Depolama lisanslarını yatırıma dönüştürmek
Elektrik üretiminde kömür ve doğalgaz yerine güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklara daha fazla rol biçilmeye başlandı. Ancak elektrik gibi kesintisiz alınan/satılan/ verilen bir ürünü/hizmeti kesintisiz kaynaklarla karşılamak imkansız elbette.
Öyle ya, buzdolabımızı, ütümüzü, televizyonumuzu, fırınımızı, çamaşır ve bulaşık makinesi ile diğer elektrikli cihazlarımızı çalıştırmak için güneşin doğmasını, rüzgarın esmesini bekleyemeyeceğimize göre, kesintisiz elektriği tedarik edebilecek başka çözümler bulmalıyız değil mi?
Aslında elektrik saklama çözümleri ile teknoloji bunu mümkün kılıyor. Ancak ortada bir ölçek sorunu var. Devasa şebekeleri elektriksiz bırakmayacak ölçüde, 7x24 tedarik sağlayacak depolama tesisleri inşa etmek kolay değil.
Evet, zor ama bir yerinden başlamak lazım. Nitekim dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu alanda ciddi adımlar atıldı, atılıyor. Bundan yaklaşık bir yıl önce elektrik depolama lisans başvuruları alınmaya başlanmıştı. Ancak geçtiğimiz günlerde EPDK bu konudaki başvuruları durdurdu.
Peki neden? İki nedenle olmalı
Bunlardan birincisi, bugüne kadar yeterli başvurunun alındığı gerçeği. Çünkü son bir yılda yaklaşık 6 bin başvuru ile 750 bin MW’lik depolama lisansı talep edilmiş. Bu miktar Türkiye’nin bugünkü toplam kurulu gücünün 7 katından fazla bir miktara karşılık geliyor. Başvurulardan 25 bin MW’yi temsil eden 399 adedi lisanslanmış.
İkinci muhtemel neden alınan başvuruları yeterli bulmanın yanında, bunları sonuçlandırmanın çok uzun zaman alacağı gerçeği. Çünkü bugüne kadarki 5869 başvurunun yarısından fazlasını oluşturan 3071 dosyanın henüz kapağı bile açılmamış. Bu arada, başvurulardan 231’i iade edilmiş, 1912’si reddedilmiş. 256 dosya ise inceleme/değerlendirme aşamasında. Bu son grup ile henüz kapağı açılmamış 3071 başvurunun elden geçirilmesi ile en az 25 bin MW’lik bir kapasitenin daha lisanslanabileceği kesin.
Bunca lisans alma ve lisanslama hevesine rağmen bugüne kadar 1 MW’lik bile bir depolama tesisi devreye alınabilmiş değil. 2009 yılında 600 MW’lik güneş enerji santrali lisans için yaklaşık 9 bin başvuru gelmişti ama lisanslı güneş santrallerinin şebekeye bağlanıp üretime geçirilmesi için dört beş yıl beklemek gerekmişti.
Şimdi de binlerce başvuru var ama ortada henüz yatırım yok. Kötümserlikten hiç hoşlanmam ama bu depolama lisansı sahiplerinin kaçının kendi eliyle bunu hayata geçireceği merak konusu. Öyle ya, alınan lisanslar, yapılan başvurular ticari bir ürün olarak elden ele gezdiğine göre… Zaten kısa sürede hayata geçirilemeyeceği belli projeler için dağıtılan lisansların nasıl değerlendirileceğine dair düzenleyici kurum ile enerji yönetiminden açıklama beklemek de bu konuyla ilgilenenlerin hakkıdır diye düşünüyoruz.