COVID-19 giderlerini kuma gömelim mi?
Ah ne güzeldir denizdeki dalgaların tatlı tatlı kıyıya vurması. Bir de dalgalar çekilince geride kalan çerçöp olmasa. Şirketler ilk çeyrek sonuçlarını açıkladı, pek yakında ikinci çeyrek sonuçlarını da alırız. COVID-19 dalgalarını vurdu, ilk etkilerini finansal tablolarda gösterdi. Şirket kârları nanay... Neyse ki tatlı bir meltem esintisi gibi satış bütçelerini ikiye katlayan telekonferans şirketi Zoom var.
Tatil klasiklerindendir, siyatiği tutan Ahmet Amca sıcak kumlara gömülür. Kafasına güneş geçmesin diye de kele bir şapka kondurulur. Acaba ben de bu COVID-19 harcamalarını kumlara gömsem de finansal tablolarda hiç gözükmese. Mesela COVID-19 hiç olmasaydı ne güzel satışlarım, kâr rakamlarım olurdu diye mi açıklamasam. Bunun adına “proforma finansal tablolar” derler, yani “.mışçasına”. Ancak bunun da Uluslararası veya Türkiye Finansal Raporlama Standartlarında (TFRS/UFRS) kabulü yok. Kaldık mı dezenfektan masrafları, çalışılmayan dönemdeki maaş ödemeleri, fabrika kapalıyken ki amortisman giderleriyle.
COVİD-19 giderlerine olağanüstü gider desem?
Yok mu şu COVID-19 giderlerini olağanüstü giderler deyip, kâr-zarar tablomda ayrı bir yerde göstermenin formülü?
TMS 1 paragraf 97, Finansal Tabloların Sunuluşu Standardı, finansal tablolar için önemli gelir ve gider kalemlerinin kâr zarar tablosunda veya dipnotlarda ayrı olarak gösterilmesini bekler. Ancak harcamaları veya kazançları olağanüstü gelir, gider (exceptional, unusual items) diye tanımlamak veya bu harcamaları diğer gelir giderlerden ayrı göstermek için belirli kurallar vardır. O da: Bu giderlerin kâr-zarar tablosundaki diğer kalemleri etkileyip etkilemediği (pervasive impact), bu harcamaların şirketin olağan faaliyet akışından kaynaklanan gelir giderlerden objektif, tutarlı ve doğru bir şekilde ayrıştırılıp ayrıştırılamadığı ve şirketin bununla ilgili bir muhasebe politikası olup olmadığıdır.
Şimdi ayıkla pirincin taşını. Hangi harcama COVID-19 harcaması, hangisi şirketin olağan harcaması?
Bana sorsanız hepsi COVID-19. Satışlar düştü, cevap COVID-19. Önümüz bayram her yer kalabalık olur, en iyisi yazlık ev kiralayayım. Ev fiyatları uçmuş, cevap COVID-19.
Satış yok, harcama çok
Genelde “sunk cost” diye tanımlanan faaliyetin olmazsa olmaz zorunlu harcamaları, örneğin işçi ve personel maaşları, fabrika kapalı olsa dahi devam eden amortisman giderleri, faaliyet durduğu halde ödenen kira giderleri ve diğer sabit giderler kâr-zarar tablosunda COVID -19 giderleri diye ayrı olarak sunulmaz, kâr-zararla ilgili hesap kalemlerinde gösterilir. Örneğin bu dönemde satışlarım düştü, üretim azaldı ama sabit üretim maliyetlerim devam ediyor. Ne olacak bu giderler, üretim maliyeti mi diyeceğim, satışların maliyeti mi yoksa diğer giderler kalemi mi?
TMS 2 Stoklar Standardı, normal üretim kapasitesine göre planlanan sabit genel üretim giderlerinin (amortisman, kira gibi) üretim maliyetinin içine dahil edilmesini bekler. Ancak üretim düştüğü halde devam eden bu sabit genel üretim giderlerinin normal üretim kapasitesine göre ilişkilendirilemeyen kısmını (unabsorbed fixed overhead costs) stok maliyetinde değil, oluştuğu dönemde gider yazılması beklenir. Gider kalemi olarak gelir tablosunda gideceği yer, açık denizlerde kurtarıcı bir ada gibi gözüken “diğer giderler” kalemi değil, “satışların maliyeti” kalemi olacaktır.
Maskeydi, eldivendi derken
Eee ne olacak peki, COVID-19 deyip fabrikayı baştan aşağı dezenfekte ettim. Maskeler, eldivenler aldım, tedarikçilere sözleşme iptallerinden dolayı cezalar ödedim. Eh bunları güzel hatırınız için pandemi olmasaydı bu harcamalar normal şartlarda hiç olmayacaktı deyip COVİD-19 giderleri diye kâr-zararda ayrı bir kalem olarak gösterebiliriz. Ama ben sizin yerinizde olsam yine de iki kere düşünürdüm. Niye mi dersiniz?
Şirketler önüne gelen tüm masrafları “COVID-19 gideri” der diye ESMA ve IOSCO’nun geceleri gözüne uyku girmemiş, hemen bir yazı yayımlamışlar (“public statement”). Tanıştırmayı unutmuşum, ESMA ve IOSCO yazlıktan komşularımız. Birisi Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasa Otoriteleri (European Securities and Markets Authority-ESMA), diğeri de Uluslararası Menkul Kıymet Komisyonu Organizasyonu (International Organization of Securities Commissions - IOSCO). Sizden iyi olmasın ikisi de iyilerdir ama her şeye karışırlar. Yok efendim müziğin sesini çok açtılar, yok yan komşunun ağacın dalları bahçeme girdi. Vıdı vıdı . Son olarak COVID-19 harcamalarının kâr-zarar tablosunda gösterimi ve ara mali tablolardaki etkilerine el attılar. Kısaca özetlemek gerekirse “Güzel kardeşim normal giderlerinle, COVID-19 giderlerini birbirinden ayırmak zor olur, sen iyisi mi bunu dipnotlarında anlat” diyorlar. “Ara dönem mali tablolarında bu korona etkisiyle ertelenmiş vergi alacağını düşürmüş, karşılıklarını arttırmış, borçlarını yeniden yapılandırmış, alacaklarına şüpheli hale geldi deyip karşılık ayırmış olabilirsin, onları da anlatmayı unutma” diye not düşmüşler, benden söylemesi.