Dezenflasyon başladı; makul enflasyon ne zaman?
Bundan iki yıl önce dönemin Hazine ve Maliye Bakanı, "Yılsonunda enflasyonun makul bir seviyeye indiğini ve bu inişin devam ettiğini göreceğiz" demişti. Enflasyon o yılı yüzde 64,27’den kapattı. Sonrasında da düşüşler olsa da enflasyon hep yüksek seyretti, makul seviyelere hiç inmedi.
“Makul enflasyon” seviyesinin ne olduğu o dönemde bu köşede da yazı konusu oldu.
“Makul” ülkeden ülkeye, ekonomiden ekonomiye göre farklılık gösterse de ideal enflasyon konusunda dünyada az çok genel kabul gören ve uzlaşma sağlanan bir seviye var. Özellikle gelişmiş ekonomiler için ideal ya da optimal enflasyon yüzde 2 ve civarı olarak kabul edilmektedir. İngiltere’de yüzde 2’nin 1 puan altı ve 1 puan üzeri optimal orandır. Avrupa Merkez Bankası’nın optimali ise yüzde 2 ve daha aşağısıdır. ABD Merkez Bankası Fed’e göre ise maksimum istihdam ve fiyat istikrarının sağlanması için en uygun seviye yüzde 2 dolayındadır.
Türkiye ekonomisi için ideal enflasyon oranı ise bence yüzde 5’in altıdır. Makul seviye ise tek haneli enflasyondur. Yüzde 10’un üzerindeki her enflasyon yüksektir, yani makul değildir. Şimdi olduğu gibi yüzde 70’in üzeri ise bence hiper enflasyondur.
Dün açıklanan resmi istatistiklere göre yıllık enflasyon haziran ayında yüzde 71,60’a geriledi. Bir önceki ay yüzde 75’ti. Bundan da önemlisi çekirdek enflasyon aylık yüzde 3,76’dan 1,73’e indi. Eğer çok önemli bir şok olmazsa yıllık enflasyon önümüzdeki aylarda da düşmeye devam edecektir. Ancak yakın gelecekte Türkiye makule yani yüzde 10’un altına ulaşamayacaktır.
Enflasyona dair en büyük yanılgı belirli bir seviyeye gelen ve inatçı hal alan enflasyonun hızla ve kalıcı bir şekilde aşağı geleceğini beklemektir. Nitekim farklı enflasyon hesaplamaları arasındaki farklılık da bunu gösteriyor. Yaklaşık 7,5 yıldır yüksek enflasyon ortamında yaşayan Türkiye’de psikoloji değişti; beklentiler yeniden şekillendi. Uzun süre yüksek enflasyon yaşayan her ekonomide olduğu gibi Türkiye’de de halkın ve iş dünyasının enflasyon beklentilerini bozdu. Bozulan bu beklentileri düzeltmeden makul seviyeye inmek zor; hatta imkânsızdır.
Makul seviyeye ulaşmanın yolu bellidir. Enflasyonla mücadelede başarılı olan tüm ülkeler sıkı para politikası izlemişler; daha düşük nominal ücret artışı yapmışlar ve para birimlerinde daha az değer kaybına izin vermişler. Yani makule ulaşmak için sancılı ve toplumun değişik kesimlerine rahatsızlık verecek bir süreç var önümüzde.
Türkiye’de enflasyon 2017 Ocak ayına kadar tek haneli seviyedeydi. Yani makul düzeydeydi. Dolayısıyla biz en son “makul”u 2017 Ocak ayında gördük. O günden beri aralıklarla 3 defa tek haneli enflasyon görülse de genel olarak hep çift hanede kaldı. Bizim yapmamız gereken bir zamanlar makul düzeylerde seyreden enflasyonun artmasına bundan yıllar önce izin vermemekti. O zaman enflasyona göz yumduk, kayıtsız kaldık; şimdi ise “makul”e dönebilmek için büyük bedeller ödüyoruz.