“Dijital Türkiye”nin göstergeleri
Ülkemizin dijital dönüşümüne, kalkınmasına, dijital ekonomisinin gelişimine ve küresel rekabetçilik endeksinin artırılmasına önemli katkılar sağlayan Türkiye Bilişim Derneği (TBD), geçen hafta COVID-19 pandemisi döneminde Dijital Türkiye Endeksi projesini hayata geçirdiğini açıkladı.
Önceki gün konuşma olanağını bulduğum TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe’den projenin amacına ve içeriğine ilişkin sorularımı cevaplandırmasını rica ettim.
Sorularıma aldığım cevapları sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Proje hakkında neler söyleyeceksiniz?
Proje dijital dönüşüm ekosisteminin sürdürülebilirliği, dijital olgunluk seviyesinin ölçülebilmesi, Ülkemizin dijital ekonomisinin geliştirilmesi ve dijital egemenliğinin sağlanması amacıyla hazırlandı.
Çalışma, 46 kişilik TBD Proje Ekibi tarafından ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı desteği ile gerçekleştirildi.
Çalışma grubu ve kullanıcı deneyimi gruplarının da yer aldığı TBD Proje Ekibinde; alan uzmanları, kamu ve özel sektör temsilcileri, akademisyenler ve yüksek lisans öğrencileri yer aldı.
Proje 2019 yılı sonunda başlamış ve bireysel çalışmalar haricinde, 1500 adam/saat’ten fazla işgücü harcanarak tamamlandı.
Yeni bir endekse neden ihtiyaç vardı?
Birincisi, e-Devlet, bilgi toplumu gibi dijital kalkınma odaklı kavramlar, teknolojiler ve uygulamalar her geçen gün hızla gelişmektedir.
Dolayısıyla, gelişen teknolojilere göre başarımın da ölçütleri değişiyor.
Örneğin, uzaktan çalışma ve yapay zekâ alanın nasıl ölçümleneceği gibi.
İkincisi, TBD dahil birçok STK ve şirket, geçmişte dijitalleşmeye yönelik ölçümler yapmıştır.
Ancak bu çalışmalar, temel olarak sürdürülebilir olmamış ya da uluslararası endeks ve ulusal politika gerçekleriyle uyumu zayıf kalmıştır.
Üçüncüsü, ölçümleme ihtiyacına vurgu 11. Kalkınma Planı’nın 484.2, 565.1 ve 344.3 maddelerinde de yer almaktadır.
Dijital Türkiye Endeksi kavramını tanımlayabilir misiniz?
Dijital Türkiye Tanımı; “Toplumsal, ekonomik ve devlet faaliyetlerinde, geliştirdiği ya da tedarik ettiği teknoloji, ürün ve hizmetleri kullanarak sağladığı üretkenlik artışı, refah ve dijital veriden ürettiği değerle küresel ölçekte rekabet eden bir Türkiye” olarak tanımlanmıştır.
Bu çerçevede hazırlanan Dijital Türkiye Endeksi modeli ise tüm teknolojik gelişmeleri içerebilecek 5 politika ekseni ve bu eksenler içerisindeki faaliyetlerin yaşam döngüsünü belirleyen 7 boyuttan oluşmaktadır.
Bu 7 boyut nelerden oluşuyor?
Endeks modelinde yer alan eksenler; Toplum, ekonomi ve devlet aktörleri ile bu aktörleri besleyen Dijital Kaynaklar ve farklı aktörleri hizmet sunumu doğrultusunda bir araya getiren “Yaşamsal Hizmetler”’den oluşmaktadır.
Modelin faaliyet boyutları ise sırasıyla, Planlama, Düzenlemeler, Yetkinlik, Kullanım, Güven, Şeffaflık ve Yenilikçilik olarak belirlendi.
Her bir eksen için ortalama 80 gösterge üzerinden değerlendirme yapıldı.
Bu göstergelerde hem uluslararası endeksleri hem de ulusal politikaları esas alındı.
Çalışma kapsamında 12 farklı uluslararası endeks detaylı olarak incelendi ve toplam 416 gösterge tespit edildi.
Endeks, uluslararası gelişmeleri de takip ederek, ulusal politikalarımız doğrultusunda ülkemizin dijital hazırlık durumunu, uygulama kapasitesini ve dijitalleşme ile oluşturduğu etkiyi ölçmektedir.
- Özgün olarak geliştirilen Dijital Türkiye Endeksi’nin diğer endekslerden farklılığı nedir?
Şöyle sıralayabiliriz: Ulusal politika ve stratejiler ile uyumlu, Dijital Türkiye vizyonunu ve Millî Teknoloji Hamlesini destekleyen, Uluslararası gelişmeleri ve kavramları adresleyen, Kurum, teknoloji ya da uygulama yerine sorun-çözüm odaklı, Dijital dönüşüm istatistikleri için kurumlar arası işbirliğini ve paylaşımı motive eden, Kamu, özel sektör, akademi ve STK’lar olmak üzere farklı paydaşların katılımı ile sürdürülebilir, Toplumsal ve ekonomik dönüşümü özellikle vurgulayan bir bakış açısıyla geliştirilmiş olmasıdır.
- Yaptığınız ölçümlemedeki sonuçlar hakkında bilgi verir misiniz?
2021 yılı için Dijital Türkiye’nin skoru 100 üzerinden 68 olarak belirlenmiştir.
Veri toplama dönemi 2020 yılının 4’üncü çeyreğidir.
Yaşamsal Hizmetler ekseninin toplam skoru 66.
8 farklı hizmet alanı faaliyet boyutları kapsamında ele alınmıştır.
İş dünyasına yönelik ve az sayıda kurum tarafından sunulan hizmetlerde yüksek skor elde edilmiştir. Kurumlar arası entegrasyonlar ve kullanıcı deneyimi açısından ise zafiyetler olduğu gözlemlenmiştir. İkinci el araç, muayene randevu vb. entegrasyonların eksikliği dolayısıyla, kesintisiz hizmet sunumu açısından henüz yeterli düzeyde olmadığı tespit edildi.
Ekonomi ekseninin skoru 61’dir.
Bu eksen diğerlerine göre en düşük skoru elde eden başlık olmuştur.
Bu alandaki güçlü yanımız iş dünyasına sunulan gelir idaresi, sicil yönetimi ve sosyal güvenlik gibi merkezi bilişim sistemlerinin varlığıdır.
Diğer taraftan en büyük zafiyet, KOBİ düzeyinde gerçekleşen ekonomik süreçlerde yeni nesil teknoloji kullanımının yaygınlaşmamış olmasıdır.
Ülkemizin başarılı olduğu yönleri
Toplum ekseninin skoru 73’tür.
Bu eksende görece yüksek puan çıkmasını destekleyen unsurlar dijital devlet ile topluma yönelik sunulan bilgilendirici ve işlevsel hizmetlerin oldukça yaygın olmasıdır.
Devlet ekseninin skoru 71’dir.
Dijital Devlet, uzun yıllardır ülkemizin gündeminde olan ve görece başarı sergilediğimiz bir alan olmuştur.
Özellikle, e-Devlet Kapısı (Dijital Türkiye Platformu), Elektronik Belge Yönetim Sistemi, T.C. Kimlik Kartı, merkezi bütçe, ihale yönetimi gibi hizmetler ile siber güvenlik ve açık kaynak kodlu yazılım çalışmaları güçlü yanımız olmuştur.
- Ülkemizin başarılı olamadığı alanlar hangileri olarak belirlendi?
Ülkemizin, politika eksenlerine yönelik Düzenlemeleri güncellemede ve politika eksenlerine değer katacak olan Şeffaflık ile Yenilikçilik boyutlarında yeterli başarıyı göstermediği tespit edilmiştir.
Bilişim sektörünün tüm sektörler içerisindeki görece küçüklüğü ile yazılım ve donanım alt sektörlerinin ülke ekonomisine katkısı açısından düşük performans sergiliyor olması zafiyet yaratmaktadır.
Yine, yerli yazılım sektörünün geliştirilmesi ve veri yönetişimi konusundaki faaliyetlerin yerine getirilmesinde eksiklikler olduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca, ülkemizde her ne kadar dijital veri etrafında kişisel verilerin korunması, açık veri portalı, ulusal veri sözlüğü ve endüstriyel bulut çalışmaları gibi önemli çalışmalar yürütülüyor olsa da net bir dijital veri politikamızın ve ilgili tedbirlerimizin olmadığı görülmektedir” diyor Rahmi Aktepe.
TBD genel başkanı ile söyleşimizden özetleyerek aktarabildiklerim bunlar.
Çalışmada, ülkemizin pandemi döneminde hayata geçirdiği bir çok hizmetler olduğu görülmesi sevindiricidir..
Örneğin, “Dijital devlet hizmetleri” bu anlamda başarılı bir hizmettir.
Dijital Türkiye Endeksi projesini çok değerli buluyor, bu çalışmada başta üyesi olmaktan onur duyduğum TBD olmak üzere emeği geçenleri kutluyorum.