Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi
Prof. Dr. Davut Kavranoğlu’nun yönetimindeki Bilgi Ekonomisi Derneği’nin düzenlediği seri konferanslar kapsamında Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç’u dinledik. Aktarılan bilgilerle ilgili önce beş önemli “olumluluk ” üzerinde duralım:
Bir “moda akım” ya da “hakim güçlerin keyfi gündemi” olmayan, ciddi ve önemli bir “eğilim” olan dijital teknolojinin yarattığı dönüşüm sürecini ülkenin en üst düzey siyasi iradesinin sistemli biçimde izlemeye alması önemli. Özellikle iletişim teknolojilerin gelişmesinin yarattığı “bağlantı, iletişim ve işbirlikleri” alanındaki yeniden yapılanma konusunda “toplumsal farkındalığı” artırma hedefine yönelen bir “kurumsal yapının” oluşturulmuş olması bir başka olumlu adım.
Ali Taha Koç’un sunumundan anladığımıza göre özellikle kamu yönetimi birimlerinden “düzenli veri alınması sisteminin” oluşturulmuş olması, özellikle “standart veri üretimi ve ülkenin olanak ve kısıtlarının saptanması” açısından daha ileriye götürülmesi gereken bir süreç.
Dijital teknolojinin sadece araç-gereç ve dokunulabilir nesnel boyutu ötesinde, tüketim kalıplarına etkileri, sosyal etkileşimi, oluşturduğu platform yapılarının özellikleri, değer üretme boyutu, kültürü biçimlendirmesi, ülkeler arasında konumlanmayı etkilemesi gibi boyutlarıyla da izleme kararlılığı sevinilecek bir gelişme.
Teknolojinin tek başına uyum için yeterli olmadığı,” ekosistemlerin” de kavranması ve iş yapma metotlarının da geliştirilmesi konusunda “kapsayıcı yaklaşım” da dijital dönüşümü ciddiye alanları yüreklendirecek hususlar.
Merak edenler Prof. Dr. Davut Kavranoğlu’nun yönettiği dernekten sunumun bütününe erişerek daha derinliğine bilgi edinebilir.
Zihnimizdeki boşluklar
Bir yazı insanı olarak güneşte gölge sadakati gösterdiğimiz ilkelerden biri de “aklı emanet etmeme” ilkesidir. Konferansı birlikte izlediğimiz Yavuz Bilgin Kaya ile oturduk, aldığımız notları gözden geçirdik, ülkemiz için bu olumlu gelişmeyi bir basamak daha yukarı çıkarmak için nelere dikkat edilmesi gerektiğini düşündük:
Ülkemizde dijital dönüşüm ihtiyaçlarını tam ve doğru belirleyebilmek için tarımdan sanayiye, hizmetlerden diğer üretim alanlarına oluşan “veri boşlukları” alınmadan, “dinamik envanter” konusunu bir sonuca ulaştırmadan ve “kayıt dışı uygulama” oranlarını makul seviyelere indirilmeden “ dijital dönüşümü optimum kaynak kullanımı ile nasıl gerçekleştirebiliriz? “ Bu sorunun yanıtı da mutlaka net olarak verilmeliyiz.
Yarı iletken teknoloji üretimi ve satın alınması stratejisini tasarlamadan ve tanımlamadan, “dijital dönüşümle ilgili kavramsal anlatımlar” boşlukta kalmaz mı? Dijital dönüşüm anlatımlarında, “donanım stratejisi” açıklanmadan, “yazılım düzeyimiz” sorgulanmadan yola çıkılırsa Ali Taha Koç’un özenle vurguladığı “koordinasyon” gerektiği gibi yapılabilir mi?
Konferansta net olarak anlatılan tasarım atölyelerinin işe yarar sonuçlar üretmesi, açık kaynak erişiminin gerektiği gibi sağlanması, insan kaynağı eşleştirmelerinin etkin yapılabilmesi ve “dijital proje yönetimi” ile ilgili “toplumsal farkındalık” yaratmanın “kritik büyüklüğe” erişmesi için bir “ana plan” ihtiyaç yok mudur? Böyle bir plan varsa, hangi kurum tarafından yönetilmektedir?
Dr. Ali Taha Koç kamu birimlerindeki verilere kolaylıkla ulaşabildiklerin altını çizdi. Biz de konuyla ilgilenen, bilgisinin de yeterli olmadığını düşünen yurttaşlar olarak, ülkemizde üretilen bütün bilgilere, zihnimizde oluşan boşlukları doldurarak, “eksik bilginin yarattığı haksızlıktan” uzak durmak istiyoruz… Bilgilere erişebilirsek okuyucu ile paylaşır; dijital dönüşüm konusundaki farkındalığı artırmanın çorbasına bir kıymık tuz katabiliriz.