Deprem sonrası dayanıklılık (2): Starlink
Deprem sonrası cep telefonları çalışmayınca en çok konuşulan önerilerden biri “Haydi Starlink getirelim!” oldu. Starlink, Elon Musk’ın kurduğu, uydular marifetiyle internet hizmeti sağlayan bir şirket. Cep telefonu gibi elinizdeki cihazdan bir baz istasyonuna ve oradan yer altından geçen şebekeye bağlanmak yerine, belirli noktalardan doğrudan uydu üzerinden internete bağlanıyorsunuz. Starlink uyduları dünyaya oldukça yakın bir yörüngede dönüyor. Hatta akşamları, deprem bölgesi de dahil, Türkiye üzerinden geçerken de gözle görünebiliyorlar. Acaba Starlink deprem sonrası haberleşme problemine derman olur muydu?
Üç yıl önce COVID-19 felaketini yaşadığımızda, alınacak tedbirleri uzun uzun tartışmıştık. Alınan bazı tedbirlerin, mesela aşırı sosyal mesafe önlemlerinin, aslında abartılı olduğu zamanla ortaya çıkıyor. Ama depremler ve salgın hastalıklar birbirinden farklı riskler. Salgın hastalıklar nadiren ortaya çıkıyor ve her bir salgın da birbirinden farklı. Kimi hastalık solunum yoluyla bulaşıyor, kimi tuvaletten, kimi cinsel temasla. Kimisi hemen semptom veriyor kimisi bir süre sonra. Virüsler sürekli değişiyor. O yüzden salgınla ilgili tedbirleri tartışmak, bazen de zafiyet yaşamak bir ölçüde normal. Oysa depremler hep aynı şekilde ve aynı yerlerde oluyor. Sadece olacağı zamanı tam olarak bilemiyoruz. Alınacak önlemler de belli: Binaları sağlam bir şekilde inşa etmek. Yıkılan binalar için ise arama kurtarma ve açıkta kalan vatandaşların hayati ihtiyaçlarını ulaştırabilmek için tedbirleri almak ve afet senaryolarını prova etmek.
Deprem olunca gördük ki, haberleşmenin sürdürülmesiyle ilgili bu tedbirler yeterli seviyede alınmamış. Diyeceksiniz ki hangi konuda tedbirler yeterli seviyede alınmış ki, haberleşme konusunda alınsın. Peki, Starlink deprem sonrası haberleşme sorununu çözer miydi? Bu soruyu ChatGPT’ye sorunca şu cevap geldi:
- Evet, Starlink sistemi, altyapısı zayıf olan bir bölgede meydana gelen yıkıcı bir depremin ardından iletişim sorunlarını çözmek için potansiyel olarak kullanılabilir. Starlink, SpaceX tarafından dünyanın dört bir yanındaki uzak ve yetersiz hizmet alan bölgelere yüksek hızlı, düşük gecikmeli internet erişimi sağlamak için geliştirilen bir uydu internet sistemidir.
Ancak konunun uzmanlarına sorunca iş bu kadar da basit görünmüyor. Her şeyden önce Starlink’in kapasite sınırları var. Bir alıcıdan en fazla 50 kişi WhatsApp çağrısı yapabiliyormuş. O günlerdeki trafiği düşününce sistemin patlayacağı açık. Daha önemlisi, Starlink uydusuna öyle kendi cep telefonunuzdan bağlanamıyorsunuz. Arada yine çalışan bir verici olması lâzım. Günlerce arama kurtarma ekibi giremeyen yerlere bu vericileri kim nasıl yerleştirecekti? Hadi yerleştirse nereden elektrik bulup verecekti? Yani Starlink Türkiye’de depremden önce faal
olsaydı belki deprem sonrası kısmen kullanışlı olabilirdi. Ama depremden sonra artık pek bir işlevi olmayacaktı.
Anladığım kadarıyla Starlink birçok kişinin kafasında yeni bir PayPal olma yolunda. Türkiye izin vermediği için mahrum kaldığımız bir teknoloji! Oysa, Paypal’a 2015’te mevzuatla ilgili birçok esneklik tanınmış. Fakat PayPal, Türkiye pazarında kalmayı kendisi tercih etmemişti. Bugün Starlink web sayfasına girerseniz bir gün Türkiye’de çalışır diye 99 dolara cihaz ön siparişi verebiliyorsunuz. Aynı uygulama, Hindistan’da yasaklandı. Hindistan devleti, önce gerekli izinleri al sonra satışını yap dedi. Bu arada İngiliz OneWeb ve ABD’li Amazon gibi birçok başka oyuncu da Starlink’e rakip olma yolunda hızla ilerliyor.
Starlink’in yıldızlaştığı an, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Ukrayna silahlı kuvvetlerine haberleşme desteği sağlamasıydı. Sonra Elon Musk ben bu hizmetin parasını istiyorum, diye tutturdu. Parayı müttefikler ödedi. Ardından, Elon Musk tweet atıp Ukrayna, Rusya’nın ilhak ettiği illeri vermeyi kabul etsin, bu iş bitsin dedi. Musk, geçen ay da drone için verdiğim hizmeti kesiyorum, Rusya ile papaz olmayı göze alamam dedi. Yani Starlink ulusal güvenliğinizi emanet edebileceğiniz bir altyapı değil. Gün gelir Musk bir anda bu hizmeti artık vermeyi düşünmüyorum diyebilir. Denize düşen Elon Musk’a sarılır misali kendi çözemediğimiz sorunları global süper kahramanlara çözdürebileceğimizi düşünmekten artık vazgeçmemiz lazım.