COP29’un sürdürülebilirlik yönetimi
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29.Tarafl ar Konferansı (COP29) 11-22 Kasım 2024 tarihlerinde Bakü, Azerbaycan’da “Yeşil Dünya İçin Dayanışma İçinde” teması ile gerçekleştirilecek. Az kaldı. Onbinlerce kişinin Bakü’ye gidip gelişinde, şehiriçi ulaşımda, konaklarken, COP29 oturumları ve sergi sürerken ve dijital dünyada tüketimler coşacak. Doğrudan ve dolaylı etkilerle başta iklim değişikliğine etki olmak üzere tüm çevresel etkiler de artacak. Bu nedenle bu koskoca etkinliğin, ev sahibi kentin sürdürülebilirlik yönetimi önemli.
Küçük, büyük etkinliklerin sürdürülebilirlik yönetimi için uluslararası standart var: ISO 20121: Sürdürülebilir Etkinlik Yönetim Sistemi. Konserler, festivaller, kongreler, spor müsabakaları, olimpiyatlar, sivil toplum ve siyasi mitingleri gibi etkinliklerde ISO 20121 ile planlama, uygulama, izleme ve iyileştirme aşamaları için çevresel, sosyal, ekonomik etkilerin en aza indirilmesi hedeftir. Diğer deyişle iş yapış kültürüne sürdürülebilirlik yönetimi bütünleştirilir. Standardın öncüsü ve hızlandırıcısı 2012 Londra Yaz Olimpik ve Paralimpik Olimpiyat Oyunları Düzenleme Kurulu Sürdürülebilirlik Ekibi oldu. Uluslararası Olimpiyat Düzenleme Kurulu(IOC) oturumları, komisyon toplantıları, forumları, konferansları, olimpiyat günleri gibi kurumsal etkinlikler için ISO 20121 sertifikasyonunu Nisan 2023’te aldı. IOC Kurumsal ve Sürdürülebilir Kalkınma Direktörü Maria Sallois “Sertifikasyonumuzla gurur duyuyoruz. Spor dünyasını daha sürdürülebilir yönetilir kılmak için çabalıyor ve diğer yapılanmalara ilham vermek istiyoruz” dedi. Etkinlik sahipleri; Düzenleyici kurumlar; Tedarik zinciri kuruluşları; Topluluklar gibi etkinliğin tüm paydaşları standardın avantajlarına erişebilirler. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi sitesinde ve bültenlerinde sürdürülebilirlik yönetimi yollarını izlememiz iyi olacaktır. Kanaatimce “Sürdürülebilirlik Komitesi” kurma vakti geldi. Bekliyoruz. 2032 Yaz Olimpiyatı Oyunları için aday, iklim değişikliğiyle mücadele eden lider şehirlerin belediye başkanları ağı C40 üyesi İstanbul’umuz için bu gelişmeler mühim. Bu sertifikasyona “İstanbul Karbon Zirvesi” etkinliğimiz ile Ekim 2015’te ilki ve teki başararak Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği(SÜT-D) olarak eriştik. SÜT-D etkinliklerini “Karbon Nötr” gerçekleştirmektedir.
Ülkemiz COP31 için aday. COP28, ISO 20121 sertifikasyonunu 8 Aralık 2023’te aldı. COP29’u bekliyoruz. Bu sertifikasyonun yanı sıra COP şehirlerinin sebep olduğu Karbon Ayak İzi(KAİ) var. İklim değişikliği mücadelesi için bir araya gelen paydaşların doğrudan ve dolaylı sera gazı salım miktarı, iklim krizine etkilerinin göstergesi devasa oldu. Oluyor. Olacak. Bu KAİ dengelense, gezegene maliyet sıfırlaması yapılsa, COP29 “Sera Gazı Nötr” olsa ne kadar teknik harika olur değil mi? Azerbaycan bunu yaparak bir ilki başarabilir. Hidrokarbon zengini ülkeye bu ilk müthiş yakışacaktır. Başkan İlham Aliyev Aralık 2023’te, 2024’ü 2050’ye dek sera gazı salımlarını yüzde 40 azaltma hedefi olan ülkesi için COP29 temasıyla uyumlu olarak “Yeşil Dünya İçin Dayanışma Yılı” ilan etmişti.
Bakü’de COP29 sürdürülebilirlik yönetimine ilişkin gelişmeler var. ISO 45001:İş Sağlığı ve Güvenliği sertifikasyonu sahibi COP29 Operasyon kuruluşu ile Azerbaycan Standardizasyon Enstitüsü (AZSTANDART) sürdürülebilir ikram ve hizmetler için ulusal ve uluslararası çevresel sürdürülebilirlik standartlarına uyum için proje yürütüyor. Projede işletme maliyetlerinin azaltılması, başta enerji ve su olmak üzere tüm girdilerin verimli tüketimi, atık yönetiminin iyileştirilmesi hedefleniyor. Sertifikalı kuruluşlar COP29 sitesindeki Bakü haritasında yer alacak.
Öncesi, olagelirken ve sonrasında COP29 takibi için heyecanlıyım. Umut doluyum. İklim dayanışmasında ilerleme hızı kazanmamızı bekliyorum. Hazırlık çalışmaları kapsamında “Toplulaştırılmış Sayısal Hedef (NCQG) Hakkında Heyet Başkanları Toplantısı” 8 Ekim’de Bakü’de yapıldı. İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar ve beraberindeki heyetimizin katıldığı toplantıda mevcut durum değerlendirilerek, zamanlama, şeffaflık, yatırım akışları, gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç ve öncelikleri görüşleri masada idi. Bakalım COP29’da iklim finansmanı için neleri başarabileceğiz. İttifak; Tahaahüt; Beyan; Antlaşma; Anlaşma için ülkeler bir araya gelerek, ne kadar ulaşılabilir ve küresel kabul görür imzalar atacak. Kimler elini taşın altına koymayacak? Hüsran bizi bekliyor mu acaba? Atmosferin sınırı yok. İklim krizinden etkilenmenin zengini, fakiri yok. Gezegenimiz çevresel sürdürülebilirliğini en iyi yönetmemiz gereken tek bir ülke. Unutmamalıyız. Kaçamayız. Hele de yok hiç sayamayız.