Doğal gaza harcanan her kuruş 'Yeşil Mutabakat'ı baltalıyor
AB liderleri, 2020 yılının yaz aylarında, harcamaların en az yüzde 37’sinin iklim hedeflerini desteklemek amacıyla kullanılması, kalan harcamaların ise iklime “önemli ölçüde zarar vermeyecek” şekilde yapılmasını taahhüt ederek, ekonomik iyileşme planlarının yeşil dönüşümü desteklemesi gerekliliği konusunda uzlaşmaya vardılar. 30 Nisan, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin 672,5 milyar Euro’luk “İyileştirme ve Dayanıklılık Tesisi” kapsamında sunulacak fonlarına erişim sağlayabilmesi için İyileştirme ve Dayanıklılık Planlarını Komisyon’a iletmeleri gereken son tarihti.
Wuppertal Enstitüsü, E3G ve ulusal uzmanların ortaklığında hayata geçirilen “Yeşil İyileşme Takipçisi” geçen yıl belirlenen bu hedeflere ne ölçüde uyum sağlandığını ortaya koyan bir analiz hazırladı. Bu analiz, Fransa, Almanya, İspanya, Portekiz, Bulgaristan, Romanya, Estonya, Letonya, Polonya, Slovakya, Slovenya, Belçika, Finlandiya ve Çekya’nın yer aldığı 14 ülkenin iyileşme planlarını değerlendiriyor. Bu değerlendirme, AB’deki kurtarma önlemlerinde yeşil harcamaların payının sadece yüzde 24 olduğunu ortaya koyuyor. Toplamda 422 milyar Euro olan iyileşme önlemlerinin sadece 68 milyar Euro’luk kısmı tamamen yeşil dönüşümü desteklemek amacıyla gerçekleştirilecek faaliyetlere ayrılıyor.
“Yeni nesil AB fonları gelecek nesilleri merkeze koymuyor”
E3G Kıdemli Politika Danışmanı Johanna Lehne, “Gerçekleştirdiğimiz analiz, Avrupa Birliği’ndeki birçok hükümetin, yeni nesil AB fonlarını tahsis etme sürecinde, gelecek nesilleri merkeze koymadığını gösteriyor. Önerilen planlar, ekonomik iyileşmenin dönüştürücü potansiyelini hayata geçirmede yetersiz kalıyor” diyor.
E3G araştırmacısı Felix Heilmann ise, “Fosil bir yakıt olan doğal gaza yönelik yatırımlar gibi yeşil dönüşüme aykırı altyapılara harcanan her kuruş, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı siyasi açıdan baltalıyor ve mutabakatın başarıya ulaşmasını riske atıyor. Hükümetler ve Avrupa Komisyonu, Avrupa’daki iyileşme fonlarının Yeşil Mutabakat’a zarar verme potansiyeli taşıyan önlemleri desteklememesini sağlamalı” yorumlarını yapıyor.
Değerlendirmeye göre; harcamalarının yüzde 42’sini yeşil dönüşümü desteklemeye yönlendiren Finlandiya en iyi performansı gösteren ülke konumunda. Belçika yüzde 34, İspanya yüzde 31 ve Slovakya yüzde 30 ile yeşil harcama payında iyi bir performansa sahip ülkeler. Öte yandan, Polonya (yüzde 18), Portekiz (yüzde 19) ve Slovenya (yüzde 5) düşük performans gösteren ülkeler arasında yer alıyor.
Ulusal kurtarma planları Yeşil Mutabakat’ı destekler düzeyde değil
AB üye ülkelerinin, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynakları ve temiz ulaşım çözümlerinde oldukça ihtiyaç duyulan yatırımları hayata geçirme fırsatını kullandıkları görülüyor. Ancak bu yatırımların, sınırlı bir iyileşmenin ötesine geçtiği durumlar oldukça nadir. Örneğin, Çekya ve Polonya gibi birçok ülkenin kurtarma planı, AB’nin iklim hedefleriyle uyumlu olmayan ulusal enerji ve iklim planına dayanıyor. Bu durum, iyileştirme önlemlerinin daha iddialı iklim hedeflerini hayata geçirilmesi amacıyla kullanılmadığını ortaya koyuyor. Ulusal kurtarma planlarının Avrupa Yeşil Mütabakatı’nın uygulanmasını hızlandırmak açısından sağladığı fırsat göz önünde bulundurulduğunda ise mevcut durum endişe veriyor.
Önümüzdeki iki ay, test niteliğinde
Avrupa Komisyonu ve sivil toplum kuruluşlarının çabaları, iklime en fazla zarar verebilecek kurtarma önlemlerinden bazılarını kapsam dışı bırakılmasını sağladı. Bununla birlikte, ilk bakışta yeşil iyileştirme olarak değerlendirilen önlemlerin bir kısmı, fosil yakıtların desteklemesiyle sonuçlanabilmesi olasılığı sebebiyle, halen önemli riskler barındırıyor. Bu önlemlerin bazıları, yeşil dönüşümle uyumluluk göstermeyen önlemler içeriyor. Örnekler arasında, Polonya’da doğal gaz altyapısını destekleyebilecek 3,2 milyar Euro değerindeki verimlilik önlemleri ile Bulgaristan’da 244 milyon Euro ve Romanya’da 600 milyon Euro değerinde fosil doğal gaz altyapısına yönelik yatırımların desteklenmesi yer alıyor.
Bulgaristan ve Romanya’daki yatırımlar, enerji sisteminin doğal gaza bağımlı hale gelmesi riskini barındırıyor. Bir çok ülkenin iyileştirme planında, etkin yönetişim mekanizmaları ve reformları yer almıyor. Yalnızca birkaç ülke uzun vadeli stratejilerine uyumlu yeşil dönüşüme güçlü vurgu yapıyor. Bunlardan biri İspanya. Ülke, iyileşme fonlarını, daha önce kararlaştırılan verimlilik hedeflerini uygulamak üzere kullanırken, aynı zamanda daha iddialı enerji dönüşümü hedefleri belirliyor. Uzmanlara göre, önümüzdeki iki ay, Komisyon için önemli bir güvenilirlik testi anlamına geliyor. Avrupa Komisyonu’nun mali konularda gelecekte daha çok söz hakkına sahip bir AB kurumu haline gelmesi için, İyileştirme ve Dayanıklılık Tesisi’nin başarılı şekilde uygulamaya konması gerekiyor.