Çinli turistler Türkiye’ye gelir mi? Açığa çare olabilir mi?

Servet YILDIRIM
Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Varyag’ı hatırlar mısınız? Hafta başındaki bir gelişme bana Çin’in bundan yaklaşık 25 yıl önce Ukrayna'dan satın aldığı eski uçak gemisi Varyag'ı hatırlattı.

Çin satın aldığı 306 metrelik dev gemiyi İstanbul Boğazı’ndan geçirmek için Türkiye’den izin almakta zorlanınca 2001 yılında 2,5 milyon turist gönderme sözü vermiş ve izni almıştı. İki yıl boyunca Karadeniz’de izin bekleyen gemi Çin Türkiye’yi turizmde “öncelikli ülkeler” arasına aldığını açıkladıktan hemen sonra boğazlardan geçip Çin’e gitmişti. Ancak sözü edilen Çinli turistler Türkiye’ye bir türlü gelmemişti. Çin ise turizm amaçlı kullanılmak kaydıyla aldığı Varyag’ı uçak gemisine dönüştürülerek “Liaoning” adıyla  Çin donanmasında askeri amaçlı kullanılmaya başlanmıştı.

Bizim Çin’den beklediğimiz turist akını aradan geçen 21 yılda gerçekleşmedi ama dünya bugünlerde yeni bir Çinli turist dalgası beklentisine kapıldı.

Küresel turizm sektöründe uzun bir süredir heyecanla beklenen gelişme nihayet oldu. Çin Pazar günü ülkeye girişlerde karantina zorunluluğunu resmen kaldırdı; vatandaşlarının çıkışlarındaki sıkı kurallara son verdi. Son 3 yıldır yurtdışına çıkacak Çinlilerin çıkış gerekçelerini bildirmeleri gerekiyordu. Eğer çıkış nedeni bir iş seyahati değilse çıkışa izin verilmiyor, pasaport süreci zorlaştırılıyordu.

Bu gelişme küresel resesyon beklenen 2023 yılında yavaşlayan ekonomiler için bir çare olabilir mi? Küresel ekonominin hız kestiği bir dönemde turizm ülkeleri gözlerini Çin’e diktiler. Çin’de ise bu beklentilere uygun olarak bir hareketlilik başlamış. Kararın ardından binlerce Çinli pasaport yenilemek için başvurmaya başlamış; turizm şirketlerinin web sitelerindeki trafik bir anda artmış. Arama istatistikleri Çin’de ABD ve Güneydoğu Asya ülkelerine yönelik aramaların daha fazla yapıldığını gösteriyor ama dünya nüfusunun neredeyse beşte birini barındıran Çin nüfusu ile öyle büyük bir pastaki herkes buradan pay alabilir; birçok turizm ülkesi aynı anda mutlu olabilir.

Harcama eğilimi açısından hala batı standartlarının altında olmakla birlikte kişi başına gelirin ve alım gücünün yıllar içinde sürekli arttığı Çin’de pandemi öncesi yılda 150 milyon Çinli yurtdışına çıkıyordu. Pandemi ile birlikte getirilen kısıtlamalar ile bu hareketlilik bir anda kesildi.

Yıllardır Çinli turistleri çekebilme planları yapan Türkiye ise pandemi öncesi 2019 yılında toplam 426,344 Çinliyi ağırlamıştı. Ancak pandemi ile birlikte bu sayı 2020’de 40 bine ve 2021’de ise 33 bine gerilemişti. Geçen yıl ise 80,000’in üzerinde Çinli ziyaretçi olduğu tahmin ediliyor.

Önde gelen bir turizm ülkesi olmamıza rağmen şu ana kadar Çinli turistlere ulaşabilmenin yolunu henüz bulabilmiş değiliz. Türkiye’nin turizm demografisinde Çinlilerin toplamdaki payı en iyi zamanda bile yüzde 1’i bulamadı. Mesela parlak bir yıl dediğimiz 2019’da çekebildiğimiz Çinli sayısı toplamın ancak binde 9’u dolayındaydı.

Çinli turistler tipik deniz, kum, güneş turizmi yapmıyorlar. Tarih ya da doğa gibi faktörler de öne çıkabiliyor. Başta İtalya olmak üzere birçok ülkenin Çinli turistlere yönelik tanıtım kampanyası hazırlıklarını görmüştük. Cari açık sorunu olan ve bu açığı kısmen turizm gelirleri ile daraltmaya çalışan Türkiye’nin de ekmeğin aslanın ağzında olacağı 2023 yılında Çinli turistleri çekebilmek için harekete geçmesinde fayda var. Varyag ile yapamadığımızı güçlü kampanya ve odaklı çalışmalarla daha gerçekçi sayıda Çinli turisti çekebilmek için yapabiliriz.

Bu ayın sonunda Çin’de bir hafta sürecek olan yıl başı tatili var. Eğer bugüne kadar bir çalışma yapılmamışsa muhtemelen bu dalgadan yararlanamayacağız ama yılın geri kalan dönemleri ve gelecek yıl için şimdiden çalışmak gerekiyor.  Daha çok Japonya, Güney Kore gibi yakın ülkelerin yanı sıra ABD’ye yönelen Çinlileri çekebilmenin yollarını aramalıyız. Çin’de sınırların açıldığı bir yılda Türkiye en az 2019’daki kadar Çinliyi turizm tesislerinde ağırlayabilmeli.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Acaba ne demek istedi? 21 Ekim 2024