Cumhuriyetin 100’üncü yılı için marş besteliyor
Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu, müzik tutkusu ve besteleriyle bu köşeye konuk olan isimlerden… Hatta birçok kişi çok iyi piyano çalıp beste yaptığını bu köşeden öğrendi. Geçen hafta Mehmet Kalyoncu ile “Geçmişe Vefa, Geleceğe Değer” felsefesiyle hayata geçirdikleri sosyal fayda odaklı işlerini konuşmak için buluştuğumuzda müzik yine rol çaldı. Ekim 2021’de kaleme aldığım müzik tutkusuyla ilgili yazıdan sonra çok güzel geri dönüşler aldığını ve motive olduğunu söyleyen Kalyoncu, şu aralar çok özel bir beste üzerinde çalıştığını, bunun Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı için bir marş olacağını anlattı.
Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde 9 yaşında eğitime başlayan, ileri derecede piyano çalan ve bu yeteneğini London School of Music sertifikasıyla belgeleyen Kalyoncu, şaşırtıcı bir şekilde “Ben kendime yakıştıramıyordum; bu bir ihtisas alanı, bunun üstadları var diyordum. Özellikle bestecilik çok farklı. Bu anlamda teşekkür ederim, yazınızı okuyanlardan çok iyi geri dönüşler aldım. Bunlar da insanı mutlu ediyor, motivasyonunu artırıyor. Artık bu konuya daha çok eğiliyorum. Şu anda 100’üncü yıl marşı üzerinde çalışıyorum. Sanırım bir ay içinde bitirmiş olurum” diyor.
‘Ofise de piyano aldım, insan isterse vakit yaratıyor’
Kalyon Holding’in dışında İGA İstanbul Havalimanı’nın yönetiminde olan Mehmet Kalyoncu, Kalyon İnşaat’ın da Başkanı. GYODER Başkanı şapkası var, aynı zamanda Kalyon Vakfı ve Türkiye Tasarım Vakfı’nda faal. Bu yoğunlukta beste yapmaya ne zaman vakit bulduğunu soruyorum, anlatıyor: “Geceleri yapıyorum. Gece beyin yorgun ama daha aktif ve üretken oluyor. Ofisime de piyano aldım. Boşluk oldu mu oturuyorum başına… Vakit yaratıyorum, zaten insan isterse vakit yaratır. Toplantılarım erken bittiğinde de eve gidip çalışıyorum.”
Kaç beste yaptığını da soruyorum, 10 civarında olduğunu söylüyor. “Fikir geldi mi kaydediyorum” diyor ve cep telefonundan epey fikrin kaydını gösteriyor.
Bu arada Kalyoncu, en çok ilham aldığı müzisyenin Hans Zimmer olduğunu da anlatıyor. Karayip Korsanları’ndan Aslan Kral’a, Gladyatör’den Interstaller’e 150’den fazla filmin müziğine imza atan Frankfurt doğumlu Zimmer’in formal bir müzik eğitimi yok. Deneme yanılma yöntemiyle kendi kendini eğitmiş. Oscar, Grammy, Altın Küre gibi tüm büyük ödüllere sahip olmuş. Müziği gerçekten etkileyici, örneğin insan Interstaller’ın müziğini dinlediğinde boşluk hissi ancak bu kadar verilir diyor…
“Üsküdar’da dördüncü camiinin restorasyonu başlayacak, babamın gönlündeki arzu müze”
Kalyon Vakfı, son dönemde Üsküdar’da tarihi camileri restore ediyor. Bu çerçevede 370 yıllık tarihi olan Mustafa Kavsar Baba Camii; 17’nci yüzyılda yaptırılan ve 2020 yılında çıkan yangında büyük oranda tahrip olan Vaniköy Camii ile inşa tarihi 1720 olan Hacı Bedel Mustafa Efendi Camii restore edildi. Mehmet Kalyoncu, holding olarak otoyoldan havalimanına, enerjiden hastaneye birçok alana dokunduklarını ve bunların şehri şehir yapan unsurlar olduğunu söylüyor. Şehirlerin önemli yerlerindeki tarihi miraslara sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Kalyoncu, şöyle devam ediyor: “Bu bir sosyal sorumluluk bizim için. İstanbul’da özellikle o kadar çok tarihi eser var ki… Bizim muhitimiz Üsküdar olduğu için buradan başladık. Zaten herkes kendi muhitine dokunursa, güzelleştirirse şehirlerimiz de güzelleşir. Şehir konusunu önemsiyoruz. Bunu kendimize bir görev edindik. Şimdi dördüncü cami olarak Çinili Camii’nin restorasyonu var sırada.”
Kalyon Holding, Şişli’deki tarihi Taş Konak’ta 2019 yılında Kalyon Kültür’ü kurdu. Kalyon Kültür, sergilere, söyleşilere, müzik dinletilerine ve kültür-sanat alanında pek çok etkinlik ve organizasyona ev sahipliği yapıyor. Büyük bir müze planları olduğunu da biliyorum ve ne aşamada olduğunu soruyorum. Şunları söylüyor: “Babamın gönlünde büyük bir arzu müze. Eski bir mekan mı olmalı, yepyeni bir şey mi yapılmalı, teması ne olmalı gibi sorular var. Benim gönlümden tasarım ve şehir geçiyor ama belki havalimanı arazisi içinde ikonik bir proje olabilir. Ama o da şehre uzak kalabilir. Planlarımız var ama biraz uzun bir süreç bu…”
Deprem bölgesine dünyanın en iyilerini getirmek istiyoruz, BIG ve Martha Schwartz Partners ile görüşüyoruz
Mehmet Kalyoncu ile GYODER olarak deprem bölgesinde neler yaptıklarını da konuştuk. Bölgede dünya çapında firmaları dahil ederek örnek kentler oluşturulması için çalıştıklarını anlatan Kalyoncu, şöyle devam ediyor: “Bölgedeki çalışmalarımız için 45 milyon TL’lik bir kaynak oluşturduk. Yapımıyla ilgili hiç gündemimiz yok. Ama tasarım, projelendirme, ortak akıl gibi tüm süreçlerde olmak istiyoruz. Tasarım, mühendislik ve mimarlıkta dünyanın en iyi ofisleriyle çalışıyoruz ve onları bölgeye götürmeyi amaçlıyoruz. Foster&Partners ile bölgeye gittik. İki ay çalıştılar, tasarım rehberi oluşturdular, kentsel strateji raporu çıkardılar. Biz onu tüm tasarımcılarla paylaştık. Daha uzun süre çalışmalar için onlardan cevap bekliyoruz. Danimarkalı mimarlık ofisi Bjarke Ingels Group (BIG) ile görüşüyoruz. Sürdürülebilirlik ofisi Martha Schwartz Partners (MSP) ile bu hafta bir video konferans yapacağız. Sıfır emisyon, yenilenebilir enerjiyle beslenen şehirler olması için küresel bir iş birliği eforu oluşturmak istiyoruz. Bu süreç Türkiye’nin şehirleşmesi için bir dönüm noktası olabilir. Bu bir başlangıç, pes etmemek lazım. Bugün bir şeyler değişmezse hiçbir zaman değişmez.”