Denetime tabi olma kriterleri değişiyor
Nusret AYYILDIZ
Bağımsız Denetçi – Kamu Gözetimi Kurumu Eski Uzmanı
Enflasyon ülke olarak gündemimizden düşmeyen bir başlık. Son zamanlarda şirketlerimizin ve uygulayıcılarımızın kâbusu haline geldi. Etkisini yavaş yavaş kamu kurum ve kuruluşları nezdinde atılan adımlarda ve alınan kararlarda da hissettirmeye başladı. Bunlardan sonuncusu ise bağımsız denetime tabi tutulacak şirketlerin belirlenmesine ilişkin kararda yukarı yönlü bir değişikliğe gidilecek olması.
İlk defa 2013 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile hangi şirketlerin Türk Ticaret Kanunu (TTK) kapsamında denetime tabi tutulacağının sınırları çizilmişti. 2013 yılında yayımlanan denetime tabi olma ölçütleri yıllar itibarıyla Avrupa Birliği Direktifi hükümleri de gözetilerek istikrarlı bir biçimde düştü.
Güncel olarak uygulanan ve halihazırda yürürlükte olan kriterler ise 2018 yılında yayımlandı ve günümüze kadar da herhangi bir güncelleme yapılmadı.
Mevcut Kriterler Neler?
Genel olarak TTK ve KGK düzenlemeleri kapsamında denetime tabi tutulacak şirketlerin aşağıda belirtilen üç ölçütten herhangi ikisini tek başına veya bağlı ortaklıklarıyla arka arkaya iki hesap döneminde aşan şirketler denetime tabi olarak değerlendirilmektedir.
Sıra | Ölçüt | Asgari Tutarlar |
1 | Aktif Toplam | 35 milyon TL |
2 | Net Satış Hasılatı | 70 milyon TL |
3 | Çalışan Sayısı | 175 Kişi |
Avrupa Birliği Direktifi Ne Getiriyor?
KGK, yıllar itibarıyla kriterleri planlı bir şekilde düşürürken hem piyasadaki denetime tabi tutulan şirketlerin kalitesini hem de AB düzenlemelerini göz önünde bulundurarak hareket etti. Ancak son dönemlerde döviz kurları öylesine artışlar kaydetti ki evdeki hesap çarşıya uymadı. Bu durum düzenleyici otoriteler açısından da öngörülebilir değildi.
AB düzenlemeleri kapsamında hedeflenen kriterler aktif toplam için 4 milyon Euro, net satış hasılatı için 8 milyon Euro ve çalışan sayısı 50 kişi olarak ele alınıyor. Mevcut durumda 2021 yılı sonundaki Euro kuruyla hareket etsek dahi Türk Lirası cinsinden AB kriterlerinin çok çok altında kaldığımızı gözlemleyebiliriz.
Aslında KGK Değişikliğin Sinyallerini Vermişti
KGK, BOBİ FRS’nin 2021 yılı sürümünü yayımlarken kur ve enflasyon baskısıyla büyüyen şirket aktiflerini ve cirolarını gözlemlemiş, uygulamada kolaylığı sağlamak adına büyük boy işletme tanımını karşılayan işletme sayısını belli bir seviyede tutmak için büyük boy işletme kriterlerini yukarı yönlü olarak aşağıdaki gibi güncellemişti.
Sıra | Ölçüt | 2018 | 2021 |
1 | Aktif Toplam | 75 milyon TL ve Üstü | 200 milyon TL ve Üstü |
2 | Net Satış Hasılatı | 150 milyon TL ve Üstü | 400 milyon TL ve Üstü |
3 | Çalışan Sayısı | 250 Kişi | 250 Kişi |
2023 Kriterleri Ne Öngörüyor?
KGK paydaşlarının görüşüne başvurduğu taslak çalışmada ise 2023 yılından itibaren denetime tabi olacak şirketler için aktif toplam 75 milyon TL, net satış hasılatı 150 milyon TL ve çalışan sayısı ise 150 kişi şeklinde ele alması öngörülüyor.
Bağımsız denetim camiasında kriterlerin iki katından fazla artacak olması sebebiyle denetime tabi tutulacak şirketlerin sayısında bir azalma olacağı düşünülebilir. Aksine kriterler artmasına rağmen denetime tabi olacak şirket sayısında da artışlar öngörülmekte. Bu noktada denetime tabi tutulan şirketlerin sayısında bir azalma söz konusu değil.
Kriterlerin Yükseltimesi Neden Gerekli?
Her ne kadar denetime tabi olacak şirketler Cumhurbaşkanlığı Kararı ile belirlense de bu konuda gerekli çalışmaları hazırlayan otorite KGK’dır.
KGK, denetime tabi olacak şirketlere ilişkin kriterleri belirlerken her yıl ilk defa denetime tabi tutulacak şirketlerin sayısını da kontrol altında tutmayı hedefler. Sayının kontrol altında tutulmasının en önemli nedeni ise hem şirketlerin hem de denetim kuruluşlarının hazırlıksız yakalanmasını engellemek ve neticesinde denetimin kalitesinde tutarlılığı sağlamaktır.
Bu durumda 2023 yılı kilit öneme sahip. 2021 ve 2022 yıllarında yüksek enflasyon ve kurlardaki artış ile 2023 yılında denetime tabi olacak şirket sayısı şimdiye kadar denetime tabi olan toplam şirket sayısını geride bırakmış durumda. Hal böyleyken denetimde kaliteyi sağlamak için KGK tarafından müdahale kaçınılmaz.
Bu noktada, otorite gerek denetime tabi olan şirketleri gerekse de bağımsız denetim kuruluşlarını zorda bırakmayacak şekilde gerekli çalışmaları yaparak hem AB ilkelerine uyumu hem de denetimlerde kaliteyi sağlamak adına gerekli adımları atacaktır.