Deprem sonrası yardımlarda gençler teknoloji ile ön saftaydı
Teknolojinin, kurtarma ve insani yardım çabaları alanındaki etkisini hızla büyüyor. Uzun vadede toplumların daha dirençli hale gelmesine yardımcı olacak teknolojiler, afet yardım çalışmaları için de vazgeçilmez bir önem taşıyor. Teknolojinin insani yardım çalışmalarına entegre edilmesi, yardım çalışmalarını yönetenlerin gelecekteki felaketlerle mücadele etmeye daha hazırlıklı olmalarını sağlayacak.
Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan depremler, teknolojinin afetten etkilenen bölgelerde kısa, orta ve uzun vadeli yardım çabalarındaki rolünü bir kez daha ortaya koydu.
Dünya Sağlık Örgütü, bu depremlerin Avrupa bölgesini 100 yıldır etkileyen en kötü felaket olduğunu ilan etti.
BM Genel Sekreteri António Guterres ise afetten etkilenenlere yönelik iki acil yardım çağrısından ilkinin açılışında afeti “destansı bir doğal afet” olarak tanımladı.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Avrupa Bölgesel Stratejiler Topluluk Lideri Aytuğ Göksu ve Global Shapers Türkiye, Azerbaycan ve İsrail Topluluk Şampiyonu ve Microsoft Müşteri Deneyimi Yöneticisi Büşra Kamiloğlu, WEF için ortak bir makale kaleme aldılar.
Göksu ve Kamiloğlu makalede şu noktaya dikkat çekiyorlar: “Gelişen teknolojiler afet yardım çalışmalarının temel unsurlarından biri haline geldi ve 2000’li yılların başından beri kullanılıyor. Türkiye ve Suriye’deki yardım çalışmalarını farklı kılan ise, açık kaynaklı web siteleri, yapay zeka ve sosyal medya kullanımının ölçeği oldu.”
Yaşanan deprem sonrasında, her iki ülkenin de dünya çapında yardım etmek isteyenlerden hızla destek, mali bağış ve çözüm önerileri aldığını söyleyen Göksu ve Kamiloğlu, “Yaşanan depremin ardından teknoloji kullanımının bu kadar yaygın olmasının birkaç nedeni var. Bunlardan ilki, Türkiye’de gelişen bir teknoloji ortamı olması. Kripto para kullanımına getirilen kısıtlamalara rağmen, ülke, kripto para kullanımında dünyada 12. sırada yer alıyor ve geniş bir teknoloji girişimcisi ve start-up havuzuna ev sahipliği yapıyor. Türkiye, Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ve ülkenin teknolojik temelini geliştiren de, büyük ölçüde genç nesil. Bu nedenle gençlerinin yardım çabalarında ön safl arda yer almaları, teknolojik becerilerini kullanmalarının yanı sıra daha geleneksel biçimlerde yardım sunmaları pek de şaşırtıcı değil” yorumunu yapıyorlar.
TEKNOLOJİNİN 7 YENİLİKÇİ KULLANIMI
1- Hayati bilgileri paylaşmak ve desteği organize etmek için sosyal medya kullanıldı. Enkaz altında kalanlar konumlarını içeren mesajlar tweetledi ve bunları geniş takipçi kitlesine sahip kullanıcılarla paylaştı.
2- Enkaz altında mahsur kalanların telefonlarında kullanabilecekleri tiz sesli bir düdük uygulaması geliştirildi.
3- Meta, bireylerin aile ve arkadaşlarına güvende olduklarını bildirmelerine olanak tanıyan bir güvenlik kontrolü özelliğini kullanıma sundu. Bu; şirketin uzun yıllardır vermekte olduğu bir hizmet.
4- Arama kurtarma ekipleri kurtarma operasyonları ve gönüllülük hakkında bilgi yaymak için kendi WhatsApp yardım hattını kurdu. 5- Kripto topluluğu milyonlarca dolar bağış toplayarak geleneksel bankacılık işlemlerinin etkilendiği bir durumda gerçek zamanlı bir fi nansal can simidi sundu; ancak bunun gerçek dünyadaki faydasına ilişkin sorular mevcut.
6- Bölgedeki gençlerin öncülüğünde, geliştiriciler temel HTML (daha kolay ve daha hızlı yüklenmeleri sağlamak için) açık kaynaklı kriz yardım web siteleri ve platformları kurdular. Bunlardan bazıları start-up olarak fi nanse edildi. Bunların arasında kurtarma hizmetleri için ısı haritalarının oluşturulması, yardım için yapılan çağrılardan derlenen bilgilerle hayatta kalanların nerede olduğunun belirlenmesi; kan bağışları hakkında bilgi; geçici konaklama sağlayıcıları ile yiyecek ve giyecek dağıtanlar için bağlantılar; enkazda mahsur kaldığı bilinenlerin yanı sıra acil insani yardıma veya tıbbi yardıma ihtiyaç duyanların listeleri (bu listeler dağınık verilerden oluşturuldu ve yapay zeka kullanılarak sıralandı); ve yardım etmek isteyenlerle yardıma ihtiyacı olanları eşleştiren uygulamalar bulunuyor.
7- Microsoft Türkiye, tüm teknolojilerini afet bölgesinde faaliyet gösteren grupların ücretsiz olarak kullanımına sundu. Daha önceki felaketlerde olduğu gibi, etkilenen bölgenin daha geniş bir görünümünü sağlamak için uydu görüntüleri kullanıldı. Görüntüler, yardım kuruluşlarının en kötü etkilenen bölgeleri tespit etmesine ve yardımların etkili bir şekilde ulaştırılabilmesi için kritik öneme sahip olan altyapının durumunu belirlemesine yardımcı oldu.
YAPAY ZEKA GELECEKTEKİ DEPREMLERİ TAHMİN ETMEYE YARDIMCI OLABİLİR
Aytuğ Göksu ve Büşra Kamiloğlu’nun dikkat çektikleri önemli bir diğer konu da, teknolojinin bu felaketin yönetilmesinde hayati bir rol oynamaya devam edecek olması. Şöyle diyorlar: “Belirli ihtiyaçlar ortaya çıktıkça, örneğin yardıma ihtiyacı olanları en ilgili yardım kuruluşu veya yerel grupla buluşturmak da dahil olmak üzere başka uygulamaların geliştirilmesi muhtemel. Kripto kullanımı açısından, blockchain teknolojisi parasal yardım dağıtımını kolaylaştırmaya yardımcı olacak ve fi nansal desteği etkili bir şekilde dağıtmak için şeff af ve güvenli bir araç oluşturacak.
Temel, ancak zaman alıcı görevlerde yardımcı olmak için yapay zekanın başarılı kullanımı göz önüne alındığında, bu tür desteğin devam etmesi beklenebilir. Olası senaryolardan biri, bireylerin yardım çabaları ve yardım programları hakkındaki sorularına hızlı ve doğru yanıtlar sağlamak için yapay zeka destekli sohbet robotlarının kullanılması. İleriye bakıldığında, yapay zeka depreme eğilimli alanları izlemek ve gelecekteki olayları tahmin etmeye yardımcı olacak güvenilir veri kümeleri oluşturmak, olası sonuç modelleri geliştirmek ve böylece hazırlık mekanizmalarını desteklemek için kullanılabilir. Metaverse teknolojisinin, depremlerin etkisini simüle etmek ve insanları bu depremlere nasıl müdahale edecekleri konusunda eğitmek için kullanılması da muhtemel.”
Felaketlerin sıradanlaştığı bir dünyada teknoloji, hayatta kalma olasılığını artırıyor
“Acil kurtarma ve destek çabalarının ötesinde, teknolojinin daha uzun vadeli faydaları var ve toplumları gelecekteki herhangi bir felakete karşı daha dirençli hale getirecek” diyen Göksu ve Kamiloğlu’nun sözleri önemli: “İster çok sayıda veriyi fi ltrelemek ve analiz etmek için yapay zeka kullanılsın, ister yerelleştirilmiş çözümler oluşturmak için açık erişimli yazılımlar kullanılsın, isterse de arama ekiplerini desteklemek için robotik kullanılsın, teknoloji, kurtarma ve insani yardım çabalarını hızlandırıyor ve büyütüyor ve hayat kurtarıyor. Teknolojiyi insani yardım çalışmalarına entegre ederek, yardım kuruluşlarının ve organizasyonların çözümlere yatırım yapmasını ve ölçeklendirmesini sağlayarak, yardım çalışmalarını yönetenlerin gelecekteki felaketlerle mücadele etmeye daha hazırlıklı olmaları sağlanabilir. Felaketlerin giderek sıradanlaştığı bir dünyada teknoloji, hayatta kalma olasılığını artırıyor.”