Cumhurbaşkanımızın onayını aldıktan sonra Air India’ya geçtim

GEÇEN pazartesi günü öğlenden sonra İnegöl’den İstanbul’a dönerken İlker Aycı’dan mesaj geldi:

-          M. İlker Aycı, Tata Group bünyesindeki Air India’nın yeni CEO’su oldu…

Kısa süre önce Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanlığı ve CEO’luğu görevinden ayrılan İlker Aycı’nın mesajının ekinde, Air India’ya geçişi ile ilgili bir bülten de vardı.

Bülteni okuduktan sonra Aycı’yı aradım:

-          Los Angeles’a konsolos olarak atanma konusunda beklentinizle ilgili söylentiler vardı.

Şu yanıtı verdi:

-          O söylentiyi bizi yıpratmak isteyenler çıkardı.

Air India’ya transferin nasıl gündeme geldiğini sordum, anlattı:

-          THY’nin başarıları ve büyümesi, dünya havacılık sektöründe dikkati çekiyordu. Pandemide attığımız adımlar THY’yi havacılık dünyasında daha da yukarı taşıdı. Bir süredir dünyanın farklı hava yolu şirketlerinden teklifler söz konusuydu.

Hindistan’ın ekonomik büyüklük açısından Çin’i yakalama ve geçme yolunda olduğunu kaydetti:

-          THY’deki görevim bittikten sonra eşimle de oturduk değerlendirme yaptık. Air India, Tata Group’a geçişiyle birlikte yeni bir döneme hazırlanıyor. Bu yeni dönemde rol almak, Hindistan’da görev yapmak benim için de farklı bir açılım olacak.

Air India’nın teklifini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a aktardığını vurguladı:

-          Sayın Cumhurbaşkanımıza gelen teklifi anlattım. Sayın Cumhurbaşkanımızın onayını aldıktan sonra Air India’ya görevi kabul etme yolundaki kararımı bildirdim.

THY’deki başarısının aldığı ödüllerle dünyada takdir edildiğine iki örnek verdi:

-          Japonya İmparatoru Naruhito tarafından “Altın Işıklar Yükselen Güneş Nişanı ve Boyun Bağı Yüce Kordonu” ile taltif edildim. Ayrıca “2021 APEX Yaşam Boyu Başarı Ödülü” de aldım.

Air India’nın tarihçesine uzandı:

-          1930’larda Tata Ailesi tarafından Tata Airlines olarak kurulan, 1950’lerde millileştirilip Air India’ya dönüştürülen şirket, düşük maliyetli rekabeti yönetemediği için son yıllarda zor dönemlerden geçiyordu.

Tata Group’un bu yılın başında Air India’yı özelleştirme kapsamında satın aldığının altını çizdi:

-          Air India, filosundaki 141 uçağı, daimi ve sözleşmeli 13 bin 500 çalışanı ve iştirakleriyle birlikte Tata Group bünyesine geçti. Halen 70’i aşkın uluslararası ve 50 yurt içi destinasyona hizmet veriyor.

Göreve 1 Nisan 2022’de başlayacağını bildirdi:

-          Ancak, mart ayından itibaren şirketin toplantılarına girmeye başlayacağım. 1 Nisan’dan itibaren Air India ile birlikte tüm iştiraklerinin de başına geçmiş olacağım.

Ardından iddiasını ortaya koydu:

-          Air India’yı dünyanın en iyi hava yollarından bir yapmayı planlıyoruz.

Tata Group’un gücü, Aycı’nın THY’deki deneyimi ile birleşince Air India’nın atağa geçeceği anlaşılıyor.

100 milyon dolar ve üstü işlerde kilit rol aldı, ABD’de GYODER temsilcisi oldu

HAKAN Güldağ, Sadi Özdemir ve Funda Baykal’la birlikte gayrimenkul sektörünün bazı temsilcileriyle gazetede sohbet ediyoruz.

Masada KONUTDER Başkanı Altan Elmas, GYODER (Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) Başkanı Mehmet Kalyoncu, Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, EYG Grup İcra Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, GİGDER (Gayrimenkul Yurtdışı Tanıtım Derneği) Başkanı Ömer Faruk Akbal ve Sinpaş GYO Yönetim Kurulu Başkanvekili Ahmet Çelik var.

GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, sohbet sırasında şu bilgiyi paylaştı:

-          GYODER olarak ABD’de de bir temsilcimiz var.

Temsilcinin kim olduğunu sordum, yanıtladı:

-          Çağrı Kanver…

Çağrı Kanver’i 4-5 yıl önce Cannes’da (Fransa) gerçekleşen gayrimenkul fuarı MIPIM sırasında Murat Tabanlıoğlu ve Melkan Gürsel’le bir sohbette tanıdım. Daha sonra New York seyahatlerimde fırsat oldukça buluştuk, sohbet ettik.

Gayrimenkul sektöründe Kanver’le ilgili şu yorum sıklıkla kulağıma geldi:

-          Özellikle New York’ta gayrimenkulde “perde arkasındaki kritik ve etkili oyunculardan biri” olarak akla geliyor.

GYODER’in ABD Temsilciliği görevini üstlenmesinin ardından Kanver’le konuştum, neler yaptığını öğrendim:

-          Genellikle 100 milyon dolar ve üstü projelerle ilgileniyorum. En son Brookyln’de (New York)  bir projede rol oynadım. İnşaatı tamamlanan St. Marks Place adlı projeye yönlendirdiğim yatırımcılar ciddi kazançlara ulaştı.

Yönetici ortağı olduğu Watermark Investments üzerinden gayrimenkulle ilgili birçok alanda rol aldığını bildirdi:

-          New York’un yanı sıra Miami ve Chicago’da da bazı projeler üzerinde çalıştım. Projelere yatırımcı bulmanın yanı sıra finansman sağlanması konusunda da rol oynuyorum.

Kanver’e sordum:

-          Genelde Türk yatırımcıları başta New York olmak üzere ABD’deki gayrimenkul projelerine mi yönlendiriyorsunuz? Yabancı yatırımcılarla da bağlantınız var mı?

Şu yanıtı verdi:

-          Projelere yönlendirdiğim yatırımcılar arasında Türkler de var, yabancılar da. Bir oranlama yapmam gerekirse Türk yatırımcılarla birlikte olduğum proje sayısı daha fazladır.

Gayrimenkul projelerinde oynadığı etkin rolün Türkiye’ye yarattığı fırsata işaret etti:

-          Gündeme getirdiğim, yatırımcılarla buluşturduğum projelerde Türkiye’de üretilen inşaat malzemelerinin kullanılması konusunda da yönlendirici rol oynuyorum. Tamamlanan projelerde Türkiye’den ithal birçok inşaat malzemesine rastlamak mümkün.

New York’ta, “perde arkasındaki kritik oyuncu” olarak bilinen Çağrı Kanver’in GYODER’e ABD’de farklı kapılar açması söz konusu olabilir değil mi?