Denizli’de tarım, tütün ve çiftçinin beklentileri
Bir süreden beri Türkiye İş Bankası’nın organizasyonu ile Anadolu’da çiftçilerle buluşuyoruz. Ülke genelinde 24 şubesini Tarım İhtisas Şubesi’ne dönüştüren İş Bankası, tarım, teknoloji ve finansmanı bir araya getirerek sorunlara çözüm üretmeye çalışıyor.
Geçen hafta bu amaçla Denizli’nin Tavas ilçesinde çiftçilerle buluştuk. Yoğun katılımın olduğu toplantı Tavas Ziraat Odası’nda yapıldı. Türkiye İş Bankası Denizli Tavas Şube Müdürü Cem Serhat Evin, KOBİ ve İşletme Bankacılığı Satış Bölümü Denizli Tarım Müdür Yardımcısı Eser Varlı, Ticari Satış Bölge Müdür Yardımcıları Hikmet Yılmaz ve Ahmet Toprak, Tavas Ziraat Odası Başkanı Süleyman Tozlukoğlu, oda yöneticileri ve çok sayıda çiftçi katıldı. Çiftçiler soruları ve katkıları ile toplantıyı daha verimli kıldılar.
Denizli için tarımın önemi
Denizli daha çok sanayi ve özellikle tekstil kenti olarak bilinse de aslında tarım konusunda da çok önemli bir potansiyele sahip. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2022 yılı verilerine göre, Denizli’nin toplam tarımsal üretim alanı 3 milyon 687 bin dekar. Bunun 2,3 milyon dekarlık bölümünde tarla bitkileri ekiliyor. Meyvecilik alanı 956 bin dekarda yapılırken, sebze üretim alanı da 134 bin dekar. Miktar olarak ise tarla ürünleri üretimi 2,6 milyon ton, sebze üretimi 442 bin 836 ton, meyve üretimi de 852 bin 151 ton.
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, 2022 yılında Denizli’de en çok üretilen ilk 5 ürüne baktığımızda Türkiye’nin neredeyse birçok yerinde olduğu gibi ilk sırada silajlık mısır var. Denizli’nin 2022 yılı silajlık mısır üretimi 904 bin 278 ton. İkinci sırada yer alan yonca (yeşilot) üretimi 436 bin 155 ton. Denizli için önemli bir ürün olan üzüm üretimi 3.sırada ve üretim miktarı 277 bin 66 ton. Elma üretimi ise 273 bin 798 ton. Beşinci sırada ise buğday var. Denizli’nin buğday üretimi2022 yılında 209 bin 164 ton oldu.
Denizli’nin büyükbaş hayvan varlığı 2022 verileri ile 274 bin 864 baş. Küçükbaş hayvan varlığı ise 740 bin 964 baş. Denizli tarımsal gayrisafi milli hasılada 17. sırada yer alıyor.
Tütün üretiminde Ege’de ilk, Türkiye’de 2.sırada
Türkiye’de üretimi giderek azalan tütünde Denizli, Türkiye genelinde ikinci sırada Ege’de ise ilk sırada yer alıyor. Türkiye’nin 80 bin ton civarındaki yaprak tütün üretiminin 17-18 bin tonluk kısmı Denizli’de üretiliyor. Tütün üreticisi sayısı 9 bin 500 olduğu ve 220 bin dekar alanda üretim yapıldığı tahmin ediliyor. Denizli’nin 13 ilçesinde tütün üretiliyor. Ancak üretimin yüzde 85’i Tavas, Kale, Acıpayam ve Beyağaç’ta gerçekleştiriliyor.
Denizli’de tütün üretimi ve yaşanan sorunlarla ilgili Tütün Eksperi Metin Güleşçi, “2023 Denizli Tütün Üretimi ve Piyasası” başlığıyla güncel ve kapsamlı bir makale yayınladı. Yukarıda verdiğim bilgiler de bu makaleden.
Tıbbi aromatik bitkilerden tütüne dönüş var
Tütün Eksperi Metin Güleşçi “Önceki yıllarda tütün üretimine alternatif olarak kekik, lavanta ve adaçayı gibi ıtri ve tıbbi bitkilerin tütün üretim alanlarına girmesiyle her geçen yıl tütün üretici sayısı ve üretim alanlarında azalma olduğunu belirterek: “ Yabancı otlardan kaynaklanan “Pirolozidin Alkaloidi (PA)” nedeniyle, birkaç yıldır kekiğin pazarlama ve satışında sorunlar yaşanmaktadır.Yaşanan sorunlar çözülemezse kekik üreticisinin bir kısmı tütün üretimine geçebilecektir.” diyor.
Tütünde 8 şirket sözleşmeli üretim yaptırıyor
Sözleşmeli üretimin uygulandığı tütünde 8 şirketin üreticilere ekim yaptırdığını hatırlatan Güleşçi bu konuda şu bilgileri veriyor: “Tütün, 4733 sayılı Tütün Kanunu’na göre 2002 yılından bu yana yazılı sözleşme esasına göre üretilmektedir. 2023 yılında Denizli’de Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Daire Başkanlığından (TADB) “Tütün Ticareti Yetki Belgesi” olan 8 tütün şirketi sözleşme yapmıştır. Bu şirketler “TTL, Socotab, Alliance One, Sunel, Prestij, Özege, Oriental Link ve Royal Tobacco” olarak sıralanabilir. Tütün şirketleri üretim döneminde üreticilere avans ödemesi yapmakta ve üretimi takip etmektedir. Sözleşmelerin fiyat ve özel şartlar bölümü şirketler tarafından belirlenmektedir. 7 kalite değeri üzerinden yapılan sözleşmelerde, 1. kalite fiyatı kilogramı 115 TL olarak yer almaktadır. Geçen yıl Ege Bölgesi tütün üretimi 44 bin 500 ton olarak gerçekleşmiş, tütün şirketleri 2022 yılı alımlarında kilo başına 55 TL’lik fiyatın üzerine 15 TL prim ödemesi yaparak 70 TL’den alımları tamamlamıştı.”
Emek yoğun aile çiftçiliği yaygın
Üretici başına 20 dekarın üzerinde bir alanda emek yoğun olarak tütün üretimi yapıldığını hatırlatan Metin Güleşçi, makalesinde üretim ve kurutma ile ilgili son gelişmeleri şöyle özetliyor: “ En çok kırım döneminde işçiliğe ihtiyaç duyulmaktadır. Genellikle üretimin her aşaması aile emeği ile karşılanmakta, ihtiyaç durumunda ya yevmiyeci çalıştırılmakta ya da üreticilerin karşılıklı yardımlaşması ile kırım işleri sürdürülmektedir. Son yıllarda üretim maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla tütünlerin ipe dizilmesi yerine, elekte ve filede kurutma yöntemleri yaygınlaşmıştır. Bölgemizde tütünlerin yaklaşık yüzde 85’lik kısmı elekte kurutulmaktadır. Bu yöntemle, kırım işçiliği maliyeti düşmektedir. Bu yıl kırım yevmiyeleri 700 TL’ye kadar çıkmıştır. Elekte kurutulan tütünlerin, el el kırımları yapılarak eleğe demet (tapa) şeklinde yerleştirilip kurutulması gerekmektedir. Uygulamada çoğunlukla bir veya iki seferde sıyrılarak kırımlarının yapıldığı, yaprak sap ve uçları hizalanıp eleklerde kurutulmaktadır. Gök, olgun ve gecik yaprakların aynı anda sıyrılarak kurutulması, tütün kimyası (nikotin, şeker, aromatik maddeler, organik asitler vb.) yönüyle istenmeyen ürünler ortaya çıkaracağından, tütünlerin ihracatı ve harmanlarda kullanımı konularında sıkıntı yaşatacağı aşikârdır. Bunun yanında tütünlerini el el kırıp, dizerek kurutan üreticilere fiyat farkı verilmelidir.”
Tütünün ekonomiye katkısı 2 milyar lira
Denizli’de üretilen İzmir menşe yaprak tütünler şark tipi (oryantal) tütün olarak adlandırıldığını hatırlatan Güleşçi: “Bu tütünler aromatik ve kalite özellikleri yüksek tütün grubundadır. Ege Bölgesi’nde üretilen tütünlerin bir kısmı ülkemizdeki sigara sanayisinde kullanılmakta, geriye kalan kısmı ise ihraç edilmektedir. Toplam 17 bin ton tütün üretiminin olacağı, il ekonomisine 2023 yılında 2 milyar lira gelir sağlayacağı tahmin edilmektedir. Üreticiler, geçen yıl başlatılan prim uygulamasının devamını ve kilo başına en az 15-20 lira prim verilmesini beklemektedir. 2022 yılında tütünden 1 milyar TL gelir elde edilmişti.”
Sorunlar ve öneriler
Denizli’yi ve tütüncülüğü bilen deneyimli Tütün Eksperi Metin Güleşçi, yaşanan sorunları ve önerilerini ise şöyle sıralıyor:
1-Tütün fiyatları tek taraflı olarak alıcı tarafından belirlenmektedir. Çiftçilerin örgütsüz olması, ekonomik bakımdan güçlü olan tütün şirketleri karşısında elini zayıf bırakmaktadır. Bölgede tütün üretimi, şirketlerin verdiği avansla yürütülmektedir. Alınan avanslar üretim sermayesi olarak kullanıldığından, üreticinin elini rahatlatmaktadır. Avansın azalması veya kesilmesi tütün üretimini sekteye uğratabilecektir.
2- Ürün birim fiyatlarının enflasyon artışının altında kalması, üretici gelirini düşürmektedir. Tütün üretim sözleşmelerine, avans dışında tahakkuk edecek miktara enflasyon farkı uygulama maddeleri eklenmelidir.
3- Tütünlerin üretim yılı içinde alım çalışmaları tamamlanmalıdır.
4- İhracata konu bu tütünler, havza bazlı destekleme modeli içine alınmalıdır.
Özetle, Denizli Tavas’ta çiftçilerle buluşmamızda birçok konuya değindik. Güncel konuları, yerelde yaşanan sorunları konuştuk. Hem anlattık hem çiftçileri dinledik. Tavas toplantısını bahane ederek tütündeki son gelişmeleri de paylaşmak istedim. Bu hafta 9 Kasım’da Gaziantep İslahiye’de olacağız. Orada da çiftçilerle sohbet edeceğiz. Öğrendiklerimi yine yazarım.
Tavas çiftçisi ne istiyor?
Toplantımızın yapıldığı Tavas ilçesinde sadece tütün üretilmiyor. Mısır, buğday, çerezlik ayçiçeği ve daha birçok ürün üretiliyor. Toplantıya katılan çiftçiler ve Tavas Ziraat Odası Başkanı Süleyman Tozlukoğlu dile getirmemizi istediği konu başlıkları ise özetle şöyle:
1- Çerezlik ayçiçeği üretimi son yıllarda Çin’den yapılan ithalatla büyük yara aldı. Çin’den ithalatın önlenmesi için mutlaka koruyucu vergiler getirilmeli. Ayrıca yağlık ayçiçeğine verilen fark ödemesi(destekleme primi) mutlaka çerezlik ayçiçeğinde de uygulanmalı. Çerezlik ayçiçeğin yüzde 80-90’ının hala satılmadığını belirten üreticiler fiyatın kilo başına 30 lira civarında olduğunu ifade etti.
2- Çiftçiler sulama için kullandıkları elektriğin her ay fatura edilmesi yerine hasat vadeli faturalandırmaya geçilmesini istiyor. Aylık faturalandırmalarda gecikme olduğunda ciddi faiz ödeniyor. Bu konuda İş Bankası’nın kendilerine çözüm sunduğunu ifade ettiler.
3- Üreticiler, atadan kalma arazilerin miras sorunu nedeniyle Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kaydedilemediğini ve tarımsal desteklerden yararlanamadıklarını ifade etti. Tavas Ziraat Odası Başkanı Süleyman Tozlukoğlu ilçede 530 bin dekar tarım alanı olduğunu ancak resmi kayıtlarda bunun 270 bin dekarının görüldüğünü belirtti. Bir çiftçi söz alarak:”bize miras kalan ancak tapuda kayıt yapamadığımız atadan kalma arazilerimizde üretim yapıyoruz. Bu arazileri Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kaydedemiyoruz. Desteğini de alamıyoruz. Benim 150 dönüm arazim var. Bunun 100 dönümü kayıtlı 50 dönümü kayıtlı değil. Ben o 50 dönümde ürettiğim buğdayı Toprak Mahsulleri Ofisi’ne satamıyorum. Desteğini de alamıyorum. Üstelik devlette benim ürettiğim buğdayı kayıtlarda olmadığı için yokmuş gibi davranıp buğday ithal ediyor. Ben buğdayımı satamazken devlet ithalat yapıyor. Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Önerilen çözüm ise muhtar ve azaların beyanı esas alınarak bu alanların kayıt altına alınması.
4- Birçok toplantıda olduğu gibi Tavas‘ta da çiftçiler Bağ- Kur‘a aylık primleri ödeyemediklerini ve sitemin dışına çıktıklarını ifade etti. Bağ-Kur olmayınca sağlık hizmeti aşlamadıklarını dile getirdiler.
5- Bir çiftçi ilçeye dışarıdan bir yetkili geldiğinde yani bakan, genel müdür ve diğer yetkililer geldiğinde genelde en iyi tarlaya, en iyi işletmeye götürüldüğünü, bu nedenle gerçekleri göremediklerini iddia ederek:”Asıl zor durumda olan çok sayıdaki aile işletmelerini göstermek lazım. O zaman gerçeği görüp belki önlem alırlar.”dedi.
6- Tavas Ziraat Odası Başkanı Süleyman Tozlukoğlu, odalarının 14 bin üyesi olduğunu ve 8 bin üyenin aktif olduğunu hatırlatarak, Çiftçi Kayıt Sistemi işlemlerinin e-devlet üzerinden yapılmasının çiftçileri Oda’ya ilgisini azalttığını söyledi. Odaların tek gelir kaynağının aidatlar olduğunu belirterek böyle devam ederse birçok odanın kapanabileceğini ileri sürdü. Tozlukoğlu, kalkınma ajansları ve kırsal kalkınma hibe desteklerinde ziraat odalarına da proje verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.