Dizele şimdilik devam
Yapılan hesaplamalarda yılda 64 bin kilometreden az yol yapıyorsanız, dizelin satın alma ve kullanım maliyeti, kesinlikle ekonomik değil!
Fakat, dizel araçların nispeten düşük yakıt tüketimi ve düşük devirlerde yüksek tork sağlaması, tüketicinin büyük çoğunluğu tarafından beğeniliyor ve ikinci elde de önemli bir avantaj sağlıyor. Aslında, tam 47 yıl öncesinin petrol krizine kadar otomotiv tarihinde dizel, sadece ticari ve ağır taşıtların motoru idi. Belki biraz da, gerçek arazi araçlarının. Ama o kadar. Dört yıl önce ise otomotiv markaları, sürdürülebilir gelecek endişeleriyle dizele veda etmeye zorlanmaya başladılar. Tüm bütçeleri, dizelin yerine seçenek aramaya seferber edildi. Ar-Ge’lerde onlarca milyar dolar harcanarak, motorlar ”temiz"lendi. Adım adım hem günümüz salım standartları karşılandı ve hem de geleceğin enerji sistemleri hazırlandı.
Bu arada dizeller de iyileştirildi. Şu anda maliyetleri yüksek olsa da; bazı markaların yeni nesil dizelleri, en sert çevre normlarını karşılayabiliyor. Şimdilik "temiz" oldukları, WLTP laboratuarından ve ardından gerçek yol testleri olan RDE (Gerçek Sürüş Salımları) sonuçlarının gerçek değerlerinde de kanıtlanıyor. Azot oksit NOx salımında 168 mg/km (Level-1) seviyesinin altında kalmayı başaran yeni nesil dizellerle, Avrupa’da yerel yönetimlerin takip ettiği Alman Federal İdare Mahkemesi’nin 27 Şubat 2018 tarihli kararıyla eski nesil dizellerin yasaklandığı şehir içi ve yerleşim bölgelerine bile girilebiliyor.
Hatta; Alman Teknik İnceleme Otoritesi ve Dekra PEMS tarafından yapılmış RDE testlerinde premium markalarının 6 silindirli dizellerindeki NOx salımı, son Avrupa norm sınırlamalarının yarısından bile az, 80 mg/km’nin altında kalmaya başladı. Yani, markaların yaptıkları devasa yatırımlarla çevreye zararlı salım değerlerini artık gerçekten kontrol edebildiklerini söyleyebiliriz.
Dizellerin, benzinlilere göre halen daha düşük CO2 salımı, uygulanan en yeni partikül tutucu teknolojiler ile NOx seviyesinin daha da düşürülebilir olması ve 1 Ocak 2021’deki ağır emisyon cezalarının altında kalabilmeleri; markaların dizelleri henüz ”öldürmeyecek"lerini akla getiriyor.
Henüz geliştirilen hidrojen yakıt hücreliler ile tümüyle elektrikli araçların piyasalarda kabul görmesi ve bunların dolum istasyonlarının yeterince yaygınlaşmamış olması da, dizellerin zamanını uzatıyor.
Diğer tarafta ise; motor kontrol yazılım güncellemeleri, dual elektrik kontrollü soğutmalı egzost gazı resirkülasyonu ve NOx tutucu çift alt saklamalı katalitik konvertör gibi bazı modern parçalarla, eski nesil araçların "temizlenmesi de başlatıldı. Uluslararası Motorlu Taşıt Üreticiler Birliği OICA da, "dizeller yasaklanmamalı, geliştirilmeli ve temizlenmeli" demeye devam ediyor. Sıfır emisyon mecburiyetine kadar; artık kimsenin "pis ve sağlığa zarar veriyor" diyemeyeceği dizeller, olabildiğince "temizlenerek, en az bir çeyrek yüzyıl daha yaşacaklar.