‘Dijital toptancı’ olarak yola çıktı, 100 bin esnafı kapsayıp ‘milyarlık şirket’i hedefe koydu

Yıl 1985, Tirebolu (Giresun)… İlçedeki pazarda farklı ürünler satarak şansını deneyen Bahattin Şener, o günlerde Sezgin marka gömlekleri tezgahına koydu. Gömlekler oldukça ilgi gördü. Tam o günlerde bir oğlu dünyaya geldi. Gömleklerden iyi para kazanınca oğlunun adını seçerken hemen karar verdi:

• Sezgin…

Bahattin Şener, oğlu Sezgin Şener’in doğumundan bir yıl sonra İstanbul’a taşınıp, ticaretteki şansını büyük şehirde deneme kararı aldı. Eşi hemşire olarak çalışmaya başladı, kendisi de İstanbul’da başlangıçta süt dağıtımına girdi. Sonra bir tıraş bıçağı markasının pazarlamasında görev aldı. Zamanla o tıraş bıçağı markasının İstanbul distribütörlüğünü üstlendi.

Distribötörlük işine girince kayınbiraderi ile birlikte şirket kurdu. Meyve suyundan çikolataya sigaradan alkollü içkiye kadar farklı ürünlerin distribütörlüklerini aldıkça işleri büyüttü. Bazı ürünlerin Çorlu merkezli distribütörlükleri de Bahattin Şener’in şirketine geçti.

Distribütörlüklerin verdiği güçle Çorlu ve çevresinde kahvaltı restoranları işine girdi, 17 şubeye kadar çıktı. Derken karşısına rakipler çıktı. 2 yıl içinde kahvaltı restoranlarını kapattı.

Koç Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu olan Sezgin Şener, küçük yaşlardan itibaren bir yandan okula giderken, diğer taraftan babasının yanında ticaret deneyimi edindi. 2014 yılında babasıyla birlikte toptan ticarete doğru yöneldi, depolar açtı. Ancak, 2018 yılında ekibinden kopmalar oldu. O yılın ikinci yarısındaki dövizdeki yüksek dalganın yaşandığı günlerde 2 ay işleri tümüyle durdu.

Sezgin Şener, o süreçte tam da 2018 yılında “ToptanTR”yi kurdu. Bu şirketi kurarken toptan ticareti “dijital katalog” gibi planladı. İlk aşamada işler beklediği tempoya girmedi. 2020 yılı Mart ayının ikinci yarısında COVID-19 pandemisi Türkiye’yi de sarınca “ToptanTR”nin müşteri sayısı da katlamalı arttı.

Sezgin Şener, “ToptanTR” için bir Hadımköy’de olmak üzere 7 farklı depo kurdu. Tamamı esnaf olan 100 bin müşteriden oluşan portföye ulaştı. 2023 yılının ikinci yarısında “ToptanTR”yi e-ticaret için pazaryerine de dönüştürdü.

Geçen hafta Sezgin Şener’le sohbet fırsatı yakaladım, öyküsünü, geleceğe dönük planlarını dinledim:

- 100 bini aşkın esnaf müşteriden 70 bini bizden periyodik alışveriş yapıyor. Yelpazemizde 50 bini aşkın çeşide ulaşan mal yer alıyor.

Yaptığı işi şöyle özetledi:

- 81 ilimiz, 922 ilçemizde esnaflara “aracısız” mal servis ediyoruz.

Bir yandan toptancı e-ticaret platformu şeklinde yürürken, diğer taraftan mağaza da açtıklarını bildirdi:

- Fiziki mağaza açmaya 2024 yılı başları başladık. Bir yılda 250 mağazaya ulaştık.

“ToptanTR”nin ulaştığı işlem büyüklüğünü merak ettim, paylaştı:

- Aylık işlem hacmimiz 50 milyon lirayı aşıyor. Kısa sürede aylık işlem hacmimiz 1 milyar lirayı da yakalar.

Giresun’da bir otel ve restoranlarının olduğunu anlattı:

- Ayrıca 2024 yılı sonlarında “CommerceMinder” adlı bir yazılım şirketi kurdu. 40 kişilik ekibimiz pazaryeri yazılımı hazırlıyoruz.

Sonra şu hedefini paylaştı:

- Bu yıl Turcorn (milyar TL’lik) şirket olma hedefi üzerinde çalışıyorum.

Sezgin Şener, çekirdekten ticaretin içinde yetişip, endüstri mühendisi bakışıyla “toptancı e-ticaret”le kendisine farklı alan açtı…

“toptancı e-ticaret”le “Turcorn” olmayı kısa sürede başarır mı?

Suyun oluğu büyüdü, dikkat et haramsızmasın oğlum

Türkiye İş Bankası’ndaki çalışma hayatı teftiş heyetinde başlayan Adnan Bali, 1 Nisan 2011 yılında Genel Müdürlük görevine atandığında babası Aziz Bali bir yandan oğlunun başarısıyla gurur duyarken, diğer taraftan tavsiyesini de hemen ortaya koydu:

- Suyun oluğu büyüdü, dikkat et haram sızmasın oğlum…

Adnan Bali, 12 Ocak 2024’te, 93 yaşındayken vefat eden babası Aziz Bali’nin bu sözlerini geçenlerde konuk olduğu “Patronlar Okulu”ndaki konuşmasına paylaştı.

Adnan Bali, “Patronlar Okulu”nu kurgulayan Sibel Kaya’nın sorularını yanıtlayıp, Gaziantep’in İslahiye ilçesinde başlayıp, Türkiye İş Bankası ve Şişecam Yönetim Kurulu Başkanlığı’na uzanan yaşam öyküsünü katılımcılarla paylaştı.

Bali, söze şöyle girdi:

- Bizim zahmetsiz her şeyi istemek gibi bir durumumuz yoktu. Ben öğrenmenin kendisini öğrenmeyi başardım. Nitekim üniversiteyi de kendim çalışarak kazandım.

Üniversite sınavına ilk girdiğinde Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği’ni kazandığını belirtti:

- Erzurum’a gittim, ilk yılımda diş hekimliğinin bana göre olmadığını anladım. Bıraktım, yeniden sınava girdim. Babam ilk başta diş hekimliği bölümünü bırakmama içerledi.

Üniversite sınavına ODTÜ’de girdiğini anlattı:

- ODTÜ öğrencisi olma hayaliyle yeniden sınava girdim.

O günlerde önüne koyduğu hedefe ulaşmak için şunları hiç aklından çıkarmadığını aktardı:

• İlk eşikler olduğundan yüksek görünür. Onun tuzağına düşmemek lazım.
• Yapan varsa sen neden yapmayasın.
• Hayat zekileri değil disiplinlileri ödüllendirir.

ODTÜ’yü kazandıktan sonra akademisyen olmayı hayal ettiğini vurguladı:

- Akademisyenliğe ilk adım atacağım zaman aylık maaşım 110 bin lira olacaktı. Tam o günlerde İş Bankası’nın müfettişlik sınavı ilanını gördüm. İlanda başlangıç maaşının 360 bin lira olduğu yazıyordu. Dolayısıyla İş Bankası sınavına girdim.

Bali, teftiş heyetinde görev yapmasının Anadolu’da ve hep sahada olmasını sağladığını kaydetti:

- Sahada görev yapmak, genel müdür olduğumda benim için önemli birikim sağlamıştı. Sahada görev yaptığım için kredi müşterilerinin yüzde 60-70’ini tanıma fırsatı verdi.

Bu noktada bir kredi başvurusu öyküsü de anlattı:

• Bir şirket, taşıt filosu oluşturmak için kredi başvurusu yapmıştı. Dosya aslında düşük model araçlardan oluşuyordu. Ancak, şirketin sahibini tanıyordum. Kuşkumu arkadaşlarla paylaştım.
• Arkadaşlara, “Bakın bakalım, düşük model araç filosunun arasına kendisine lüks araç alma planını da sıkıştırmış olmasın” dedim. Çünkü, şirket sahibine alınacak lüks araç o kredi dosyasına uygun değildi.
• Arkadaşlar inceledi, kuşkulanmakta haklı çıktım. Şirket patronu beyan etmemekle birlikte düşük modelli filo kurmak üzere yaptığı başvuruda miktarı yüksek tutup lüks araç almayı planlamıştı.

Bali, bu öyküyü anlattıktan sonra şu mesajı verdi:

- Koşan liderin ekibi de koşar…