Devlete güveni sarsmamak gerekir
Pravda dürüstlüğü
Sovyetler zamanı Rusya’da görev yapan bir Amerikalı diplomatı televizyonda dinlemiştim. “Çok sıkı sansür vardı; birçok şeyi sokakta dolaşan söylentilerden öğrenirdik” demişti. Görüşmeyi yapan spiker sormuştu: “Ama bir sürü de asılsız haber de çıkmıyor muydu?”. Diplomat şöyle demişti: “ Şüphesiz. Ancak bir söylentiyi doğrulayacak sağlam bir testimiz vardı.” Spiker sormuştu: “Neydi test?” Diplomat gülerek şöyle cevap vermişti: “Pravda’ya bakardık. Pravda, Komünist Parti Merkez Komitesi'nin resmî yayın organıydı. Eğer söylenti Pravda tarafından yalanlanırsa, bilirdik ki söylenti doğrudur”.
Güven ne demek
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, bütün dünyada salgın ile birlikte halkın devlete, resmi kurumlara güveni iyice azalmış. Hani “Şahtı, şahbaz oldu” derler ya, aynen öyle olmuş; devlete güven sarsılmış. Türk Dil Kurumu Sözlüğü “Güven” sözcüğünü şöyle tanımlamakta: Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu. Başka bir deyişle tam olarak inanma ve bu inançla bağlanma. Örneğin, kişi ameliyat olmak için hastaneye yatar ve der ki “Gönlüm rahat, ben bu doktora güveniyorum”. Yani hasta, doktorun yetkinliğine inanmaktadır. Ya da başka birisi der ki “Ben o arkadaşıma elli bin lira borç verdim”. Karşıdaki hayretle sorar: “Bu devirde, hem de senetsiz sepetsiz? “ Borç veren “Evet, bu devirde senetsiz, sepetsiz. Çünkü ona güveniyorum.” Bunun anlamı: “O kişinin doğru, dürüst bir kişi olduğuna inanıyorum.” Kurumlara güveni iki boyutta incelemek mümkündür. Birincisi, kurumun yetkinliği. İkincisi kurumun değerleri.
Güven için yetkinlik
Devleti, devletin resmi kurumları temsil eder. Resmi kurumlar genelde hizmet üretmektedir. Bu hizmetin alıcısı da o ülkenin yurttaşlarıdır. Bir kurum, yetkinliğini ürettiği hizmetle sergiler. Aldığımız bir hizmeti nasıl değerlendiririz? Bunun da farklı değerlendirme faktörleri vardır. Bu değerlendirmede bir faktör “Güvenirlilik”tir (Reliability); acaba gösterilen performans ne derecede süreklidir, verilen sözler ne kadar tutulmaktadır. Bir başka faktör “Hızlı çözüm üretebilirlik”tir (Responsivenes); Çalışanların hizmet verme istekleri ve buna hazır olmaları, isteklere hızlı cevap verebilir olmaları. Bir diğer faktör “Erişilebilirlik” (Access); hizmeti talep etmek için kuruma ne kadar kolay ve hızlı erişilebiliyor, hizmetin alınması için ne kadar bekleniyor. Hizmet değerlendirmesinde kullandığımız bir başka faktör “Nezaket”tir (Courtesy); Hizmet veren personel ne kar kibar, saygılı, düşünceli ve dostçadır. Bir diğer faktör “İletişim”dir; hizmet alanların sürekli bilgilendirilmeleri, onların dinlenmeleri. Bir başka değerlendirme faktörü “Güvenlik”tir; tehlikeden,, riskten ve kuşkudan uzak olmak; fiziksel ve finansal güvenlik, mahremiyet.
Güven için değerler
Güveni sağlayan diğer boyut, değerlerdir. Kurumlara inanmayı sağlayan, sağlam değerleridir. Kurumların bu değerlere sıkı sıkı bağlılığıdır. Bu değerlerin başında dürüstlük gelir. Kurumlar bütün eylemlerinde doğru ve dürüst olmalıdır. Devlet kurumları kendilerine verilen kaynakları etkin, verimli ve dürüstçe kullanmalıdır. Kamu kaynaklarında o ülke yurttaşlarının hepsinin hakkı vardır. Bu kaynaklar belli bir grup ya da zümre çıkarına kullanılamaz. Bu kaynaklar israf edilemez. Kurum başındaki kişiler bu ilkelere uygun davranmalıdır. Kurumların ve bu kurumları temsil edenlerin özü ve sözü bir olmalıdır. “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” davranışı sergilenmemelidir. Kurumlar eylemlerinde şeffaf olmalıdır. Gizli kapaklı işler ve yurttaşların denetiminden uzak harcamalar güven duygusunu zedeler. Kurumların görünür eylemlerinin başında iletişim gelir. Kurumlar hep doğruyu söylemelidir ve söyledikleri her şeyin doğru olması gerekir. Devlete güven açısından tutarlılık, kararlılık önemli bir erdemdir. Devlet, temel konularda, ilkelerde kararlıdır. Oyunun ortasında oyunun kuralarını değiştirmez
Güven duygusunda bütünsellik
Bir ülkede devleti, o devletin kurumları ve o kurumları da kurumların başındaki kişiler temsil eder. Çoğu kez krizler, kurumların ve kişilerin gerçek karakterlerinin ortaya çıkmasında turnusol kağıdı görevi görür. Dünyada yaşanmakta olan salgın bu anlamda önemli bir krizdir. Devlet kurumlarının bu krizdeki davranışları devlete olan güveni sarsmıştır. Salgınla baş etmede bilgi ve beceri olarak birçok ülke sınıfta kalmıştır. Öte yandan, bilgi paylaşımında dürüst davranılmaması yine birçok ülkede devlete olan güveni erozyona uğratmıştır.
Fizikteki bileşik kaplar ilkesi, bir ülkedeki kurumlar için de geçerlidir. Yetkinlik bazlı baktığımızda, örneğin, o ülkenin üniversitelerinin seviyesi, hastanelerinin veya postanelerinin seviyesinden çok farklı değildir. Güven açısından baktığımızda, devletin bir kurumuna karşı duyulan güvensizlik, diğer kurumlara olan güveni de sarsar. Örneğin, ülkemizde salgınla ilgili rakamlar konusunda yurttaş olarak zihnimizde şüpheler oluşmaktadır. Eğer sağlık sektörü içinde değilseniz gerçek rakamları bilmeniz, tahmin etmeniz mümkün değildir. Ama her gün alışveriş yapıyorsunuz, fiyatları ve fiyatlardaki artışı gözlemliyorsunuz. Bu durumda enflasyonun ne olduğu hakkında kafanızda rakamlar oluşuyor. Ama göz göre göre devletin bir kurumu enflasyon rakamlarını gerçeğe yakın olmayacak biçimde verince, devlet kurumuna olan güveniniz sarsılıyor. Bunun etkisinde salgın konusunda verilen rakamlara da şüphe ile bakıyorsunuz. Yukarda söz ettiğim Pravda geleneğindeki bir yığın basın organı ve televizyon bu gerçeği değiştirmiyor.
Devlet kurumları, kurumun güvenirliğini sarsmamalıdır. Özellikle kriz dönemlerinde devletin yurttaşın desteğine en çok ihtiyaç duyduğu zamanlarda…