COVID-19 ile mücadelede “bakır çağı”
Şili için bakır geçmişte, çok fazla “katma değer” yaratmayan bir metaldi. Bugün ise “inovasyon" anlamına geliyor ve ülke bu alanda yaptığı araştırma ve yatırımların meyvelerini toplamaya hazırlanıyor.
Bakır, antiviral özelliklerinden dolayı virüsle mücadelede dünyanın en etkili malzemelerinden biri olarak dünya sahnesine çıkıyor.
COVID-19 sürecinde, virüsün bakırda sadece dört saat, plastik ve paslanmaz çelikte ise iki ila üç gün hayatta kalabildiğini öğrendik. Dünyanın en büyük bakır üreticisi olan Şili ise, bakırın değerli özelliklerinin uzun zamandır farkında.
Şili’nin yıllık bakır üretimi 5.78 milyon tona ulaşıyor. Bu, küresel bakır üretiminin neredeyse üçte birine denk geliyor.
Zeminlerde iki hafta koruma sağlıyor
Her ne kadar bakır geçmişte, “çok fazla katma değeri olmayan” bir metal olarak ithal edilmiş olsa da, bugün Şili için “inovasyon” anlamına geliyor ve ülke bu alanda yaptığı araştırma ve yatırımların meyvelerini toplamaya hazırlanıyor.
Bakır, bakteri ve virüslere karşı çok güçlü bir silah konumunda. Bir kişi dokunduğu ya da hapşırdığı zaman mikroplar bakıra temas ettiklerinde, bakır iyonları harekete geçiyor. Elektrik yüklü bu partiküller, virüsün yüzeyini kırıyor ve virüsün DNA ve RNA’sını yok ediyor. Bu sayede virüs mutasyon geçiremiyor. Yapılan araştırmalar, bakırın dakikalar içinde patojenleri yok ettiğini de ortaya koyuyor.
COVID-19 ile mücadele sürecinde, Şilili girişimciler arasında bakır temelli inovasyon daha da büyük bir hız kazandı.
Bozuk para ve banknotlarda da kullanılabilir
Dezenfektan alanında üretim yapan çok sayıda yerel şirket ve laboratuvar, virüs bulaşmasını en az seviyeye indirmek amacıyla, bu ürünlerin tasarımına bakır nanopartiküller ekliyor. Bu ürünler Şili genelinde otobüsler, hükümet binaları, belediye meclisi ofisleri gibi birçok kamusal alanda, hastanelerde ve bakım evlerinde kullanılıyor ve zeminlerin iki hafta boyunca temiz kalmasını sağlıyor.
Grist web sitesinde yer alan habere göre, Şili Maden Bakanı Baldo Prokurica’nın oldukça parlak bir fikri daha var: Bakırı bozuk paralarda, banknotlarda ve banka kartlarında kullanmak!
Pandemi öncesinde de yüzeylerde ve ürünlerde bakır malzeme kullanan Şili’de bugün yaklaşık 70 şirket ürünlerinde antiviral olarak bakır nanopartiküller kullanıyor. Şili’de, tekstilden, ayakkabıya, kozmetikten, uyku tulumlarına, çarşaftan, deterjana ve hatta boyalara kadar birçok alanda bakır kullanılıyor.
Sahip olduğu doğal kaynağı tüm dünyada ses getirecek bir inovasyona dönüştüren Şili’den almamız gereken dersler olduğu kesin!
Sıra 3D üretimde
Şilili girişimciler, son olarak 3D baskıda kullanılacak ve sağlık alanında çok sayıda potansiyel uygulama alanı yaratacak bir malzeme geliştirmek amacıyla bakırdan yararlandılar. Bu deneyim, bakırın sadece COVID-19 mücadelesinde değil, inovasyon ve üretim süreçlerinde de doğal kaynak kullanımının çok önemli bir itici gücü olarak ön plana çıktığını göstermek açısından da önem taşıyor.
BAKIR, KÜRESEL İNOVASYONUN MERKEZİNE YERLEŞTİ
2018 yılında bir grup Şilili genç girişimci Copper3D isimli bir start-up kurdular ve 3D baskı için antimikrobiyal ürünler geliştiriyorlar. Şirket yenilenebilir kaynaklardan elde edilen PLA plastiğine de bakır nanopartikül entegre etmeyi başardı. Cooper3D, bu malzeme ile COVID-19 sürecinde tüm dünyada ihtiyaç duyulan yüz maskelerinin herkes tarafından tasarlanmasını sağlayacak bir açık kaynak yarattı. Maske üretmek isteyen herkes, bu malzemeyi sipariş ederek, 3D maske basabildiler. Talep o kadar yüksekti ki, web sitesi ilk haftanın sonunda çöktü. Bugüne kadar yüz maskesi tasarımı ABD, İngiltere, İspanya, Brezilya, Çin, Japonya ve Nijerya dahil 50’den fazla ülkede 21.5 milyon kez indirildi. Ve bakır, küresel inovasyonun merkezine yerleşti.