işverenler açısından önemli fırsatlar sunan bir çalışma modelidir. Annelere, doğum sonrası dönemde bebeklerine daha fazla zaman ayırma ve iş hayatını daha esnek bir şekilde sürdürme imkanı tanırken, işverenlere de deneyimli çalışanlarını kaybetmeden, maliyetleri kontrol altında tutma fırsatı vermektedir. Dolayısıyla, doğum sonrası kısmi süreli çalışma, iyi planlandığında her iki taraf için de kazançlı bir çözüm olabilmektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar