Dijital kıraathane Clubhouse kalıcı olacak mı?
Bomani X’i tanıyor musunuz? Clubhouse deyince aklınıza tatil köylerindeki eğlence alanları mı geliyor? Hızla popüler hale gelen sosyal medya uygulamasını indirene kadar benim cevaplarım ‘hayır’ ve ‘evet’ idi.
Clubhouse kendini 'ses temelli yeni nesil ağ' olarak tanımlıyor. Sohbet odalarında ‘e-ticaretin geleceği’nden ‘burç yorumları’na kadar pek çok konu konuşuluyor. İstediğinizi dinleyebiliyor, moderatör söz verirse de görüşlerinizi paylaşabiliyorsunuz. Bir nevi ‘dijital kıraathane’. (Almanya’dan birkaç kişinin, kimsenin konuşmadığı bir sessiz oda kurduklarını da söyleyeyim!)
Birkaç açıdan diğer sosyal medya platformlarından ayrılıyor.
Birincisi sadece sesli iletişime izin vermesi. Radyonun büyüsünü yeniden yaşamak, başka bir şey yaparken rahatça takip edebilmek, ‘beğeni’ (like) beklememek ve (Zoom toplantılarının aksine!) kıyafetinizi düşünmemek gibi çeşitli avantajlar getiriyor.
İkincisi, telefon numaranızla ve bir kişinin davetiye iletmesiyle ağa dahil olmak. Bu, anonimliği azaltıyor ve -şimdilik- gruba biraz daha seçkin bir hava katıyor (ne de olsa kulüp!) Belki bunun neticesinde, sohbet odalarında ‘plaza Türkçesi’ havada uçuşuyor.
Üçüncüsü, platform içerik üreticileri etrafında şekilleniyor. Nitekim ABD ve Japonya’da ünlülerin sohbet odalarıyla hızlı büyümeyi yakaladı. Clubhouse logosu, topluluktan bir sanatçının fotoğrafından ibaret. Bu kişi her büyük güncellemeden sonra değişiyormuş. Ben henüz sadece elinde gitarıyla gülümseyen Bomani X’e rastladım.
Clubhouse ABD’de geçen yıl Mart’ta faaliyete başladı, ülkemize de geçtiğimiz ay geldi. Hala niş bir firma-birkaç hafta önce 2 milyon üyesi vardı. Instagram’ın 1 milyar, Facebook’un 2.8 milyar aktif kullanıcısı bulunuyor. Ancak büyüme hızı müthiş. Beş ay önce App Store’a girdiğinde sadece 10 bin üyesi varmış!
Tabii bu hızlı büyüme yatırımcıların iştahını kabartıyor. Mayıs 2020’de A-Serisi fonlamasını 100 milyon dolar değerlemeyle yapan firma, Ocak 2021’de 1 milyar dolar değerleme ile 100 milyon dolar yatırım aldı. İlk yaşını doldurmadan ‘unicorn’ (milyar dolar değerleme) olmak ve sekiz ayda değerlemeyi 10 katına taşımak büyük başarı! Bunda tam da pandemi döneminde, arkadaşlarla buluşmaların azaldığı ve yalnızlığın arttığı bir dönemde çıkmasının da rolü olabilir.
Clubhouse’un önünde üç mühim konu var.
İlki, Android kullanıcılarına ulaşmak. Halihazırda sadece ios (iphone) üzerinden çalışıyor. Dünyada Android’in pazar payı yüzde 72 olduğunu düşününce, büyük bir alan henüz boş.
İkincisi, içerik üreticileriyle ilişkiler. 2015’de Vine uygulaması 1.2 milyon dolar ödemeyince en popüler 50 üreticisinin 20’si platformu terk etmiş, bir yıl sonra da Vine kapanmıştı. Başarılı olursa, Clubhouse ‘gig ekonomisi’nden (Uber gibi kısa süreli işler) ‘içerik yaratıcıları odaklı modele’ geçişinin sembolü olabilir.
Nihayet, bu kadar konuşmanın sonucu ortaya çıkan verinin yapay zeka analizi ve dil işlemeye etkisi.
Bakalım dijital kıraathane hayatımızda kalıcı olacak mı?