Depremzede çiftçinin devlet desteğine ihtiyacı var
Geçen hafta depremin ardından başsağlığı dilemek için Veysel Ulusoy hocayı aradım. Depremde ablasını kaybeden Veysel hoca bana bölgedeki durumu ve yaşanan sıkıntıları anlattı.
ENAG’ın da kurucusu olan Veysel Ulusoy ülkemizin önde gelen ekonomistlerinden biridir. Çok değerli çalışmaları ve güçlü gözlemleri vardır. Hoca bölgedeki mevcut zorlukları aktarırken önemli bir noktaya dikkat çekti. Diyor ki: “Orada tarlalar sahibini bekliyor… Ekinler tarlada, hayatta kalan çiftçi hasat için Mayıs ve Haziran aylarını bekliyor. Pamuk çiğidinin tarlayla buluşmasına yaklaşık 1 ay var. Ama deprem nedeniyle traktör, araç ve gereçler enkazın altında kaldı.”
Veysel Ulusoy’un kendi gazete yazılarında da vurguladığı gibi “Çiftçinin devlete ihtiyacının olduğu en acil dönemdeyiz.” Köylerin yerle bir olduğu bölgede hayatta kalanlar acılarını içlerine atıp hayata devam edecekler; yine tarlalara gidecekler ama desteğe ihtiyaçları var. Veysel hocanın deyişiyle “Makine ve teçhizatla devleti yanında hissetmek, hasadı birlikte kaldırmak istiyorlar.”
Aslında depremden önce de tarımda sıkıntılar vardı. Sektör, gübreden mazota kadar neredeyse tüm girdilerdeki yüksek maliyet artışları nedeniyle geçen yılı zor geçirmişti. Buna bir de yağış düzenindeki olumsuz gidişat eklendi.
Türkiye yılın geri kalan döneminde tarımdan kaynaklı bir gıda arzı ve enflasyon sıkıntısı ile karşı karşıya kalabilir. Çünkü depremden etkilenen bölgede ciddi bir tarım potansiyeli vardı. Bu 10 ilin toplam milli gelirde yüzde 9.3 payı var. Ancak iktisadi faaliyet kollarına göre tarımsal üretimin toplamdaki payı yüzde 15 dolayında bulunuyor. Ekonomist Ercan Türkan’ın 2021 verilerinden yararlanarak yaptığı tespitlere göre; 10 ildeki bitkisel üretim değeri ülkenin toplam bitkisel üretim değerinin yüzde 20’sini meydana getiriyor. Büyükbaş hayvan varlığı toplamın yüzde 12’sini, küçükbaş hayvan varlığı ise yüzde 16,3’ünü oluşturuyor. Bu hayvanların bir kısmı depremde yok oldu; kalanlar da yem bekliyor; barınacak ahır bekliyor.
Veysel Ulusoy diyor ki; “Devlet süreci doğru okuyarak talebi karşılamayı devlet aklı ile gerçekleştirmek durumundadır.” Burada kastedilen kısa vadede yapılacak “deprem yardımları” değil. Bölge tarımının orta ve uzun vadeli etkileri olacak güçlü bir destek programına ihtiyaç var. Aksi takdirde Türkiye’nin gıda güvenliği tehlikeye gireceği gibi kırsaldan kentlere ciddi bir göç dalgası yaşanabilir.