Dilovası İMES OSB’de ‘Mükemmeliyet Merkezi’nin anlamı

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ

İlgili olanlar bilir, 1970’lı yılların ortalarından bu yana ülkemizdeki OSB’lerin gelişmesini yakından izliyorum. OSB’lerdeki gelişmeleri belli aralıklarla değerlendiriyor; düşüncelerimi de yazılı belgeler halinde paylaşıyorum.

Geride bıraktığımız 10 yıldır OSB yatırımlarında “bakış açısını” değiştirilmesi gerektiğini tartışmaya açmak için görüşlerimi paylaşıyorum. Karma OSB yaklaşımını, özel ihtisas OSB’lerine kaydırmamız gerektiğini düşünüyor; uygun ortamlarda da gerekçelerimi anlatıyorum.

DÜNYA Gazetesi Kocaeli Bölge Temsilcisi Sabiha Toprak Dilovası İMES OSB’de “Mükemmeliyet Merkezi” oluşumunu incelemeyi önerdi. Başkan Ahmet Tokkan, Bölge Müdürü Onur Kesici ve Bölge Müdür Yardımcısı Emine Ünsal Ersoy’la kısa bir söyleşiden sonra merkezde yapılan yatırımları; araç-gereç ve diğer donanımları, uygulanan iş yapma metotlarını sahada gezerek inceledik.

Hünere erişmek bir ilk adım

OSB’lerde niceliksel gelişmeleri anlatma odaklı söylemlerin terkedilerek, niteliksel gelişmeyi anlatan bir ortak dil gerektiğini 10 yılı aşkın zamandır yazıyorum.

Ülkemizde OSB’lerin üretimi belli bir mekânda toplayarak görgüye dayalı ve kuramsal çerçeveli öğrenmeyi hızlandırıcı etkisini anlatmanın artık anlamı yok…

OSB’lerdeki kümelenmenin ortak altyapılar nedeniyle yatırımcının gereksiz yerlere sermaye bağlamasını azalttığı gerçekliğini “Mısır’daki sağır sultan” bile duydu; öğrendi ve biliyor.

OSB’lerin üretim tesislerinin girdi aldığı ve girdi verdiği işyerlerini oluşturması, simbiyotik etki yapan ekosistem etkileşiminin verimliliğini artırdığını herkesin anlamış olmalı.

Üretim tesislerinin önemli bileşenlerinden biri olan “hükümet kararlarını yönlendirici etki” yaratmada OSB’lerin merkezi konumunu tekrarlamanın da anlamı yok.

OSB’lerde kaç metrekare alan tahsis edildiği, oluşturulan parsellerin ne kadarının dolduğu, kaç üretim tesisinin faaliyetini sürdürdüğü, bölgeden yapılan ihracatın döviz cinsinden anlatımı da ciddi fikirlerin yerine sloganları koyma hastalığı haline gelmemeli.

Bugün OSB’lerde tartışılması gereken asıl sorunumuz ,“hünere erişme” konusunda ne yaptığımız, neleri yapamadığımız, gelecek 10 yılda yapılması gerekenlerle ilgili siyasi iradenin, bürokrasinin, iş insanlarının, sivil toplum inisiyatifleri yöneticilerinin ve medya mensupları gibi “etkileşimin niceliğini ve niteliğini belirleyen” aktörlerin sorumlukları olmalı. Sadece sorumluluk alanlarını tanımlamak da yetmez, ciddi planlar ortaya koyarak, kimin, ne zaman, nerede hangi işi hayata taşıyacağını da belirleyerek, geriye dönük gözetim ve denetim disiplinini ödünsüz şekilde uygulama konusunda ciddi kafa yorulmalı.

Hüner, bir işi dünyada en iyi yapabilenler düzeyinde yapabilmektir. Bağlantıları artan, iletişim ve etkileşimin verimliliğin özünü oluşturduğu ve işbirlikleri yaparak rekabet edebilen dünyamızda, OSB’leri amaç değil araç olarak görmenin zamanı geçmektedir. O nedenle, OSB’leri “ süreç etkinlikleri” yerine “sonuçları” yansıtan bir dizi rakamla anlatma alışkanlığı değerli olmaktan çıkmıştır; anlamı da yoktur.

Eğer yaptığımız işler hepimizi usandıran söylemlerden biri olağan “katma değerli ürünlere geçişi” hızlandırmıyorsa; bu “hünere erişemediğimizi” kanıtlar. Oysa biliyoruz ki, hüner sahibi olmak sürdürebilir olmamızı sağlar, ama “hünere akıl katan yaratıcı yenilik” olmaksızın uzun dönemli geleceğimizi güven altına almamız mümkün değil.

Merkezi nasıl okudum?

Dilovası İMES OSB üç temel işlev üzerine odaklanmış bir yapı: Kendi müşterilerine günümüz Türkiye’nin en önemli sorunu olan “kalifiye işgücü” yetiştirmek için eğitim hizmeti sunuyor. İkincisi, üretimde hüneri yakalamanın ve hünere akıl katarak yaratıcı yeniliklerle uzun vadeli geleceği güven altına alacak olan Ar-Ge için müşterilerine kolektif imkânlar sağlıyor… Eğitim ve Ar-Ge etkinliklerini “imalata” dönüştürerek değer üretiyor.

Mükemmeliyet merkezi kendi kadroları yanında yöredeki belediyelerin, meslek liselerinin, üniversitelerin, halk eğitim merkezlerinin, kalkınma ajanslarının, KOSGEB’in, özel kuruluş altyapılarının imkânlarından yararlanarak, üretimde kalitenin artırılması ve yüksek katma değerli ürünlerle rekabetin güçlendirilmesi için de ciddi bir altyapı oluşturuyor.

Gözlemlerimize göre Merkezin asıl önemli işlevi, üretimde nicelikten niteliğe geçişle ilgili ölçme, veri oluşturma, veriye erişim, verileri değerlendirerek yeni bir nesne ve yeni bir iş yapma metodu konusunda farkındalığı görgüye dayalı geliştirmeye çabalaması.

Merkez net bilgi, etkin koordinasyon ve odaklama bilincinin yükseltilmesi için bir başka yazıda anlatacağımız donanımlara sahip… Yapılar ve yapıların içindeki donanımlar önemlidir, ama yeterli değildir. Önemli olan o yapılara hayat katmaktır. Mükemmeliyet merkezinde hayat katmanın felsefesi netleşmiştir; bundan sonrası işi ciddi bir fikr-i takiple gelişmeleri hızlandırmak, yaygınlaştırmak ve derinleştirmek olmalıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar