Davos zirvesi derde derman olabilir mi?
Dünya Ekonomik Forumu’nun(DEF) dillere destan Davos zirvesi bu yıl dünyanın yönetilemez hale geldiğini gösteren gelişmelerin birbirini izlediği bir ortamda başladı. DEF’in her yıl Davos toplantıları sırasında açıkladığı Küresel Risk Raporu’nun önümüzdeki iki yılda gündeme gelmesini beklediği riskler önem sırasına göre şöyle sıralanıyor.
+ Yanlış ve yanıltıcı bilgilendirmenin yaygınlaşması
+ İklim değişikliğinin aşırı boyutlara tırmanması
+ Toplumsal kutuplaşmanın yaygınlaşması
+ Siber güvensizliğin artması
+ Ülkeler arasında silahlı savaşların yaygınlaşması
+ Ekonomide fırsat eşitsizliğinin artması
+ Enflasyonun başkaldırması
+ İstenmeyen göçlerin yaygınlaşması
+ Dünyada ekonomik büyümenin düşmeye başlaması
+ Çevre kirliliğinin artması
Davos’un tahmin gücü var mı?
Bu sıralamanın gerçeği yansıtıp yansıtmadığı kuşkusuz tartışılabilir. Ben son kez Covit pandemisinin gündeme geldiği 2020 yılında katılmıştım Davos zirvesine ve pandeminin ilk haberini İstanbul’a döndüğümde almıştım. Dünya Ekonomik Forumu’nun o yıl Davos’ta açıklanan Küresel Risk Raporu’nda sıralamaya bile girememişti pandemi olasılığı.
Bu yıl yapılan risk sıralamasına baktığımda da şunu görüyorum ben. Dijital devrimin ve teknolojideki atılımın doğurduğu sonuçlar öne çıkartılmış, buna karşılık toplumsal kutuplaşmanın yaygınlaşması, ekonomide fırsat eşitizliğinin artması ve ülkeler arasındaki savaşların yaygınlaşması yeterince önemsenmemiş gibi görünüyor.
Dijital devrimin çarpıcı etkisi
Bana öyle geliyor teknolojideki devrimin en önemli sonuçlarından biri, özellikle bu devrime öncülük eden ülkelerde eşitsizliği hızla artırması oldu. ABD’de bu devrime öncülük eden 6-7 şirketin piyasa değeri geri kalan yüzlerce şirketin değerini solluyor.
Öte yandan toplumların çok daha geniş bir kesiminin bilgiye erişmesi ve eşitsizliği hissetmesi kolaylaştı. Toplumsal kutuplaşmanın tepkiye dönüşmesi kolaylaştı. Özellikle gelişmiş ülkelerde geniş kitleyle teknoloji önderleri arasındaki gelir ve fırsat uçurumunun derinleşmesi ABD’de Trump’ın yükselmesine ortam hazırladı.
Roma Klübü eşbaşkanı ne diyor?
Dünyanın önde gelen fikir üretme kuruluşlarından biri olan Roma Klübü’nün eşbaşkanı Sandrine Dixson-Decleve, önceki gün Financial Times’da yayınlanan önemli yazısında bu noktaya dikkat çekiyor. Bu yılki Davos zirvesinin ana temasının “toplumsal güveni yeniden inşa etmek” olduğunu hatırlatan yazar 2019-2020 döneminde küresel eşitsizliğin rekor kırdığını ve 2022’de ABD’deki CEO’ların aldığı ücretin sıradan bir işçinin aldığı ücretin 344 katı olduğunu hatırlatıyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun dünyanın büyük şirkektlerinin katkısıyla ayakta duran bir kuruluş olması ve yıllardan beri Tek Adam tarafından yönetilmesi galiba bu sonucu doğuruyor.