Doğru ile gerçek arasında karışmış akıllar…
Tarih geçmişin incelenmesi kadar, ilerlemenin ölçülmesi için de önemlidir. Şartların iyiye gitmesi gerekir ki ilerlemeden bahsedilsin. Ancak, ilerlemeyi de ölçmek kolay değil. Her yandan ve yönden yağan bilginin hangisinin doğru olup olmadığı konusunda hepimizin kuşkusu var. Ayrıca her zaman bilgi gerçeği yansıtmaz. Dolayısıyla elimize ulaşan bilgilerden yaptığımız kurguları "gerçek" diye sunamayız. "Senaryo" ya da "olasılık" dememiz daha ahlaklı olur.
Yanlış bilgilerle hazırlanmış mali tablo gerçeği yansıtmaz
İktisadi kararlar ile siyasi kararlara etki eden bilgi ve yaklaşım seti elbette farklıdır. Bu iki alanda "doğru" olan ile "gerçek" olan sürekli çelişir. Yine iktisadi kararlar mümkün mertebe gerçeğe, siyasi kararlar ise kitlenin hoşlanacağı hikayeye dayandırılır desem yanlış olmaz. Örnek vermek gerekirse yanlış bilgilerle hazırlanmış bir mali tablo işin erbabı için "çok doğru olmuş" dedirtebilir, ancak gerçeği yansıtmaz.
Şimdi işin tersinden bakalım. Yaşadığımız çağda gelişmeler, gerginlikler ve tepkiler de çoğunlukla gerçektir ama doğru bilgiye dayalı olmayabilirler. Kendini tekrar eden bir durumu da hatırlatmakta fayda var: Önemli kararlar ve toplumun bilmediği ama liderlerin bildiği gerçekler açıklanmadan önce gerginlik her zaman yükselir. Bazen kendiliğinden bazen de bir kurgu dahilinde yaşanan bu durum lastik gibi çekip uzatılmaz. Bir şekilde son bulur. Ancak hayat son yaşanan şartların zemininde devam eder. Yani daha fazla gerginlik yaşanmasa da, son yaşananlar tescil edilir ve hayat bu gerçeğin üzerine kurulur. Binlerce yılın düzeni bu. Bu durum yalnızca sade vatandaşlar için değil herkes için geçerli bir durumdur.
Doğru ile gerçeğin arasındaki farkı döviz rezervlerinden yola çıkarak şöyle anlatabilirim. "Rekor döviz rezervi" dendiği zaman bu kesinlikle doğru ve gerçektir. Ancak bu bilginin yatırımcıların rahatlaması için yeterli olmaması gerekir. Önce 128 milyar dolar, sonra 206 milyar dolar, Mehmet Şimşek döneminde de 50 milyar dolar civarında rezervlerden satış yaparak dövizi tutma çabalarının başarısızlığına şahit olduktan sonra, hangi rezerv miktarının yüreklere su serpeceği konusunda kararsızım açıkçası. Buradan hareketle "rekor döviz rezervi" bilgisinin yanında yakın tarihin bilgisini ekleyerek analiz yapınca mantıklı bir senaryo oluşturulabiliyor.
Dolayısıyla "Merkez Bankası döviz almasa döviz düşer" tezinin sadece enstantane bir durum olduğunu, TCMB'nin döviz kurlarını sürekli kontrol etmeye çalışarak kendini tehlikeli bir oyunun içinde soktuğunu görmekteyim.
Dış açık veren bir ülkenin rezervi nasıl yükseliyor?
Hep söylediğim gibi rezerv miktarı carry trade yapanları rahatlatmak için artırılıyor. Yoksa aklı başında bir Merkez Bankası döviz düşmesin diye döviz satın alarak rezerv yapmaz. Ayrıca dış açık veren bir ülkenin rezervlerinin nasıl yükselebildiği de başka bir merak konusu. Bu şartlar altında dövizin düşmesi normal olmadığı gibi daha düşük maliyetten rezerv yapmak varken buralardan döviz toplamak da mantıklı değil. Demek ki denge ve korelasyon tamamen kopmuş durumda. Yükselen faiz ve düşen borsaya rağmen yatay seyreden dolar da mantıklı gözükmüyor açıkçası. Detayların netleşmesi için fazla beklememiz gerekmeyecek diye düşünüyorum.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.