Cinsiyet eşitliği için 134 yıl gerekiyor

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Mert Can DUMAN

Önümüzdeki aralık ayında 55. yaşına girecek İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin birinci ve ikinci maddeleri, tüm insanların özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğduklarına ve herkesin cinsiyet başta olmak üzere hiçbir ayrım gözetmeksizin insan olmanın hak ve özgürlüklerine sahip olduğuna işaret eder. Birleşmiş Milletler’in (BM) 2030 yılının sonuna kadar ulaşılmasının hedeflendiği 17 maddelik Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında yer alan toplumsal cinsiyet eşitliği, küresel dünyanın arzu ettiği başarıdan bir hayli uzakta olduğu bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Modern dünyada insanlık medeniyetinin gelişmişliğinin ve toplumsal ilerlemenin en önemli göstergelerinden birisi olan cinsiyet eşitliği, cinsiyetlerin sosyal, ekonomik, beşerî ve daha birçok alanda birbirlerine eşit olmasını, yoksulluk, istismar, şiddet gibi olumsuzluklara maruz kalmanın cinsiyetler üzerinde orantısız etkisinin ortadan kaldırılmasını hedefler.

YÜZDE 68,6 ORANINDA SAĞLANABİLMİŞ

Bugün kâinatın derinliklerini keşfetmeyi başaran insanlık en temel insan haklarından birisi olan toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama noktasında aynı başarıya ulaşabilmiş değil. Her yıl dünya genelindeki cinsiyet eşitsizliğini değerlendiren Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırladığı Küresel Cinsiyet Farkı (Global Gender Gap) Raporu, dünya genelinde cinsiyet eşitliğinin ancak ve ancak %68,6 oranında sağlanabildiğini ve mevcut ilerleme hızıyla tam bir cinsiyet eşitliğine ulaşabilmek için 134 yıla ihtiyaç olduğunu ifade ediyor. Son 20 yıllık döneme bakıldığında ülkelerin %97’si cinsiyet eşitsizliğini giderme noktasında %60 düzeyinde başarı sağlasa da Birleşmiş Milletler’in 2030 yılına kadar sağlanmasını hedefleyerek ütopik bir resim çizdiği cinsiyet eşitliği için beş kuşağın etkili ve kararlı adımlar atması gerekiyor. 

İZLANDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ KONUSUNDA 1. SIRADA

Ülkeler itibarıyla görünüme bakıldığında cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması konusunda İzlanda, dünyanın kalanına ilham verici bir örnek oluşturuyor. İzlanda’nın cinsiyet eşitliği konusunda küresel liderliğini sürdürerek cinsiyet eşitsizliğini %93,5 oranında kapatmayı başarması, üstüne üstlük cinsiyet farkını %90’ın üzerinde kapatmayı başaran tek ülke konumunda olmasını, yıllardır uyguladığı kapsayıcı politikaların bir meyvesi olan toplumsal bilincin artmasının bir yansıması olarak değerlendirmek mümkün. İzlanda’yı sırasıyla Finlandiya, Norveç, Yeni Zelanda, İsveç izliyor. Yüksek gelir düzeyine sahip bu ülkelerin ardından 2023 itibarıyla 2 bin 503 dolar kişi başına düşen gelire sahip Nikaragua büyük bir sürprize imza atıyor. Ancak bu noktada, endeksin dikkate aldığı ekonomik katılım ve fırsat, eğitim kazanımları, sağlık ve hayatta kalma, siyasi temsil gibi kriterler itibarıyla endekste üst sıralarda yer alan Nikaragua’ya ilişkin yapılan sosyolojik çalışmaların, verilerin Nikaragualı kadınların yaşadığı zorluklara ilişkin hikâyelerin tamamını yansıtmadığı yönündeki eleştirilerini de dikkate almak gerek. Türkiye ise cinsiyet eşitsizliğini %64,5 düzeyinde kapatarak dünya ortalamasından daha zayıf bir performans gösterdi ve kendine çalışmaya dahil olan 146 ülke arasında ancak 127. sırada yer bulabildi.

ÇALIŞMA HAYATINDAKİ TEMSİLİYET ZAYIF

Siyasi temsiliyet kadınlar ile erkekler arasındaki eşitsizliğin en fazla görüldüğü alan olarak öne çıkıyor. Cinsiyet eşitliğinin yalnızca %22,5 oranında kapandığı siyasi temsil konusunda, kadınların siyasette daha fazla ve aktif rol almasının cinsiyet eşitliğine giden yolda kritik bir adım olduğu değerlendiriliyor. Cinsiyetler arasındaki ekonomik eşitsizlik ise günümüzün en büyük sorunları arasında yer alıyor. 2024 yılında dahi dünyada üst düzey yöneticilik pozisyonlarının yalnızca üçte biriyle temsil edilen kadınlar, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerine göre aynı pozisyondaki erkek çalışma arkadaşlarından %16 düzeyinde daha az kazanıyor. Gerek kadınların çalışma hayatındaki temsiliyetinin zayıflığı gerekse de çalışma hayatında özellikle gelir tarafında yaşanan zorluklar, cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesini daha da zorlaştırıyor.

Cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması için gereken kapsamlı politikaların kararlılıkla hayata geçirilmesi, 134 yılı alması beklenen bu zorlu yolun en kritik adımlarından birisi. Bu noktada, kadınların eğitim ve iş gücüne katılımının artırılması, cinsiyet temelli ücret farklarının giderilmesi, esnek çalışma koşullarının sağlanması ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dair farkındalığın artırılması gibi politikalarla hem bireysel hem de toplumsal düzeyde modern insanın önündeki bu zorluğu kararlı ve etkili adımlarla aşması gerekiyor. Çünkü toplum, insan olmanın gerekleriyle güçlenir.  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar