Daha fazla kredi, daha canlı ekonomi
Merkez Bankası dün zorunlu karşılıklarla ilgili önemli bir değişiklik açıkladı. Açıklamanın detayları bugünkü Dünya sayfalarında yer alıyor. Zorunlu karşılıklara ilişkin bu düzenlemenin ardındaki ana amaç durgun seyreden kredileri canlandırmak. Merkez Bankası açıklamasında, bu adımla üretim ve yatırımla ilişkisi kuvvetli olan uzun vadeli ticari kredilerin ve ithalatla ilişkisi zayıf olan uzun vadeli konut kredilerinin teşvik edildiğini belirtilmiş. O nedenle bu adım ekonomi yönetiminin uzun bir süredir kredi kanalları üzerinden ekonomiyi canlandırmak için attığı adımların bir parçası olarak görülmeli.
Türk bankacılık sisteminde sabit fiyatlarla kredi artış hızı neredeyse sıfıra yakın seyrediyor. Hatta yatırım amaçlı kredi talebinin önemli bir göstergesi olan yabancı para kredilerde negatif bile. 2018 sonuna göre TL krediler sabit fiyatlarla topu topu yüzde bir artmış. Yabancı para krediler ise yüzde 8 dolayında aşağıda. Görünen o ki ekonomi yönetimi ilk aşamada bu oranı yüzde 5-15 bandına çekmeye çalışıyor. 2020 için orta vadeli programa konulan büyüme hedefine ulaşmak için kredi artış hızının kademeli olarak yüzde 15’lere çekilmesi şart.
Ekonomiyi canlandırmak için kredi kanallarının açılması şart. Son dönemde dünyanın bir çok ülkesinde ekonomileri canlandırmak isteyenlerin ilk baktıkları alan kredi artış hızı oldu. ABD ve Euro Bölgesi 2008 krizinden kredi kanalını harekete geçirerek çıkmaya çalıştılar, hala da uğraşıyorlar. Japonya aynı yöntemi yıllarca denedi, o da hala uğraşıyor. Merkez Bankası para politikası üzerinden atılan adımlar kredileri canlandırmak için etkili olabilir ancak işin bir de talep boyutu var. Piyasadaki durgunluk nedeniyle işletmelerin kredi talebi çok canlı değil. Diğer bir deyişle bankaların kredi vermek istedikleri büyük ve itibarlı firmalar kredi talep etmiyorlar, kredi talep eden ancak riskli görülenlere ise bankalar kredi vermek istemiyor ya da mesafeli yaklaşıyorlar. Kredi kanalının tam olarak çalışması ve ekonominin potansiyel büyüme oranına yakın hızda büyümesi için bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Belirsizlik azalmalı, firmalar yatırım yapmak için önlerini görebilmeli. Firma bilançoları kredi verilebilir, banka bilançoları ise kredi verebilir hale getirilmeli. Banka bilançolarında yol alındı ama firma bilançolarında daha gidecek yol var.