Dijitalleşme çağında aramalı vergi incelemelerinin geleceği
Sercan Bakaç
VERGİ MÜFETTİŞİ
Vergi denetiminde son yıllarda yaşanan en büyük dönüşüm, dijitalleşme ile birlikte gerçekleşti. Elektronik defter (e-Defter), elektronik belge (e-Fatura, e-Arşiv, e-İrsaliye), elektronik tebligat (e-Tebligat), Defter Beyan Sistemi gibi uygulamalar mükelleflere büyük kolaylık sağladığı gibi mükelleflerin vergisel yükümlülüklerini yerine getirme biçimlerini de kökten değiştirdi. Vergi inceleme süreçleri de bu dönüşümden etkilenerek dijitalleşti. Artık risk odaklı denetim anlayışıyla, dijital ortamda büyük veri analizi ve yapay zekâ destekli sistemler kullanılmaya başlandı.
Daha önce kaleme aldığım “Vergi denetiminde dijital dönüşüm: e-İnceleme” başlıklı köşe yazımda vergi denetiminin tamamen dijitalleşmesine yönelik atılan adımlara yer vermiştik. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen, geleneksel bir denetim yöntemi olan “aramalı vergi incelemesinin” varlığı sorgulanır hale gelmiştir. Peki, dijitalleşme bu uygulamayı tamamen sona erdirecek mi? Bugünkü köşe yazımızda aramalı vergi incelemesinin dijitalleşme çağındaki yerini ele alacağız.
Dijitalleşme ile denetimlerde yeni bir dönem
Günümüzde vergi denetimi, dijitalleşme sayesinde daha hızlı ve etkili bir yapıya kavuşmaktadır. E-defter, e-fatura, e-arşiv gibi uygulamalar, mükelleflerin mali kayıtlarını dijital ortamda tutmalarını sağlamaktadır. Bu sistemler sayesinde:
- Mükelleflerin tüm mali işlemleri elektronik olarak izlenebilmekte,
- Vergi kaybı şüphesi taşıyan işlemler hızlı bir şekilde tespit edilebilmekte,
- Fiziksel belge teminine olan ihtiyaç büyük ölçüde azalmaktadır.
Bununla birlikte, vergi idareleri artık yapay zekâ destekli risk analiz sistemleri kullanarak büyük veri üzerinden analizler yapabilmekte ve dijital delillere dayalı denetim yöntemlerini tercih etmektedir. Nitekim kayıt dışılıkla mücadelede kapsamında 2024 yılında gerçekleştirilen denetim ve inceleme sonuçlarının rekor seviyede gerçekleşmesinde dijitalleşmenin payının büyük olduğu yadsınamaz.
Aramalı vergi incelemesi nedir?
Aramalı vergi incelemesi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 142. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre; ihbar veya yapılan incelemeler dolayısıyla, bir mükellefin vergi kaçırdığına delalet eden emareler bulunursa, bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde ve bunların üzerinde arama yapılabilir.
Ancak aramanın yapılabilmesi için:
- Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların buna lüzum göstermesi ve gerekçeli bir yazı ile arama kararı vermeye yetkili sulh yargıcından bunu istemesi,
- Sulh yargıcının istenilen yerlerde arama yapılmasına karar vermesi şarttır.
Bu inceleme, mükelleflerin sadece iş yerlerinde değil konutunda, araçlarında veya başka yerlerde saklanmış olabilecek defter, belge ve diğer delillerin ele geçirilmesini amaçlar.
Dijitalleşme aramalı incelemeyi sona erdirecek mi?
Aramalı vergi incelemesi, kayıt dışılıkla mücadele kapsamında vergi kaybının ve kaçakçılığının önlenmesinde önemli bir araç olarak kullanılmış ve kullanılmaya devam edilmektedir. Ancak, aramalı inceleme sürecinin fiziksel bir müdahale gerektirmesi, hem mükellefler hem de idare açısından zaman, emek ve itibar kaybına yol açabilmektedir. Dolayısıyla dijitalleşmenin hızlı bir şekilde yaygınlaştığı bu dönemde, aramalı incelemenin varlığı kendini sorgulatır hale gelmiştir.
Aramalı inceleme denildiğinde akla ilk olarak mükelleflerin fiziki olarak tuttuğu defter ve belgeler üzerinde aramanın yapıldığı gelmektedir. Gizli kasa defterleri, fiziki belgeler veya sahte kayıtlar gibi unsurlar, hâlâ sıkça karşılaşılan yöntemler arasında yer almaktadır. Ancak vergi kaçakçılığı yalnızca fiziki olarak değil dijital ortamda da gerçekleşebilmektedir. Dijital verilerin gizlenmesi, saklanması veya kasıtlı olarak silinmesi gibi durumlar yeni yöntemler arasında yerini almıştır. Bu nedenle bilgisayarlar, taşınabilir diskler veya şifreli dijital cihazlar gibi dijital delillere ulaşmak için aramalı inceleme gerekebilir. Dolayısıyla, dijitalleşme ile birlikte aramalı incelemenin önemini yitirerek sona ereceğini düşünmek, vergi kaçakçılığı gibi karmaşık bir alanda fazlasıyla iyimser bir yaklaşım olacaktır.
Hibrit denetim modeline doğru
Dijitalleşme sayesinde vergi mükelleflerinin işlemleri artık daha şeffaf ve izlenebilir bir hale geldi. Vergi idaresi, mükelleflerin dijital kayıtlarını analiz ederek riskli işlemleri tespit ettikten sonra denetim süreçlerine ilişkin hızlı bir şekilde reaksiyon alabiliyor. Dolayısıyla risk analiz sistemlerinin kullanımı aramalı inceleme ihtiyacını azaltan önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır.
Büyük veri analizleri ve yapay zekâ destekli sistemler sayesinde, vergi kaybı riski taşıyan mükellefler daha doğru şekilde tespit edilebilmektedir. Böylece, fiziki müdahaleler yerine dijital analizlere dayalı denetim süreçleri ön plana çıkmıştır. Dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla aramalı incelemelerin sayısında azalma olabilir ancak bu yöntemin tamamen ortadan kalkacağı düşünülemez. Çünkü vergi kaçakçılığı, hem fiziki hem de dijital yöntemlerle işlenebilmektedir. Bu uygulamanın gelecekte, aramalı inceleme ile dijital inceleme yöntemlerinin bir arada kullanıldığı hibrit bir denetim modeli daha fazla önem kazanacaktır.
Örneğin, uzaktan erişimle dijital kayıtların analiz edilmesi, arama sırasında fiziki delillere ulaşılmasını kolaylaştırabilir. Teknolojinin sağladığı bu olanaklar, aramalı incelemelerin daha hedefli ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacaktır. Ayrıca aramalı vergi inceleme yönteminin, mükellefler nezdinde yarattığı psikolojik caydırıcılık etkisi de göz ardı edilmemelidir.
Sonuç
Vergileme ve vergi inceleme süreçleri, dijitalleşme sayesinde büyük bir dönüşüm yaşıyor. Ancak bu dönüşüm, geleneksel denetim yöntemlerinin tamamen sona ereceği anlamına da gelmemektedir. Dijitalleşme ile sağlanan şeffaflık ve etkinlik, ancak sahada yapılacak etkili denetimlerle desteklendiğinde sonuç verecektir. Vergi kaçakçılığı ile mücadelede hem dijital hem de fiziki delillere ulaşmak, adil bir vergileme sistemi için kritik önem taşımaktadır. Bu nedenle, aramalı inceleme, dijitalleşmenin tamamlayıcısı olarak önemini sürdürecektir. Önümüzdeki dönemlerde, aramalı inceleme ile dijital inceleme yöntemlerinin bir arada kullanıldığı hibrit bir denetim modelleri, adil bir vergileme sistemi için kritik önem taşıyacaktır.
Dijitalleşme süreci, vergi denetiminde büyük bir dönüşüm yarattığı aşikârdır. Aramalı inceleme, kanunda yer alan bir yöntem olarak hâlâ varlığını sürdürmektedir. Bu yöntemin gelecekte tamamen ortadan kalkıp kalkmayacağı ise dijital sistemlerin güvenilirliği ve kapsamının daha da geliştirilmesine bağlıdır.
* (Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup, hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumunu bağlamaz, kurumunun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.)