Çinli gençlere Instagram yasağı mahcubiyetimiz…
Türkiye-Çin ilişkilerinin tarihteki en olgun dönemlerinden birini yaşadığı sırada Ankara gündemine bu ülkeden bakmak çok öğretici oldu. Çin’in modernleşme ve ikiz dönüşüm (dijital-yeşil) kararlılığını yerinde gözlemlerken Türkiye’nin kısır gündemiyle dünya gerçeklerini nasıl ıskaladığına hayıflanmamak da elde değil maalesef.
Çin Halk Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı’nın China Aid programı kapsamında EKONOMİ gazetesinin usta muhabiri Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) başkanı Mehmet Kaya ile katıldığımız medya semineri yerinde bilgilenmenin ne kadar etkili olduğunu bir kez daha bize gösterdi. Ziyaret ettiğimiz, Şangay, Hangzhou, Jingdezhen, Jinhua gibi yerlerde modernleşmenin, dijital ve yeşil dönüşümün kentlerde nasıl tüm dokulara içerildiğini görmek çok çarpıcıydı. Özellikle porselenin merkezi, Kütahya’mızın kardeş kenti Jingdezhen’de OSB’de karşılaştığımız üretim ve satış kapasitesi büyüklüğü bizi şaşırttı.
OSB içinde kaldığımız otelde bizimle beraber asansör bekleyen, gideceği katta oda servisi yapacak robotlarla karşılaşmak (teknolojik gösteri yanı ağır bassa da) ilginç bir deneyim oldu. Binaların bu tür hizmetlere uygun akılda inşa edilmiş oluşunu kendi organik belleğimize kazıdık.
Instagram yasağı utancı yaşadık
Çin seyahatimiz boyunca semineri organize eden Zhejiang Normal University son sınıf ve master öğrencileri bizlere eşlik etti. Türkiye ile ilgili önceden bilgilendirilmiş gençlerle hemen kaynaştık. Çin’de bilindiği gibi Instagram başta olmak üzere çoğu sosyal medya uygulaması devletin koyduğu sınırlama nedeniyle kullanılamıyor. Ancak, öğrencilerin VPN kullanarak sosyal medya hesaplarına girmesine göz yumuluyor. Büyük çoğunluğu ülkesinin Komünist Partisi üyesi olan, bizleri kendi sosyal medya hesaplarına eklemek isteyen bu görevli gençlere uygulanan yasak nedeniyle kendi Instagram hesaplarımıza erişemediğimizi anlatamadık. Çünkü Türkiye onlara düşünce özgürlüğünün olduğu, sosyal medya hesaplarına özgürce erişilebilen bir ülke olarak öğretilmiş. Ülkemizde tek gücün tüm vatandaşları etkileyecek bir kararı nasıl bir çırpıda alabildiği gerçeği ile karşılaştık. Gerekçesi her ne olursa olsun 57 milyon kişinin ifade özgürlüğü bir anda sınırlandı. Saygı duyulabilecek hassasiyetlerin vatandaşların tamamını etkileyecek yasaklara gerekçe yapılması, Anayasa Mahkemesi kararlarının dikkate alınmaması kabul edilemez.
Türkiye-Çin ilişkilerinde gelişme dönemi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Haziran ayı başındaki Çin ziyareti iki ülke ilişkilerinin gelişmesinde önemli bir aşamayı oluşturdu. Fidan, 2012’den bu yana Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaret eden ilk en üst düzeyli Türk yetkili oldu. Fidan’ın kuvvetli “tek Çin” vurgusuyla yaptığı bu ziyaret ve Pekin’de yapılan açıklamalar, iki ülke arasındaki en önemli siyasi sorunun geride bırakıldığı değerlendirmelerine neden olmuştu. Fidan ve Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin kamuoyuna verdikleri mesajlarda ekonomik ve ticari ilişkilerin daha da derinleştirilmesi ve çeşitlendirilmesi hedefi öne çıkmıştı. Çinli Bakan, Türkiye ve Çin’i “gelişmekte olan iki dev ülke ve yükselen piyasa ekonomilerinin temsilcisi” olarak tanımlamıştı. Fidan’ın Çin temaslarını elektrikli araç üretim devi BYD ile Türkiye’de yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım için anlaşma imzalanması izledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da sonbaharda Çin’i ziyaret edebileceği belirtiliyor.
Elektrikli araçlar ülkesi Çin
Çin’e gitmeden ülkenin elektrikli araç üretiminde arayı açmasında çok önceden başladığı pil üretiminin etkili olduğunu, 100’ün üzerinde elektrikli araç markasına sahip olduğunu biliyorduk. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Fatih Kacır, BYD ile Türkiye’de yatırım anlaşması imzalanmadan çok önce, “Geçen yıl dünyada satılan 23 milyon elektrikli ve hibrit otomobilin 14 milyonu Çin iç pazarında satıldı” bilgisini paylaşmıştı bizimle. Mart başında EKONOMİ gazetesine kapsamlı bir mülakat veren Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin de elektrikli araç yaygınlığının yeşil dönüşümün en önemli unsuru olduğunu söylemişti bize. Trafikteki araçların çoğu, taksilerin neredeyse tamamı elektrikli araçlardan oluşuyor. Genci yaşlısı elektrikli motosikletleriyle yaya yolunun yanında tahsis edilen yolda sessizce vızır vızır ilerliyor. Vitrinlerdeki ilanlardan 2 bin Yuan’a (yaklaşık 9 bin TL) ortalama bir motosiklet edinmenin mümkün olduğunu öğrendik.
Çin mutlak yoksulluğu bitirmiş hedef orta sınıfı büyütmek
Çin Halk Cumhuriyeti, kuruluşunun 100. yılında yaklaşık 1,4 milyar nüfusu içinde ve ülke genelinde mutlak yoksulluğu (temel ihtiyaçlara ulaşamama durumu) tamamen bitirdiğini ilan etmiş durumda. Prof.Zhang Genfu yoksulluğa karşı kazanılan savaşı şöyle anlattı: “Toplam 832 yoksul ilçe ve 100 milyona yakın yoksul kırsal bölge sakini yoksulluktan kurtarıldı ve bunların arasında 9,6 milyondan fazla yoksul insan yaşanması zor bölgelerden alınarak yeniden yerleştirildi. Çin’deki mutlak yoksulluk sorununu kesin olarak çözdük.” Modernleşme ve ikiz dönüşümü kesintisiz reform kapsamında gören Çin, “dik duran, güçlü ve zenginleşen” ülke hedefine ulaşmak için şimdi orta sınıftaki vatandaşlarının sayısını artırmaya çalışıyor. Bugün 400 milyonun üzerinde bulunan orta sınıf nüfusunun 2035’e kadar 800 milyonun üzerine çıkarılması ve zengin sosyalist bir ülke yaratılması, ülkenin karar ve istişare organlarında hedef olarak belirlenmiş.