Depremler iklim değişikliği ile birlikte daha tehlikeli hale gelebilir mi?
Altyapıları iyileştirmek sadece emisyonları azaltmak ve enerji tüketimini azaltmak için değil, aynı zamanda binaların iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı hale getirilmesi için de çok önemli.
Kasırgalar, hortumlar, tsunamiler ve kuraklıklar gibi doğal afetler iklim değişikliğinden ciddi şekilde etkilenirken, peki ya depremler?
San Francisco, Los Angeles, Tokyo gibi büyük kentlerde yaşanan depremler, şehirler için yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Peki, iklim değişikliği gelecekte daha büyük ve daha yıkıcı depremlere neden olabilir mi?
Bilim insanlarına göre, depremler temelde tektonik levhaların hareketiyle oluşuyor ve bu hareketlerin iklim değişikliğiyle doğrudan bir ilişkisi bulunmuyor. Ancak, iklim değişikliğinin uzun vadede yerkabuğunun yapısı üzerinde etkileri oluyor.
Örneğin; büyük kasırgalar ve atmosferik basınç değişiklikleri “yavaş depremler” denilen, insanlar tarafından daha az hissedilen sarsıntılara neden olabiliyor. Ya da kuraklık dönemlerinde yer altı sularının çekilmesi, fay hatlarında ek basınç oluşturarak depremleri etkileyebiliyor.
NASA Jet Propulsion Laboratory’den Alan Buis’in makalesi, 4-5 Temmuz 2019’da Kaliforniya’nın Ridgecrest bölgesinde meydana gelen 6.4 ve 7.1 büyüklüğündeki depremlerin ardından, bu olayların, Kaliforniya, Nevada, Arizona ve Baja California gibi bölgelerde milyonlarca insan tarafından hissedildiğini ve büyük zararlara yol açtığını anlatıyor. Ayrıca, bu depremler halkı, Kaliforniya’da yaşamın “Deprem Ülkesi”nde olduğunu ve büyük bir depreme hazırlıklı olmaları gerektiğini hatırlatmış oldu.
Makale, depremle ilgili yanlış inançlardan birinin “deprem havası” olduğu, yani sıcak ve kuru ya da kuru ve bulutlu hava koşullarının depremleri tetiklediği yönündeki efsaneyi çürütüyor. Antik Yunan filozofl arından Aristoteles’in bu teoriyi önerdiği belirtiliyor. Ancak modern sismoloji, depremlerin çoğunun yer kabuğundaki fay hatları boyunca meydana gelen kırılmalar nedeniyle oluştuğunu gösteriyor. Ayrıca, depremlerin hava koşullarıyla hiçbir ilgisi olmadığı ve hava basıncındaki değişikliklerin yalnızca “yavaş depremleri” tetikleyebileceği ifade ediliyor.
Ekonomik ve sosyal gelişmeleri de etkiliyor
İklim değişikliği; felaketin ardından yaşanan ekonomik ve sosyal gelişmeleri de olumsuz etkileyebiliyor. Dünya genelinde, sigorta şirketleri, artan iklim riskleri nedeniyle poliçelerini sınırlarken, eski altyapılara sahip bölgelerde depremler daha yıkıcı olabiliyor. Bu nedenle, binaların iklime ve depreme dayanıklı hale getirilmesi, felaketlerin etkisini azaltmak için kritik bir adım. Çünkü biliyoruz ki, “Depremler insanları öldürmez, binalar öldürür. Depremlere bağlı ölümlerin ve yaralanmaların çoğu, yıkılan yapılardan kaynaklanıyor. Altyapıları iyileştirmek sadece emisyonları azaltmak ve enerji tüketimini azaltmak için değil, aynı zamanda binaların iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı hale getirilmesi için de çok önemli. Depremle ilgili gelecekte yaşanabilecek yaralanmaları ve kayıpları belirleyen biziz… Ne depremler ne de iklim değişikliği...
Bilimsel çalışmalar
- NASA Jeofi zikçisi Paul Lundgren, iklimin depremlerle ilişkilendirilebileceği düşüncesini bilimsel olarak incelemiş bir isim. Örneğin, Hindistan’daki Himalayalar’da yaz aylarında monsoon yağmurları nedeniyle fay hattındaki gerilme artışı, kışın ise azalmasıyla mikro-seizmik aktivite değişim gösteriyor.
2017’de yapılan bir çalışma, Kaliforniya’daki Sierra Nevada Dağları’nda, kuraklık ve yağış arasındaki dönüşümlerin dağları yükseltip alçalttığını gösteriyor.
Buzulların geri çekilmesinin yer kabuğundaki gerilme yüklerini değiştirebileceği ve bu değişikliklerin volkanik aktiviteleri tetikleyebileceği belirtiliyor. İzlanda›da yapılan farklı bir çalışma, buzul geri çekilmesinin volkanik aktiviteyi artırdığına işaret ederken, küresel ısınma nedeniyle Grönland’da glasyal depremlerin sıklığının arttığını ortaya koyuyor. İnsan faaliyetleri depremleri tetikleyebileceği gibi, özellikle suyun yönetimi ile ilgili uygulamalar yer kabuğundaki gerilmeleri değiştirebiliyor. Örneğin; 1975’te, Kaliforniya’daki Oroville Barajı’nın su seviyesinin değişmesiyle büyük depremler meydana gelmiş, ayrıca yer altı suyu pompalanması da San Andreas Fay hattındaki gerilme değişikliklerini artırarak depremlere yol açmış.
Lundgren, son yıllarda yeni teknolojilerin kullanımıyla iklimle deprem arasında potansiyel bağlantıların araştırıldığını, ancak bu bağlantıların temel fizik ile uyumlu hale getirilmesinin zor olduğunu belirtiyor.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.