COVID-19’da durum tam kapanma günleriyle yarışıyor
Ülke yangınlarla boğuşuyor. Bir yanda orman yangınları, diğer yanda enflasyon yangını. İkisi de kötü yönetimle çığrından çıkmış ve ortalığı kasıp kavurmuş durumda. Üçüncü yangınımız COVID-19 salgını. Onun da ötekilerden farkı yok. Oldukça hızlı ilerleyen aşılama çalışmalarına rağmen vaka sayıları güçlü bir ivmeyle yükseliyor.
Son dönemde gözlenen sıçrama ürkütücü düzeyde:
- 1-6 Ağustos haftasında 100 bin nüfusa düşen vaka sayısı 198.6’ya ulaştı. Çok yüksek risk sınırı olan 100’ün bile iki katı bir risk düzeyine ulaştık.
- Bu rakam sadece üç hafta önce 52.2 idi. 20 günde dörde katlanan bir artış hızı ile karşı karşıyayız.
- Aşırı hızlı artışla vaka sayıları, tam kapanmanın gerekli görüldüğü mayıs ayının ilk yarısındaki düzeylere çıktı. 1-7 Mayıs haftasında risk düzeyi 212.3 ile bugünkü düzeyin biraz üstünde idi. 8-14 Mayıs haftasında ise 116.4 ile bugünün çok altındaydı.
- 10-16 Temmuz haftasında çok yüksek risk bölgesindeki il sayısı sadece 5 iken iki hafta içinde 10 kat artarak 24-30 Temmuz haftasında 54’e fırladı. Nüfusun yüzde 66.58’i, yani üç kişiden ikisi çok yüksek riskli illerde yaşıyor. Yüksek ve çok yüksek riskli illerde yaşayanların oranı ise yüzde 90’ı buldu.
- Gerek çok yüksek riskli illerin sayısı gerekse bu illerde yaşayan nüfus oranı, salgının ortalığı kasıp kavurduğu nisan-mayıs dönemi ile yarışır vaziyette.
- Oysa sadece 4 hafta öncesinde salgın döneminin en düşük düzeylerine inen rakamlara ulaşmıştık.
- Veriler aşılama kampanyasının tek başına çözüm olmayacağını da gösteriyor. Örneğin Çanakkale, Kırklareli ve Balıkesir en yüksek aşılama oranına sahip iller. Bu illerde aşılanma oranı yüzde 80’i bulmuş durumda. Buna karşın Çanakkale’de risk oranı iki haftada 21.6’dan 81.1’e, Kırklareli’nde 34.5’ten 92.3’e, Balıkesir’de 20.4’ten 64.50’ye fırladı. Aşılamada en iyi iller şu anda yüksek riskli iller arasında ve vaka artış hızları da yüksek seyrediyor.
- Salgındaki bu ivmelenme koşullarında okulların ve özellikle üniversitelerin açılması, çok yüksek riskler yaratma potansiyeline sahip.
- Uygulanan politikalarla ekonomiyi ve turizmi bir nebze kurtarmak için eğitimi feda etmiş olacağız. Bu koşullarda yüz yüze eğitim bu yıl da aksarsa, bir kuşak ömür boyu kapatamayacağı bir kaybın mağduru olacak. Hastalık ve can kayıplarındaki artış da hemen her ailenin yüreğini yakmaya devam edecek.