Dış borçta son otuz yıl; nereden nereye...

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔Dış borç stoku 2020 sonunda 450 milyar dolar olarak gerçekleşirken, borcun GSYH'ye oranında rekor kırıldı.

✔Özel sektörün dış borçlanmasına sınırlama getirilmesi, bu kesimin borç stokunun üç yılda 61 milyar dolar azalmasını sağladı. "İstediğin kadar borçlan" yanlışından dönülmese acaba şimdi durum ne olurdu!

Hazine ve Maliye Bakanlığı dış borç stokunda 2020 sonunda gelinen düzeyi açıkladı. Türkiye’nin brüt dış borç stoku geçen yıl sonu itibarıyla ikinci kez 450 milyar dolar sınırını aştı. Toplam borç stoku en yüksek düzeye 454.4 milyar dolarla 2017 sonunda çıkmıştı.

Net dış borç stoku ise 269 milyar dolar. Bu tutara, 450 milyarlık brüt stoktan Merkez Bankası ve bankaların dış borç stokları ve net dış varlıkları düşüldükten sonra ulaşılıyor.

2020 sonundaki 450 milyar dolar olan stok, şimdiye kadarki ikinci en yüksek düzeye işaret ediyor. Ne var ki, borç stokunu yalnızca mutlak değer olarak görmek pek doğru değil. Bu borcu başka bir büyüklükle kıyaslamak gerekiyor. İşte o büyüklük de GSYH.

Geçen yılın sonundaki borç stokunun GSYH’ye oranı yüzde 62.8’e ulaşarak rekor kırdı. Borç stokunun Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığı 2017 sonunda ise bu oran yüzde 52.9 düzeyindeydi.

Dolayısıyla geçen yıl sonundaki dış borç stoku, görece şimdiye kadarki en yüksek düzey sayılmalı.

Özel sektörün borcu azalmasaydı...

Bir dönem yurtdışından borçlanmak içeriden borçlanmaktan daha ucuzdu, tüm dünyada da para boldu. Özel sektöre, döviz kazancı olup olmadığına bakılmaksızın istediği kadar dış borçlanmaya gitme olanağı tanınmıştı. Özel sektörün borcu tırmandı da tırmandı. Siyasetçiler de pek memnun görünüyordu bundan. “Türkiye’de kamunun borcu milli gelire göre çok düşük” diye övünüp duruyorduk. Dövizde bir tırmanış olduğu takdirde özel sektör dövize hücum edip kurları yukarı fırlatmayacak ya da döviz bulamayanlar ekonomik darboğaza yol açmayacakmış gibi...

Sonra sonra gidişatın hiç de parlak olmadığını ve özel sektör borcunun gün gelip Türkiye’nin başına iş açacağını idrak edenler neyse ki çıktı. Özel sektörün dış borçlanmasına bir dizi sınırlama getirildi. İyi ki de getirilmiş.

Özel sektörün dış borcu geçen yıl sonunda 255.6 milyar dolara geriledi. Gerilediğini söylediğimiz tutar bile çok yüksek ama bir de önceki yıllara bakmalı. Özel sektörün 2017 sonundaki dış borcu 316.4 milyar dolardı. Üç yıldaki azalma neredeyse 61 milyar doları buldu.

Kısa vadelinin payı yükseldi 2020 sonunda 450 milyar dolar olan toplam dış borcun 138.5 milyar dolarını kısa, 311.5 milyar dolarını uzun vadeli borçlar oluşturuyor.

Bu değerlere göre toplam içinde kısa vadeliler yüzde 31’lik bir paya sahip. Kısa vadeli borcun toplamdaki payı daha önce 2014 ve 2015 yıllarında yüzde 34’le rekor kırmıştı. 2020’de ise en yüksek üçüncü oran oluştu.

SON ON SEKİZ YILIN TABLOSU...

Türkiye’nin toplam dış borç stoku 2002 sonunda yaklaşık 130 milyar dolardı. Bu dış borç, GSYH’nin yüzde 54.4’ü düzeyindeydi.

Yani AKP iktidara geldiğinde devraldığı borç buydu. Aradan geçen on sekiz yılda dış borç 130 milyardan 450 milyara çıktı.

Kamunun borcu 64.5 milyar dolardan 173.1 milyar dolara yükseldi.

Asıl artış özel sektörün borcunda yaşandı. 2002 sonunda yalnızca 43 milyar dolar düzeyinde bulunan özel sektörün borcu on sekiz yılda yüzde 500’e yakın artışla 255.6 milyar dolar oldu. Üstelik özel sektörün dış borcu bir ara ipin ucu iyice kaçırıldığı için 316 milyar doları da aşmıştı. Son üç yıldaki düşüşe rağmen böylesine hızlı bir artış ortaya çıktı.

Bu on sekiz yıllık dönemde çok dikkat çeken bir artış da kısa vadeli dış borçlarda yaşandı. 2002 sonunda 16.4 milyar dolar olan kısa vadeli dış borçlar, on sekiz yılda tam yüzde 744 artışla 138.5 milyar dolara tırmandı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar