Derneklerde sigortalı sayılıp sayılmama ayırımına dikkat!
Ahmet Metin Aysoy
SGK E. Başmüfettişi
5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 13. maddesi ile dernek hizmetleri gönüllüler veya yönetim kurulu kararı ile göreve başlatılan ücretliler aracılığıyla yürütülmekte, dernek yönetim ve denetim kurullarının kamu görevlisi olmayan başkan ve üyelerine ücret verilebilmekte, ancak verilecek ücret ile her türlü ödenek, yolluk ve tazminatlar genel kurul tarafından tespit olunmakta, yönetim ve denetim kurulu üyeleri dışındaki üyelere ücret, huzur hakkı veya başka bir ad altında herhangi bir karşılık ödenmemektedir.
5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca dernekler, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, eğitim ve öğretim faaliyetleri için yurt, pansiyon, üyeleri için lokal açabilmekte ve bu tesisleri işletebilmektedirler.
Sigortalı sayılıp sayılmama ayırımına dikkat!
Dernek başkanları ile derneğin yönetim ve denetim kurullarına seçilenler, bu göreve seçimle geldiklerinden, aralarındaki hukuki ilişki vekâlet akdine dayandığı için bunlar 5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmayacaklardır.
Bu görevlerinden dolayı huzur hakkı veya sair bir ad altında ücret almaları akdin niteliğini değiştirmeyecek, dolayısıyla da sigortalı sayılmayacaklardır.
Ancak, dernek başkanları ile derneğin yönetim, denetim kurullarına seçilenler ve dernek üyeleri; bu görevleri haricinde, hizmet akdine tabi olarak, üçüncü şahısların yapabilecekleri işleri yapmaları karşılığında ücret ödenmesi şartıyla 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacaktır.
Gazetecinin çalışırken yıllık izin talebinde bulunmasının önemi
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 12.9.2022 tarih ve E. 2022/8119, K.2022/8897 sayılı Kararı’na göre: Yıllık izin talebinde bulunmamış gazeteci, iş sözleşmesinin feshi sırasında kullanılmayan izinlerin iki katı alınarak hesaplanmasına yönelik 5953 sayılı Yasanın 29 uncu maddesi hükmünden yararlanamayacaktır.
5953 sayılı Kanun'un 29’uncu maddesine göre “Gazeteciye bu kanunun 21’inci maddesinde yazılı yıllık izni vermeyen veya izni vermiş olup da izin müddetine ait ücreti ödemeyen işverene, yıllık izin vermediği veya izin süresine ait ücretleri ödemediği kimsenin izin müddetine tekabül eden ücretler yekûnunun üç katı kadar idarî para cezası verilir; ayrıca gazeteciye ödenmesi gereken ücret toplamı, iki kat olarak ödenir." Kanun'un 21’inci maddesinde meslekteki kıdemine göre kullanacağı izin süresi belirtilirken son fıkrasında “izin hakkından feragat edilemeyeceği” açıkça vurgulanmıştır.
29'uncu maddede gazeteci çalışırken uygulanması gereken bir yaptırımın düzenlediği; maddenin çalışırken izin vermeyen veya izin verildiği hâlde izin ücreti ödemeyen işveren hakkında uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Dönem ücreti üzerinden ödenmesi gereken izin ücreti, bu kullandırılmayan veya kullandırılmasına rağmen ücreti ödenmeyen ücrettir.
Ancak bunun için gazetecinin, çalışırken talep etmesine rağmen izin kullandırılmadığını veya izin verilmediğini iddia etmesi gerekir. Çalışırken bu yönde talebi olmayan gazetecinin, fesih nedeni ile son ücret üzerinden hesaplanacak izin ücreti, 21 inci maddedeki sürelerle sınırlıdır.
Başka bir anlatımla çalışırken yıllık izin talebi olmayan gazetecinin fesih nedeni ile son ücret üzerinden hesaplanacak izin ücreti 29 uncu madde gereği 2 kat hesaplanamaz.