COPhüsran

Filiz KARAOSMANOĞLU
Filiz KARAOSMANOĞLU SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM

“Yeşil Dünya İçin Dayanışma İçinde” teması ile 11-22 Kasım 2024 tarihlerinde Bakü, Azerbaycan’da Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 29.Tarafl ar Konferansı (COP29) için paydaşlar bir araya geldi. COP’lar yıl boyu öncesinde, olagelirken ve sonrasında öncelikli okuma-değerlendirme önceliklerimden.

Konferanslara katılarak ya da uzak izlemede (Canlı yayın; Bültenler; Açıklamalar; Sivil toplum; Sosyal medya) etkin takip için geliştirdiğim yöntemlerim var. Uç noktada çok olumlu/çok olumsuz bakış ve çıkarımları da özellikle izliyorum. Açılışta söylenenlerle son iki gün hep ayrı iki film oluyor. Sizlerle köşemde ilerleyen günlerde de seçtiğim konuları paylaşacağım.

Delege, paydaş ve ülke katılım sayısı rekoru kıran lakin iklim finansmanı için beklentilere erişilemeyen COP28 ardından COP29 için BM, “Herkes için yaşanabilir bir gezegene yatırım yapma” diyerek konferansın temel odak noktasını iklim değişikliğiyle mücadele ve geçim kaynaklarının korunması için triyonlarca dolar ihtiyacını vurgulamıştı.

COP29 öncesinde paydaş görüşü ve ülkeler onayına açılan Ateşkes Çağrısı; Hidrojen, Yeşil Dijital, Organik Atıktan Metan Azaltma, Dayanıklı ve Sağlıklı Şehirler için Çok Sektörlü Eylem Yolları, Geliştirilmiş Turizm Eylem, İklim Eylemi için Su beyanları; Küresel Enerji Depolama ve Şebekeler ile Yeşil Enerji Bölgeleri ve Koridorları taahhütleri ile Küresel Durum Değerlendirme Raporlaması (GST) ve Kayıp-Zarar Fonu(LDF) takip edilirken dolar’ın yeşili mühimdi.

Ne Umduk? Ne Bulduk? diye ilk değerlendirmemi yaptığımda cevabım “İklim Finansmanı Hüsranı” oldu. Çünkü her yıl olduğu gibi sonraki yıla atıfla tam bitmemişlik gerekçelendirilerek daha da yapılacaklar var sonucuna ulaştık. Gayet tabii ki böylesi süreçlerde yenileme, daha iyisini yapma için çalışma mühim. Ancak en gerçek olan akçedir, akçeyi yönetmektir. Bu akçeye insan ve gezegen birlikte acil ihtiyaç duyuyor. Kaçış yok. Erteleme olamaz.

COP29 Başkanı Mukhtar Babayev konferans önceliklerini paydaşlara tarihi dönüm noktasında “Hırsı Artırma; Eylemi Etkinleştirme” olarak bildirmişti. İklim Finansmanı, Yeni Toplu Nicel Hedef (NCQG) ile LDF için hırs yeterince artırılmadı. Ulusal Olarak Belirlenen Katkılar (NDCs) ve Azaltma; Ulusal Uyum Planları ve Uyum; İki Yıllık Şeffaflık Raporları (BTRs) ve Şeff afl ık; Tamamlayıcı Eylem için İşbirlikçi Ağlar için de eylemler yeterince etkinleştirilemedi.

İlk gün, Paris Anlaşması’ndan beri on yıldır beklediğimiz küresel entegre karbon piyasası için yeni temel kurallar onaylandı. Sınır ötesi iş birliği yapılarak şeff af ve güvenilir karbon piyasasında ülkelere daha iddialı NDCs hedeflerini yapabilmelerine destek olunma ve uygulama maliyetlerinde düşme öngörülüyor. Sevindik. Ancak BM destekli planlama için müzakere gerektiğini unutmayalım.

COP29’da finansman tartışmaları sürerken 14 Kasım’da İklim Finansmanı Bağımsız Yüksek Düzeyli Uzman Grubu (IHLEG) üçüncü raporu açıklandı. Bu raporla NCQG ve NDCs doğrultusunda ilerlerken iklim finansmanı şu kritik saptamalarla ortaya kondu: Benzeri görülmemiş yatırım zorluğu ve fırsatı var; Enerjide karbonsuzlaşmaya geçiş, doğa ve biyoçeşitliliği koruma için yatırımlar hızlanmalı; Yatırımlar kalkınma ve büyümeye ivme verecek; Büyük maliyetlerden kaçınma ve tasarruf sağlanacak; Finans seçenekleri artırılmalı. Sözün özü; iklim finansmanının dayanışmayla gerçekleştirilebileceği vurgulandı. Meraklısı için Didem Eryar Ünlü’nün köşe yazısı: 1.3 trilyon dolar iklim finansmanı hedefi.

Bu bilgiler ışığında rakamlar ortada. COP29’da iklim finansmanı görüşmeleri için adeta havanda su dövülürken, 18-19 Kasım 2024 günlerinde, G20 Liderler Zirvesi’nde “Adil Bir Dünya ve Sürdürülebilir Bir Gezegen İnşa Etmek” temasıyla azıcık umut artıran oy birlikli sonuç bildirisi açıklandı. Kalkınma bankaları reformu gereği, artan oranlı vergi gibi yenilikçi kaynak yaratma mekanizmaları, servet vergisi şeklinde hususlar bildiride öne çıksa, Paris Anlaşması’na bağlılık belirtilse de fosil kaynaklardan uzaklaşmaya söz verilmesi için güçlü ses çıkmadı. LDF tam kapasiteyle faaliyete geçti vurgusu ile tarihi bir karar alındığı belirtildi.

LDF için söz verilen destek 730 milyon doları aştı. Projelere 2025’te finansman başlayacak. Karmakarışık müzakerelerle ulaşılan COP29 İklim Finansmanı Anlaşması ayakta alkış, öfkeli söylemler ve zengin ülkelerin eleştirilmesi tepkileriyle kabul edildi. Zengin ülkeler, yoksul ülkelerin iklim mücadelesi dönüşüm fonunu yıllık 300 milyar dolara çıkarma sözü verdi. BMİDÇS İcra Sekreteri Simon Stiell “Hiçbir ülke istediği her şeyi elde edemedi. Bakü’den hala yapılacak dağ gibi bir iş ile ayrılıyoruz. Yani zafer turları atmanın zamanı değil” dedi. BM Genel Sekreteri António Guterres, karşı karşıya olunan büyük zorluğun üstesinden gelmek için hem finans hem de emisyon azaltma konusunda daha iddialı bir sonuç umduğunu, anlaşmanın sadece bir temel sağladığını asla pes edilmeyeceğini belirtti. Diğer deyişle her ülke ödeviyle ayrıldı.

COP29 kanaatimce COPhüsran oldu. Hüsranım, kendimce üyesi olduğumu kabul ettiğim, gezgin yönümle doğa ve kültürlerine hayran olarak geleceklerini dert edindiğim Küçük Adalar Devletleri İttifakı (AOSIS) gibi oldu. AOSIS Başkanı Cedric Schuster “Buraya adil bir anlaşma için geldik, ancak dinlenmediğimizi düşünüyoruz” diyerek iklim kırılgan ülkelerin gerçeğini ortaya koydu.COP30’a dek yine konuşacağız, yine yazacağız. İklim de değişecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Doğa ile barış 30 Ekim 2024
Yaşam için teknoloji 26 Ağustos 2024
Yeşil akçe fırsatları 22 Mayıs 2024