Dış ticarette eğilim değişiyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Dış ticarette geçen yıl ilk yedi ay kesintisiz süren bir eğilim vardı. İhracat genel olarak artıyor, ithalat yüksek oranlarda geriliyor, bunun sonucu olarak da dış ticaret açığında 2018’e göre kimi aylarda yüzde 70’in üstüne çıkan düşüşler görülüyordu. Bu eğilim ağustosta durdu, eylül de ağustosa benzer şekilde geçildi ve sonrasında tümüyle farklı bir tablo ortaya çıktı.

Ekim ve kasımdaki dış ticaret açığı, 2018’e göre yüzde 200’den fazla arttı. Aralık ayındaki artış da 2018’den yüzde 58 daha fazla oldu.

Dış ticaret açığındaki artışın oranı aralıkta görece daha düşük; ne var ki söz konusu aydaki açık tutar olarak son on yedi ayın rekorunu kırmış durumda.

Aralık ayındaki ticaret açığı 4.3 milyar doları buldu. Daha önce en yüksek açık 6 milyar dolarla 2018’in temmuz ayında verilmişti. (Tablodaki sarı kutular...)

Eğilim nasıl değişiyor?

Başlıkta da vurguladık; dış ticaretteki eğilimde geçen yılın son iki ayında belirgin bir değişiklik ortaya çıktı.

İhracat ve ithalat geçen yıl ilk on ayda belirgin olarak paralel seyretti. Artışta da, düşüşte de bir paralellik var.

İşte bu durum son iki ay değişti. Kasım ve aralık aylarında ithalat artmaya devam ederken ihracatta tam tersi yaşandı.

İhracattaki düşüş çok dramatik değil. Ekimde 15.6 milyar dolar olan ihracat kasımda 15.5 milyara, aralıkta ise 14.7 milyara geriledi.

Buna karşılık ithalatta artış var. Ekimde 17.5 milyar olan ithalat kasımda 17.7 milyara ve aralıkta 19 milyara yükseldi.

Ancak bir gerçeği de vurgulamakta yarar var. İhracat ve ithalatın kasım ve aralık aylarında ayrışma göstermesi yalnızca 2019’a özgü bir durum değil. Aynı eğilim 2018’in son iki ayında da gözlenmişti.

Hedefler, sözde ve kağıt üstünde kalıyor

TRT Ankara Radyosu’nca hazırlanan ve Radyo 1’de yayınlanan bir program var. Falih Akıcı’nın yapımcılığını üstlendiği ve Zafer Elgin’in sunduğu hafta sonları hariç her gün dinleyiciyle buluşan Ekonomi Günlüğü adlı bu programa ben de belli günlerde konuk olarak katılıyorum.

Ekonominin günlük piyasa hareketlerinden ibaret olmadığını düşünenlerdenseniz, bu programı kaçırmamanızı öneririm.

31 Ocak’taki programda dış ticaret verilerini konuşurken konu döndü dolaştı hedeflerle gerçekleşmenin ne ölçüde örtüştüğüne geldi.

Falih zaten programı hazırladığı için konulara çok hakim, Zafer de yalnızca bir sunucu değil, en az konuklar kadar bilgili. İşte 31 Ocak’ta yayın sırasında Zafer’le bir çırpıda dış ticarette hedefler neydi, ona baktık.

Daha sonra bu yazıyı kaleme alırken yeni ekonomi programını inceleyip hedef olarak ortaya konulan değerleri kontrol ettim. Yayın sırasında ulaştığımız tutarları teyit etmiş oldum.

Geçen yıl ithalatın öngörülenin çok altında kalmasında şaşılacak bir yön yok. Ekonominin neredeyse büyümediği bir yılda ithalatın 244 milyar dolarlık hedefe karşılık 202 milyarda kalması normal.

Ama ya ihracat? Hedef 182 milyar dolardı, gerçekleşme 172 milyar dolar. Oysa ihracatı artırmak için destek üstüne destek sağlanmıştı. Bunca desteğe rağmen ihracatta öngörülen düzeye ulaşılamıyorsa bunu nasıl yorumlamalı?

Bir; demek ki bu destekler ihracatı artırmak için yeterli değil.

İki; demek ki destekler gerçek anlamda yerine ulaşmıyor.

Üç; dünya piyasaları öylesine kötü ki, destekler olmasaydı ihracat çok daha düşük gerçekleşirdi.

Dört; hedefi belirlerken gerçekçi yaklaşmadık. Beş; biraz biraz hepsi!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar