Deprem olmazsa eğer bir sorun yok
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) akademisyenleri, Kahramanmaraş merkezli deprem bölgesinde, 1500 civarında binanın incelemesini yaparak bilimsel çalışmalarını tamamladı ve kamuoyu ile paylaştı.
SUBÜ Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi (DAMER) Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Osman Kırtel, Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Gökhan Dok, SUBÜ İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyeleri Doç. Dr. İsa Vural ve Dr. Öğretim Üyesi Ali Sarıbıyık’ın, ‘Geoteknik Değerlendirme, Yapısal Değerlendirme, Malzeme ve İşçilik’ başlıklarında hazırladıkları raporun yorumunu ve deprem bölgesindeki izlenimlerini SUBÜ’de düzenlenen toplantıda dinledik.
SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık’ın da katıldığı Deprem Bölgesi İzlenimleri ve Sakarya konulu bilgilendirme toplantısında açıklanan rapor aslında felaketin büyüklüğünün insan hatasından kaynaklandığını ortaya koyuyor. Her yıkıcı depremlerin sonrasında yaşananların ve konuşulanların birbirinden çok fazla farkı yok aslında. 17 Ağustos 1999 Marmara depreminden sonra Sakarya için hazırlanan raporlarda da yine insan kaynaklı hatalara dikkat çekilmiş ve alınması gereken tedbirler ve öneriler sıralanmıştı. 17 Ağustos depreminden 24 yıl sonra 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin hemen sonrasında hazırlanan raporlarda da belirtildiği gibi yapılaşmalardaki hataların insan kaynaklı olduğu öne çıkıyor. Temel sorunlar belli. Düşük dayanıklı, standartlara uygun olmayan beton ve demir kullanımı, yetersiz denetim, konut yapımında yanlış yer seçimi ilk etapta göze çarpan sorunlar arasında geliyor. Ayrıca Türkiye’de hiçbir il, yapı stoklarının ne durumda olduğunu bilmiyor.
Deprem olmazsa eğer bir sorun yok. Ama asıl sorunlar deprem olduktan sonra ortaya çıkıyor. Şu anda Sakarya’da 24 yıl önce 17 Ağustos depreminde hasar görmüş, her an yıkılma tehlikesi olan binlerce konut ve işyeri var. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin yaptığı açıklamaya göre ilk etapta üzerinde durulması gereken sorunlu bina sayısı ise 10 bine yakın. Bu Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin tek başına çözebileceği bir sorun değil. Ancak, kentsel dönüşüme ‘evet’ diyen konut ve işyeri sahipleri ile sivil toplum ve mesleki kuruluşların desteği ile mümkün.
Sakarya, fay hattı üzerinde gelişimini sürdüren bir şehir. Deprem tecrübesi de bir hayli fazla ama 17 Ağustos 1999 depremi gibi bir felakette yeni acılar yaşamak istemiyor. Bu nedenle kentsel dönüşümün Sakarya için hayati bir önemi ve önceliği var.