Depremler ve resesyonla sağlık turizmi yüzde 30 daraldı, diş ciroyu düzeltir mi?
Türkiye’nin, saç ekimi, estetik, diş ve genel sağlık hizmetlerindeki ‘sağlık turizmi gelirleri’ geçen yıl yaklaşık 4 milyar dolardı. 2023 için de 5 milyar dolarlık hedef konulmuştu. Ancak, Şubat ayındaki depremler ve Avrupa ekonomilerindeki resesyon (küçülme) kaygısı bu yılın ilk 6 ayında cironun yüzde 30 daralmasına neden oldu.
Bu tespitler Türk Sağlık Turizmi Derneği (TÜSATDER) Başkanı Dr. Servet Terziler’e ait. Türkiye’nin sağlık turizmindeki gelirlerinin yaklaşık yarısının ‘saç ekiminden’ sağlandığını hatırlatan Dr. Terziler, yine de sağlık turizminde geçen yılın cirosunun yakalanabileceğine inanıyor. Son dönemde ‘diş estetiği ve tedavisi’ için gelen ‘sağlık turistlerinin’ sayısında hızlı artış gözlendiğini belirterek ekliyor: “Dişteki atak devam eder, diğer branşlarda da yılın ilk yarısına göre daha fazla sağlık turisti ağırlayabilirsek 2022 yılında 4 milyar dolar olan yıllık ciroyu yakalayabiliriz. Depremler ve Avrupa’daki sıkıntılar nedeniyle yılın ilk yarısında maalesef 1,4 milyar dolarda kaldık. 6 Şubat depremlerinden sonra özellikle İstanbul’da da deprem riskinin çok yüksek olduğuna dair çok konuşuldu. Bunlar yabancı medyaya da yansıdı ve sağlık hizmeti almak için Türkiye’ye gelmeyi planlayan önemli bir kitle planlarını erteledi. Yılın ilk yarısında tamamladığımız seçimlerimiz de ne yazık ki ülkemizde gergin bir ortama neden olmuştu. Bütün bu olumsuzlukların çoğu geride kaldı. Yılın son çeyreğinde sağlık turizminde güçlü bir atak bekliyoruz.”
Destekler önemli, merdiven altı yerlerden kurtulmalıyız
TÜSATDER Başkanı Dr. Servet Terziler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’nin sağlık hizmetleri altyapısını geliştirmek için ısrarla hayata geçirdiği projelerin ülkemizi sağlık hizmetlerinde çok güçlü bir konuma getirdiğini söylüyor. Bu politikaların ne kadar doğru olduğunun pandemi döneminde daha iyi anlaşıldığını vurguluyor. Sağlık turizmi gelirlerinin de Türkiye ekonomisi çok önemli bir kaynak haline geldiğini anlatan Dr. Terziler, “Dünya sağlık turizmi cirosu yaklaşık 100 milyar dolar, bizim mevcut sağlık hizmetleri altyapımızla bundan yüzde 10 pay almamız gayet mümkün. 2025 sonunda 10 milyar dolarlık sağlık turizmi cirosu hedefimiz var. Yeter ki sektör olarak biz hizmet kalitemizi koruyalım. Sektörümüzde ‘merdiven altı’ diye tanımlanan yerlerin ivedilikle gündem dışı kalması gerekiyor. Devletimiz de sektöre dönük desteklerini artırmalı. Teşviklerin daha kalibreli olması ve hızlıca organize edilmesi gerekiyor. Şu anda sektör olarak ‘Sağlık Bakanlığı ile Turizm Bakanlığı’ arasında kalmış gibiyiz. En azından Turizm Bakanlığı’nda ‘sağlık turizmi için de bir tanıtım ajansı’ kurulmalı. Türkiye Yüzyılına yakışır şekilde hareket eden sektör oyuncularıyla hedeflerimize ulaşabiliriz.”
Körfez sermayesi İstanbul’a geliyor Yeni boru hatları gündemde olacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile kırgınlıkları geride bırakarak, dış politikada yeni bir dönemi başlattı. Türkiye’nin ekonomi yönetimi de bu yeni dönemde yatırımları ve ticareti artırmak için seferber olmuş durumda. Bu ülkelerden Türkiye’ye hem ‘likidite’ hem de ‘doğrudan sermaye’ girişinde önemli adımlar bekleniyor. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelere 6 aylık ihracatımız 29,8 milyar doları aştı. Şimdi hedef, sadece Körfez ülkelerine ihracatı 25 milyar dolara taşımak.
BAE ve Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkeleriyle Türkiye arasındaki ticaret ve yatırım rakamlarını çok daha ‘hızlı büyütmenin’ detayları ise 12-13 Kasım’da İstanbul’da düzenlenecek Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC) Türkiye Ekonomik Forumu’nda netleşecek. Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) ile Körfez Araştırma Merkezi tarafından gerçekleştirilecek Foruma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çok önem veriyor. UİP Kurucusu Cengiz Özgencil, Forum’daki genel ve ikili görüşmelerin; tarım, gıda, altyapı, ulaşım, lojistik, turizm, finans, yatırım, sanayi ve enerji alanlarında iş birliğinin geliştirilmesine büyük katkı sağlayacağını söylüyor. Körfez Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Abdulaziz Sager ise çok önemli yeni bilgiler aktarıyor. Sager: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın zamanda gerçekleştirdiği ziyaretlerinden çok mutlu olduk. Körfez ülkeleriyle Türkiye arasındaki etkileşimin çok güzel ilerlediğini görüyoruz. Politik açıdan zor günler bitti. Türkiye ile iş birliği bizim için de çok önemli. Enerji, finans ve bankacılığa baktığımızda halen Körfez’den gelmiş dört banka Türkiye’de aktif olarak çalışıyor. Ulaşım, lojistik, gıda, tarım, endüstri ve turizm alanlarında yeni iş birlikleri sağlanacak ve ticaret hacmi artarak devam edecek. TOGG projesi bizi de heyecanlandırdı. Çünkü Türkiye’nin yaratıcı ve güçlü sanayisiyle inovatif üretimlere geçiş yapabildiğini gördük. Ayrıca, giderek stratejik önemi artan gıda sektöründe de Türkiye’nin iyi bir partner olabileceğini biliyoruz. Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında bir enerji boru hattı projesinin de Türkiye’ye ciddi depolama, rafineri, mekanik kapasite sağlayacağını düşünüyoruz.” Dr. Abdülaziz Sager’in özellikle Körfez bölgesiyle Türkiye arasında doğalgaz ya da petrol boru hattı inşasıyla ilgili sözleri, enerjide hub (merkez) olmaya doğru ilerleyen Türkiye için çok önemli bir katkı sağlayabilir. Rusya’nın da bu konuda Türkiye’yi stratejik ülke olarak görüyor olması, İsrail’in ise Doğu Akdeniz gazını Türkiye’ye yönlendirme çabası bu konularda 2024’te çok önemli kararlar alınacağını gösteriyor.