Deutsche Telekom’dan yeşil yapay zekâ için dokuz ilke
Yapay zekâ (AI), iklim krizi ile mücadelede önemli bir rol üstleniyor; fakat aynı za manda, bu teknoloji büyük bir enerji tüketicisi. Yapay zekâ teknolojilerinin 2024 yılında toplam küresel karbon emisyonlarının yüzde 14’üne neden olacağı ifade ediliyor.
Bu nedenle AI teknolojilerinin sürdürülebilir gelişimini ve kullanımını teşvik etmek çok önemli. Yapay zekâya bütünsel olarak bakan Deutsche Telekom, teknolojinin enerji ve kaynak gereksinimlerini mümkün olduğunca düşük tutarken, faydalarını daha fazla öne çıkarmayı hedefliyor.
Deutsche Telekom Türkiye Genel Müdürü Sinan Kılıçoğlu, “Sürdürülebilirlik, şirketimizin önceliklerinden biri olduğu için, yapay zekâyı sorumlu ve çevreye duyarlı bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda geliştirdiğimiz yeşil AI ilkeleri, hem kendi operasyonlarımızda hem de tedarik zincirimizde sürdürülebilirliği teşvik etmeyi amaçlıyor. Bu ilkeler sayesinde, sadece şirket olarak değil, toplumsal ve çevresel düzeyde de pozitif bir etki yaratma hedefimizi destekliyoruz” yorumlarını yapıyor.
Yapay zekâyı sürdürülebilirlik odaklı kalibre etmeye odaklanan şirket, bu kapsamda yeşil yapay zekâ için teknolojinin sürdürülebilir gelişimini destekleyen ilkeler ortaya koyuyor. 2018 yılında yapay zekânın etik kullanımı için belirlenen dokuz ilke, yapay zeka çözümlerinin ekolojik olarak daha sürdürülebilir bir şekilde nasıl geliştirilebileceği ve kullanılabileceği konusunda rehberlik sağlıyor.
Bu ilkeler; yazılım kodunun ya da programın mümkün olduğunca az kaynak kullanarak ve enerji tüketimini en aza indirecek şekilde yazılmasından, CO2 ayak izini şeffaf hale getirmeyi ve donanım ve yazılımdaki değişikliklerin bunu nasıl etkilediğini analiz etmeye kadar kapsamlı bir bakış açısı içeriyor. Sürdürülebilirlik veri merkezleri için de çok önemli bir rol üstleniyor. Bu nedenle işletim süreçlerini optimize etmek, veri merkezlerini daha verimli hale getirmek için yapay zekâ kullanılıyor. Soğutma sistemlerinin kontrolü buna bir örnek olarak değerlendirilebilir.
Yapay zekâ aynı zamanda çevrenin korunması ve felaketlerin önlenmesine de önemli bir rol üstleniyor. T-Systems’ın yönettiği Avrupa Birliği'nin Copernicus programı, bu kapsamda serbestçe erişilebilen uydu verilerinden oluşan kapsamlı bir koleksiyon sağlıyor. İlgili analizlere dayanarak, yapay zekâ eğilimleri türetiliyor ve bu sayede şehirlerdeki ısı adaları veya yaklaşan seller belirlenebiliyor.
9 ilkede neler var?
- Yeşil elektrik: AI uygulamaları konvansiyonel IT uygulamalarından daha fazla elektrik tüketiyor. Dolayısıyla değer zinciri boyunca yenilenebilir enerjilere odaklanmak önem taşıyor.
- Değer zincirinde yeniden kullanım: Yazılım, donanım, AI modelleri ve verinin çok sayıda kullanımı destekleniyor. Bu; operasyonların daha esnek ve verimli olmasını sağlarken, gereksiz enerji tüketimini engelliyor.
- Şeffaf CO2 ayak izi: Deutsche Telekom AI geliştirme takımları yazılım ve donanım tarafından oluşturulan CO2 emisyonlarını değerlendiriyor ve emisyonlarda yaşanan değişimlerin ekolojik ayak izini nasıl etkilediğini ortaya koyuyor.
- Dinamik boyutlar: Çok büyük donanımlar gereksiz enerji tüketimine yol açıyor. Dolayısıyla donanımın ihtiyaçlar doğrultusunda belirlenmesi gerekiyor.
- Optimize AI modelleri: Özel kullanım durumları için optimize edilmiş AI modellerinin kullanması gerekiyor. Bu nedenle, modüler sistemler tercih etmek ve yazılım unsurlarını çok kez kullanmak önem taşıyor. Bu; verimliliği artırırken, enerji tüketimini de azaltıyor.
- Mükerrerliğin önlenmesi: Benzer kullanım alanları için mükerrerliği engellemek ve sinerji yaratacak alanlar oluşturmak çok önemli. Bu, her yeni AI uygulaması için yazılım geliştirdiğimizde tekerleği yeniden keşfetmeyi engelliyor.
- Yeşil kodlama: Kodların enerji tüketimleri farklılık gösterebiliyor. Dolayısıyla kodlamayı en verimli şekilde yapmak önem taşıyor.
- Basitlik: Mümkün olan en basit AI modellerini geliştirmek gerekiyor. Doğru AI modelini seçtiğimizde ise, dikkat edilmesi gereken konu algoritmaların verimliliği olmalı.
- Uçtan uca sorumluluk: Tüm tedarik zincirinden sorumlu olmak ve AI uygulamalarının yazılım ve donanımından kaynaklanan karbon ayak izini kontrol etmek gerekiyor.