Demek ki neymiş, kur düşerse fiyat artışı hız kesermiş!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Sepet kur şubattan sonra ilk kez temmuz ayında da geriledi. Kurdaki bu gerileme anında üretici fiyatlarını da etkiledi. Üretici fiyatlarında son beş ayın en düşük artışı görüldü.

✔Kur, gerilemese bile bir süre yatay seyrederse üretici fiyatlarındaki artışın yavaş yavaş hız kesmesi ve böylece üretici tüketici makasının daralması beklenebilir.

Bunu biz söylemiyoruz, temmuz ayının oranları söylüyor. Temmuz ayındaki kur değişimine ve kurdan öncelikle etkilenen üretici fiyatlarındaki değişime bakıyoruz, bu sonuç çıkıyor.

Yani “Ne kadar kur artışı, o kadar enflasyon” bir kez daha doğrulanmış oluyor.

Kur etkisini ön plana getirince fiyatların artmasının yalnızca kura bağlı olduğu gibi bir sonuç çıkarılması tabii ki doğru olmaz. Fiyatların yönünü belirleyen bir dizi etken var kuşkusuz; ama özellikle yurtiçi üretici fiyatlarında kur etkisi çok ama çok belirgin.

Kur-enflasyon geçişkenliği elbette bire bir değil, bu geçişkenlik elbette eş zamanlı da değil; ama iki değişken arasında çok belirgin bir bağlantı olduğu ortada.

Hem geçişkenlik bire bir ya da eş zamanlı yaşansa ve mümkün olsa da bir şekilde kur düğmesine basılabilse, böylece fiyatları anında kontrol altına almak mümkün olurdu.

Temmuzda ne oldu?

Sepet kur temmuz ayı ortalamasında hazirana göre yüzde 0.86 geriledi. Sepet kurda önceki dört ayda sürekli artış görülmüş; üstelik mart ve nisandaki oranlar yüzde 7’yi bulmuştu.

Kur ve fiyatlar arasında eş zamanlı bir bağ olmadığını özellikle vurguladık. Dolayısıyla “Temmuzda kur geriledi ama fiyatlar yine de artmaya devam etti” yaklaşımı sergilemek pek doğru olmasa gerek. Kurda gerileme yaşanmakla birlikte temmuzda fiyatlar gerilemedi ama en azından hız kesti. Kur değişiminden öncelikle etkilenen üretici fiyatlarında son beş ayın en düşük artışı gerçekleşti. Üretici fiyatları geçen ay yüzde 2.46 artış gösterdi.

Zaten grafiğimizde bu durum somut bir şekilde gözlenebiliyor. Kur ve fiyat artışı aylar sonra ayrışmış oldu.

Eğer kur daha da düşmese bile bir süre yatay seyrederse üretici fiyatlarında yaşanan o hızlı artışı pek görmeyeceğiz demektir.

 

Başka etkenler de var

Üretici fiyatlarının temmuz sonunda yüzde 45’e dayanan bu yüksek artışında tek etkenin döviz kuru olmadığının altını bir kez daha çizelim. TL’nin değer kaybı ve bundan kaynaklanan maliyet artışı en büyük baskıyı yapıyor; nitekim TL’deki değer kaybının yavaşlamasıyla birlikte temmuzda fiyat artışı da biraz kırılıyor. Bu etkiyi göz ardı edemeyiz ama diğer etkenleri de görmezden gelmemek gerek.

Merkez Bankası da dün yayımladığı temmuz ayı enflasyon değerlendirmesinde bu konuyla ilgili olarak şu görüşlere yer verdi:

“Yurt içi üretici fiyatları temmuz ayında yüzde 2.46 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 2.03 puan artarak yüzde 44.92’ye ulaşmıştır. Üretici fiyatlarındaki bu yükselişte, birikimli dış fiyat baskıları, enerji fiyat gelişmeleri ve süregelen arz kısıtları belirleyici olmaya devam etmiştir. Öte yandan imalat fiyatlarındaki artışın bir miktar hız kesmesiyle birlikte, petrol ve ana metal hariç imalat sanayi fiyatlarının eğilimi bu dönemde gerilemiştir.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar