"COVID'den TCMB kararına..."
COVID-19 ile alakalı gelişmeleri es geçiyoruz gibi bir endişe içindeyim. Şöyle ki, hasta sayıları ciddi bir rakama ulaştı. Bu durumu, BDDK Başkanı Sn. Akben'in de katıldığı özel bir yemekte, bir hastanenin başhekimi ciddiyetle haber vermişti. "Kasım ve Aralıkta COVID -19'da tsunami olacak" dediğini hatırlıyorum.
Gün geçmiyor ki çok yakınımızdaki birisi hastalanmasın ya da vefat etmesin. En son saygıdeğer hocamız Prof. Dr. Mithat Melen'i kaybettik. Üzüntümün yanında beni korkutan gelişme de şu: Hastaneye farklı bir sebepten gidip, COVID-19'a yakalanıp ölenler oluyor. Açıkçası, bu gelişmeler faiz kararından daha kritik diye düşünüyorum. En son akrabalarımdan biri de COVID-19'a yakalanmış. "Nasıl oldu anlamadım, evden dışarı çıktığım da yok" diye bana telefonda dert yandı. Hastalığın yayılma hızı arttığına dair en ciddi bilgiyi böylece almış oldum.
"Dolar ve altın ne olacak?..."
Tabii, mal canın yongasıdır derler ya, herkes bana dolar ve altın soruyor. Eğer Merkez Bankası piyasaları tatmin edecek bir karar açıklarsa, Dolar/TL'nin 6.9 seviyesine gerilemesi ihtimali var. Elbette bu durum yurt dışında zayıf seyreden altının gramını da aşağıya çekecek. Faizlerde ise yükselişin sert olmasa da kademeli bir şekilde devam edeceğini ancak siyaset ile diplomaside daha fazla sıkıntı yaşanmazsa çok geçmeden dengeleneceğini öngörebiliyorum.
Şu anda mart ayındaki seviyelerine gerilemiş olan CDS primlerinin 400 seviyesinin altında kalmaya devam etmesi de çok önemli. Şunu da hatırlatmakta fayda var: 2013'te Türkiye'nin CDS primleri 120 civarındaydı. O zamanlarda neyi doğru yapmış isek geri dönüp bakmakta fayda var diye düşünüyorum.