Danıştay ikinci kez yürütmesini durdurdu

Abdullah TOLU
Abdullah TOLU Vergi Kurdu

Bilmiyorum farkında mısınız, özellikle son dönemde Danıştay’ın yürütmeyi durdurma ve iptal kararları gözle görülür bir şekilde artmaya başladı. Bu kararlar da, vergi uygulamasında mükellefler lehine veya aleyhine ciddi ve önemli sonuçlar doğuruyor. Danıştay’ın bu kararlarının takip edilmesi de artık bir zorunluluk haline geldi diyebiliriz.

Şimdi, yazının başlığına bakarak, acaba Danıştay Maliye’nin hangi düzenlemesinin ikinci kez yürütmesinin durdurulmasına karar verdi diye düşünüyorsunuz değil mi? Evet, Danıştay’ın şu an verilmiş böyle bir kararı var! Hem de çok önemli.

İkinci kez verilen yürütmenin durdurulması kararı ne ile ilgili?

İkinci kez verilen yürütmenin durdurulması kararı, Maliye’nin tevkifat uygulamasından doğan KDV iadelerine, 1 Mart 2021 tarihinden itibaren getirdiği “alıcılar tarafından tevkif edilen KDV’nin vergi dairesine ödenmiş olması şartı” ile ilgili.

Maliye ödeme şartını Kanunla değil, Genel Tebliğ ile getirdi

Maliye, merkezi bütçe imkanlarını da dikkate alarak, tevkifat uygulamasından doğan KDV iadelerinde, daha önce alıcıların tevkif ettikleri KDV’yi beyan etmelerini yeterli bulurken, 1 Mart 2021 tarihinden itibaren alıcıların tevkif ettikleri KDV’leri vergi dairelerine ödemiş olmaları şartını getirdi (35 Seri No.lu KDV Tebliği). Dolayısıyla, 1 Mart 2021 tarihinden itibaren tevkifattan doğan KDV iadeleri, alıcıların tevkif ettikleri KDV’yi sorumlu sıfatıyla beyan ederek vergi dairesine ödemiş olmaları halinde yapılıyor, ödememeleri halinde ise yapılmıyor.

Dava açılması halinde bu düzenlemenin iptal edileceğini belirtmiştim

Dünya Gazetesi’nde 15 Nisan 2021 tarihinde yayınlanan “Ödeme şartı KDV tevkifat iadelerini durdurdu” başlıklı köşe yazımda, dava açılması halinde, Maliye’nin bu düzenlemesinin iptal edilme olasılığının çok yüksek olduğunu belirtmiştim. Söz konusu köşe yazımın ilgili bölümü şu şekilde:

“Ödeme Şartı Getiren Düzenleme İptale Konu Olabilir Mi?

Tevkifat KDV iadelerini zorlaştıran ve Maliye’nin kendi tahsil görevini başkalarına devrettiğini gösteren bu yeni uygulamasının, KDV iadesi talep eden mükellefler bakımından yasal ve hukuki olmadığını düşünüyorum. Alıcılara tevkif ettikleri KDV’yi vergi dairesine ödettirilmesi görevinin, kendisinden tevkifat yapılan ve KDV indirimleri kısıtlanan satıcı mükelleflere yüklenmesi hakkaniyete de uygun değil. Düzeltilmemesi halinde, bu yeni düzenlemenin iptal davasına konu olması ve iptal edilmesi muhtemel görünüyor.”

İkinci kez verilen yürütmenin durdurulması kararı ile ilgili süreç nasıl gelişti?

Danıştay tarafından ikinci kez verilen yürütmenin durdurulması kararına konu sürecin kronolojisi şu şekilde gelişti:

1) Düzenlemeden etkilenen bir mükellef iptal davası açtı

Alıcıların tevkif ettikleri KDV’yi beyan etmelerine rağmen ödememeleri nedeniyle tevkifat KDV iadesi reddedilen bir mükellef, 35 Seri No.lu Tebliğ ile yapılan söz konusu değişikliğin bir mükellefin vergi yasalarına muhalefet içeren davranışlarından başka bir mükellefin müteselsilen sorumlu tutulmasına neden olduğu, yasaların kendisine yüklediği ödevleri yerine getiren iyiniyetli vergi mükelleflerinin mal ve hizmet satışı yaptıkları kişilerin beyan ettikleri vergileri ödeyip ödemediklerini takip etmelerinin ve onları bu yönde zorlamalarının mümkün olmadığı, vergi yasalarına aykırılık teşkil eden mükellef hareketleri nedeniyle başka mükelleflerin sorumlu tutulmalarına sebebiyet vereceğinden, davaya konu Tebliğde yer alan düzenlemenin  hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, yürütmeyi durdurma talepli iptal davası açtı.

2) Maliye ödeme şartı getiren düzenlemesini savundu

Maliye ise, yaptığı düzenlemenin doğru ve yasalara uygun olduğunu şu şekilde savundu:

“Tevkifat uygulaması, KDV mevzuatında bir vergi güvenlik müessesesi niteliği taşıyor. Bu kapsamda alıcı tarafından tevkif edilen verginin, nakden veya mahsuben ödeme ile Hazineye intikal ettirilmemesi halinde, satıcıya iade yapılmayarak, mükellefler arasındaki ilişkiler üzerinden otokontrol olarak vergi güvenliğinin sağlanması amaçlanıyor. Bu nedenle, dava konusu düzenleme ile, Anayasa ve vergi kanunlarına aykırı yeni bir düzenleme getirilmiyor, kısmi tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade taleplerinin hangi usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirilmesi gerektiği açıklanıyor. Söz konusu düzenlemenin iptal edilmesi, haksız KDV iadesi alınmak suretiyle Hazine aleyhine sonuçlar doğmasına sebebiyet verebilir. Bu nedenle, söz konusu iptal davasının reddedilmesi gerekiyor.” (Abdullah TOLU, “Danıştay’dan Maliye’ye büyük şok!”, Dünya Gazetesi, 28 Eylül 2021)

3) Danıştay 4. Dairesi, Maliye’nin düzenlemesinin yürürlüğünü durdurdu

Danıştay 4. Dairesi, her ne kadar 35 Seri No.lu Tebliğ ile, iade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV'nin ödenmiş olması şartı öngörülmüş ise de, KDV Kanununda ödenmiş olma şartına yer verilmediğinden, bu haliyle, Kanunda Hazine ve Maliye Bakanlığına tanınan yetkinin sınırları aşılarak düzenlenen ve mükelleflere Kanunda yer almayan bir yükümlülük yükleyen dava konusu Tebliğ hükmünde hukuka uygunluk bulunmadığı ve uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğmasına yol açabileceği” gerekçesiyle Tebliğ hükmünün yürütmesinin durdurulmasına oybirliğiyle karar verdi (Danıştay 4. Dairesi’nin 09.09.2021 tarihli ve Esas No: 2021/2647 sayılı Kararı).

4) Maliye bu karara itiraz etti

Maliye, bu karara karşı Danıştay VDDK nezdinde itirazda bulundu. Bu itiraz, usul ve esas olmak üzere iki yönden yapıldı. Maliye’nin esasa ilişkin itirazları, yukarıda yer alıyor. Usul yönünden itirazı ise, davada hasmın “Gelir İdaresi Başkanlığı” olarak yanlış gösterildiği, doğru hasmın “Hazine ve Maliye Bakanlığı” olması gerektiği şeklinde.

5) Danıştay VDDK, yanlış hasım gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararını kaldırdı

İtirazı inceleyen Danıştay VDDK, Maliye’nin yaptığı bu itirazı esasa geçmeden, “Davacı tarafından dava dilekçesinde Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) hasım gösterilmek suretiyle dava açılmasına karşın, Danıştay 4. Dairesince hasım düzeltme kararı verilmeksizin davacının düzenleyici işlemin yürütmesinin durdurulması istemi hakkında Gelir İdaresi Başkanlığı husumetiyle karar verildiği, dava konusu düzenleyici işlem Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca Resmi Gazete’de yayınlandığından, anılan işlemin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemi yönünden husumetin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yöneltilmesi gerektiği, bu durumda Danıştay 4. Dairesince Gelir İdaresi Başkanlığı hasım mevkiinden çıkartılarak, Hazine ve Maliye Bakanlığı hasım mevkiine alındıktan ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle kabul ederek, Danıştay 4. Dairesi’nin söz konusu yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasına karar verdi (Danıştay VDDK’nın 03.11.2021 tarihli ve İtiraz No: 2021/6 sayılı Kararı). Karar oyçokluğuyla alındı (Abdullah TOLU, “Bu defa da Danıştay VDDK ters köşe yaptı”, Dünya Gazetesi, 29 Kasım 2021).

Danıştay 4. Dairesi hasmı düzelterek, yeniden yürütmenin durdurulması kararı verdi

Evet, Danıştay 4. Dairesi, VDDK’nın kararını dikkate alarak, hasım düzeltmesine gidip, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı hasım mevkiine alarak, yukarıda 3. Maddede belirtilen gerekçelerle Tebliğ hükmünün yeniden ve ikinci kez olmak üzere yürütmesinin durdurulmasına karar verdi (Danıştay 4. Dairesi’nin 01.02.2022 tarihli ve E. 2021/2647 sayılı Kararı). Yalnız bir farkla, karar bu defa oyçokluğuyla verildi.

Peki şimdi ne olacak, Maliye bu karara itiraz edebilir mi?

Maliye’nin bu işin peşini bırakacağını sanmıyorum, Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak verdiği bu yürütmeyi durdurma kararına karşı yine Danıştay VDDK nezdinde itiraz edecek.

Yürütmeyi durdurma kararı tam olarak ne zaman uygulanabilecek?

Maliye’nin, Danıştay 4. Dairesi tarafından ikinci kez verilen bu yürütmeyi durdurma kararını, en geç 30 gün içerisinde uygulaması gerekiyor.

Peki, Maliye’nin itirazının kabul edilmesi mümkün mü?

Teorik olarak mümkün. Ancak, kararda yer alan gerekçeler dikkate alındığında, Danıştay VDDK’nın bu itirazı reddetme olasılığı daha fazla görünüyor.

Dava süreci devam ediyor, gelişmeleri buradan duyuracağız

Dava süreci devam ediyor, mükellefler Maliye’ye karşı şu an için bir adım önde. Bu çok önemli dava ile ilgili son gelişmeleri buradan duyurmaya devam edeceğiz!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar