Değerli konut vergisinde artış sürprizine hazır olun!
Değerli Konut vergisi önümüzdeki yılın başında çok sıkıntı çıkaracak gibi. Üstelik seçim yılında!... Zira artık komik hale gelen değeri yaklaşık 5.2 milyon liranın üzerindeki konut sahiplerini ciddi bir ilave vergi bekliyor. Kanunun yürürlüğü ertelenirse şaşırmayalım.
Malum 26 Ekim 2021 günkü Resmi Gazete’de “2022 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı” yayımlandı.
Programın 684 numaralı paragrafı aynen şöyle diyor: “Gayrimenkul değer artışlarının etkili yönetimiyle kentsel mekân ve hizmet kalitesinin artırılması, kentsel hizmetlerin yaygınlaştırılması ve geliştirilmesine yönelik faaliyetlere kaynak oluşturması sağlanacaktır”.
Bu amaca yönelik 684.1. başlıklı Politika/Tedbir paragrafında da şu ifadeye yer veriliyor:
Tapu işlemlerinde gerçekleşen fiyatın kaydedilmesi, değer değişimlerinin takip edilebilmesi, kamu yatırımları ve düzenlemeleri sonucu ortaya çıkan değer artışlarının tespit edilmesi, yer seçim analizlerine katkı verilmesi ve taşınmaz değer haritalarının oluşturulabilmesi için Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemine entegre bir gayrimenkul değer bilgi merkezi kurulacak ve taşınmazların değere yönelik verileri mülkiyet bilgileri ile birlikte tutulacaktır.
Sorumlu ve işbirliği yapılacak kuruluşların da belirlendiği paragrafta yürütülecek faaliyetler ve projeler şu şekilde açıklanıyor:
“Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemine entegre bir gayrimenkul değer bilgi merkezi kurulacak ve taşınmazların değerlerine yönelik veriler mülkiyet bilgileri ile tutulacaktır.”
2022 Programındaki açıklamaların dayanağı da 23 Temmuz 2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2019-2023 dönemine ilişkin Onbirinci Kalkınma Planı. Planın 2.4.2 Bölümünün 684 numaralı paragrafında da aynı ifadelerin yer aldığı görülüyor.
Şimdi gelelim konunun açıklamasına… Ancak konuyu açıklamadan önce Değerli Konut Vergisi (DKV) ile ilgili olarak geçmişe bir göz atalım.
Aslında Değerli Konut Vergisinin mental temeli Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı döneminde atıldı. Davutoğlu, özellikle şeffaflık ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi adına alt yapı çalışmalarına başladı. Ocak 2015 ayında “Şeffaflık Paketi”ni kamuoyuyla paylaştı. 12 Bakanını da yanına alarak Türkiye’nin en büyük müteahhitlerinin çatı örgütü konumundaki TMB ve İNTES ile geniş katılımlı bir toplantı düzenlemişti.
Toplantının özü şuydu: Yerel yönetimlerin ve belediyelerin keyfi ve haksız ranta neden olan spekülatif plan değişikliklerinin önüne geçmek üzere kentsel dönüşümü öne çıkarmak ve bu amaçla da kentsel dönüşümün finansmanı için kaynak yaratmaktı. Doğal olarak yaratılacak kaynaktan da kentsel dönüşümün finansmanı dışında kamuya da yeni bir kaynak sağlamaktı.
Davutoğlu’nun müteahhitlerle paylaştığı bu düşünce veya öneri hiç de hoş karşılanmadı. Hatta bu toplantıdan 2-3 gün sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu öneriyi net ve sert bir ifadeyle rafa kaldırdı.
Ancak; bir yandan da arka plan çalışmalar devam ediyordu. Zira daha önce 2008 yılında Dünya Bankasından sağlanan bir kaynak ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün Modernizasyon Projesi çerçevesinde taşınmazlara ilişkin taşınmaz bilgi merkezi oluşturmaya başlamıştı. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bir yandan bilgi bankasını oluştururken bir yandan da taşınmaz değerlerini belirliyordu.
Bu çalışmanın en önemli yanı taşınmaz değerlendirmesine ilişkindi. Özellikle Emlak Vergisi açısından değişik kurumlar tarafından farklı standart ve ortamlarda tutulan değer/fiyat verilerinin merkezi bir veri tabanında tutularak yeni bir verginin temelleri atılıyordu.
Böylece hem yerel yönetimlere saydamlık ve hesap verilebilirlik niteliği kazandırılmak ve hem de kaynak yaratılmak isteniyordu.
İşte bu çalışmalar sonucunda, 2019 yılının Aralık ayında 7194 sayılı Torba Kanunun içine gizlenmiş olarak Değerli Konut Vergisi Kanunu çıkarıldı. Kanun ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün belirlediği değerler esas alındı, bu değer yoksa Emlak Vergisi değerinin dikkate alınacağı ifade edildi. Değeri 5 milyon lirayı aşan tüm meskenler bu verginin kapsamına alındı ve vergi oranı da artan oranlı olarak belirlendi.
Daha sonra 14 Şubat 2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7221 sayılı Kanun ile DKV daha uygulamaya konulmadan değiştirildi. Tapu Kadastro değerlerinin uygulanmayacağı ve 2021 yılında da yürürlüğe gireceği belirtildi. Başka teknik iyileştirmeler de yapıldı. Ama 5 milyon lira ile başlayan taşınmazın değeri ve vergi oranları aynen korundu.
Anlayacağınız DKV yürürlükte…
Konutun 5 milyon liralık değeri (2021 yılı için yaklaşık 5.2 milyon lira) artık bu yeni ekonomik koşullardan sonra çok anlamlı değil. Dolayısıyla bu verginin kapsamı çok genişlemiş oldu. 5.2 milyon liranın üzerindeki yüzbinlerce konut sahibi mükellef olacak. 2022 yılının Şubat ayında beyanlar olacak ve ilk taksit ödenecek.
Seçim öncesi böyle bir hamlenin siyasi hesabı yapılmış olmalı. Açıkçası Hükümet kendi ayağına sıkıyor gibi. Muhtemeldir ki DKV uygulaması ötelenecek ve belki de yürürlükten kaldırılacak.