Dingin savaşçının hikayesi

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Tunç DİPTAŞ

[email protected]

Neden işimde her gün bir kriz çıkıyor? Neden takımımda bulunanlar, çalışma arkadaşlarım sürekli hata yapıyor? Neden hayat tam istediğim akışta gitmiyor? Neden her sabah mutsuz uyanıyorum? Neden yaptığım işten heyecan duyamıyorum? Bu soruları kendinize soruyorsanız, yirminin üzerinde kitabı bulunan Dan Millman’in hikayesine göz atmanızı öneririm.

ARABA KAZASIYLA DÖNÜŞEN HAYAT

Dan Millman Amerika’nın jimnastik tarihine ismini yazdırmış önemli bir isim. Ancak onu daha popüler kılan 2006 yılında kendi hikayesini yazdığı ve daha sonra film haline getirilen “Dingin Savaşçı” oldu. “Dingin Savaşçı” içinde hayat dersleri barındıran, hayata geri dönüşü efsanevi şekilde anlatan çarpıcı bir film. 17 yaşında jimnastik alanında şampiyonluklar elde eden Dan Millman’ın performansının ve ününün zirvesindeyken araba kazası geçirmesini, kısmi sakat kalıp bunalıma girmesini, hayata tutunmasını ve yaşadığı dönüşümü anlatıyor. Dan, genç yaşta başarıya ulaşırken bunun bedelini ün ve paraya kendini kaptırarak ödüyor. Etrafındakilere değer vermiyor ve egosuna yenik düşüyor. Motosikletiyle hızla idmana yetişmeye çalışırken kaza geçiriyor. Araba kazası geçirdikten sonra tüm doktorlar onun bir daha asla yarışamayacağını söylüyor ancak Dan, yılmadan çalışıyor ve takımına geri dönüp yeni başarılara imza atıyor. Filmde mentor rolünü “Sokrates” ismiyle Nick Nolte canlandırıyor ve öğretileriyle araba kazası sonrası Dan Millman’in hayatında ışık oluyor. Ona aslında hayatta neyin önemli olduğunu gösteriyor.

SOKRATES’İN EN ÖNEMLİ DERSİ

Sokrates, filmin sonunda Dan Millman’a son bir öğreti için dağ yürüyüşü yapmaları gerektiğini söyler. Dan bu son ve en önemli dersi almak için heyecanlanır, meraklanır; bu uzun yürüyüş için hazırlık yapar. Sokrates ve Dan yaklaşık dört saat süren dağ yürüyüşünü gerçekleştirirler. Dan sabırsız bir şekilde her saat başı bu en önemli dersin ne olduğunu sorar. Sokrates de sabırlı olması konusunda Dan’i uyarır. Sokrates ve Dan Millman 4 saatlik yürüyüş sonunda dağın tepesine ulaşırlar. Dan yol boyu sorular sorduğu için kan ter içindedir ve yorgun bir halde son bir kez bu önemli dersin ne olduğunu sorar. Sokrates uzun bir nefes alır ve söylemeye karar verir. “Sana vereceğim en önemli ders ayağının hemen yanında duruyor” diyerek dağ papatyasını işaret edip onu kopararak Dan’e verir. “İşte ders bu” der.

Dan şaşırmış bir şekilde papatyayı eline alır, koklar ancak işin içinden çıkamaz. “Dört saattir güneş altında yürüyoruz. Yol boyu nefes almadan hareket ettik ve ben yoruldum. Ve sen bana en büyük dersin papatya olduğunu mu söylüyorsun?” diyerek hafif bir kızgınlıkla mentoruna çıkışır. Sokrates “Evet dersin ta kendisi bu papatya” der ve şöyle izah eder: “Yol boyu birbirinden güzel çiçekler, dağ bitkileri, muhteşem hayvanlar ve muazzam bir manzara ile karşılaştık. Hepsi farklı ve eşsizdi.” Hayati anlamlı yaşamak istiyorsan şunu anlamalısın: “Hayat finaldeki kazanımlardan ibaret değildir. Hayatı anlamlı kılan sonuçlar değil, seyahatin güzelliğinin farkına varmaktır.” Filmdeki Sokrates’in söylediği gibi sadece hedefl er gerçekleştiğinde mutlu olmak, bunu kutlamak yerine her anın farkına varmak, mümkünse tadını çıkarmak gerekiyor. Sokrates ün ve başarıdan daha önemli olanın hayata anlam kazandırarak yaşamak olduğunu gösteriyor. Nörobilimcilerin beyin üzerinde yaptığı araştırmalar gösteriyor ki anın önemini ne kadar çok kavrayıp bunu yaşarsak, beynimizin performansı da o kadar artıyor. Hayatımız da daha anlamlı hale geliyor.

ANDA KALMAK İÇİN NE YAPMALI?

1- Her sabah soğuk duş alabilirsiniz.

2- Nefes egzersizleri ile meditasyon yapabilirsiniz. Ya da yürüyüşe çıkarak beş duyunuzla etrafınızdakileri deneyimleyebilirsiniz.

3- Her saat başı saatinizi kurup sadece bir dakika gözlerinizi kapatıp kendinizi dinleyebilirsiniz.

4- Telefonunuzun tamamen kapalı olduğu bir gün geçirebilirsiniz.

5- Her gün 5 dakikanızı ayırıp minnettarlık günlüğü tutabilir ve neler için şükrettiğinizi yazabilirsiniz.

Başarılı bir yönetici, lider ya da girişimci olmanın yolu süratle ilerleyip önünüze gelen hedefleri gerçekleştirmekten değil, anda kalıp farkındalık yaşamaktan, hayatı anlamlı kılmaktan geçer. Anı yakalamayı başardığınız zaman performansınız yükselir. Kendinize ve etrafınızdakilere dair farkındalığınız artar. Ve hayatta tüm gelişimler farkındalıkla başlar. Etrafınızdaki insanlarla empati kurmak, onların performanslarını yükseltmek için anda kalmak gerekir. Sürekli olarak işlerin yolunda gitmediğinden yakınıyorsanız andaki güzellikleri fark edememişsinizdir. Tatil sırasında batan güneşin keyfini çıkarmak yerine bilgisayarınıza gömülüyorsanız, telefonunuzla fotoğraf çekmeye çalışıyorsanız anın keyfini içinize çekmiyorsunuz demektir. Hayatı koşarak değil, tadını çıkararak, huzurla, farkındalıkla ve anlamlı kılarak yaşamanın zamanı gelmedi mi?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar