Balda da katma değerli ürünlere yönelmek gerekiyor

Fatoş KARAHASAN
Fatoş KARAHASAN Markalar & İçgörüler

Türkiye 115 bin tonluk bal üretimi ile Çin’den sonra dünyanın 2’inci büyük arıcı ülkesi konumunda. Yaklaşık 100 bin arıcı ailesi bu işten geçimini sağlıyor. Bu aileler çeşitli coğrafyaları gezmek suretiyle bal üretimi yapıyor. Bu alanda faaliyet gösteren, T.C Tarım ve Orman Bakanlığı’na kayıtlı şirket sayısı ise irili ufaklı 500 civarında.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilan edilen ve her yıl 20 Mayıs’ta kutlanan ‘Dünya Arı Günü’ kapsamında Türkiye’nin en çok bal üreten ilçesi Kozan’daki bal hasadında bir araya geldiğimiz Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen sektörle ilgili sorularımızı yanıtladı. 

Arılar neden önemli?

Albert Einstein “Eğer arıların tamamı ölürse insan nesli 4 sene sonra fire vermeye başlayacak” sözünü unutmamalıyız. Dünya Arı Günü’nün özel bir gün olarak kutlanması Arılar eko-sistemin sağlığı için gerekli. Arıların bütün bir ömürleri boyunca ürettiği bal miktarı bir çay kaşığından fazla değil. Arılar, bir kilo bal için dünyanın çevresini altı kez dönmeye eşit ölçüde yol kat ediyorlar. Sonunda tekrar yuvasına yani kovanına dönen bu muhteşem canlılar, tüm bu uğraş ve kat ettikleri yol sonucunda, ortalama 7 hafta yaşadıkları hayatları boyunca sadece bir damla bal üretebiliyor. Sadece bir çay kaşığının içini dolduracak kadar bal üretmek için milyonlarca kanat çırpıyor, çırpınıyorlar 

Türkiye’de arıcılık için potansiyel nedir?

Ülkemizin bitki/çiçek zenginliği çok geniş ve buna bağlı olarak da bal çeşitliliği fazla. Bilinen balların dışında anason balı, Peygamber çiçeği balı, çakşır balı, meşe balı, yonca balı, üçgül balı, pamuk balı, tütsü balı gibi birçok çeşidi bulunuyor. Ülkemizde yaklaşık 500 civarı ballı endemik bitki bulunmakta. Buradan hareketle bu balları ortaya çıkarmak ve ülkemizin bu zenginliğini tüketicilerimiz ile buluşturmak için her yıl polen haritamızı yayınlıyoruz

Dünyaya satabileceğimiz bize özgü 500 bal çeşidine sahip olmamız çok büyük bir zenginlik. Türk balını dünyaya tanıtmalıyız 

Anavarza Bal markası nasıl doğdu?

Babamız Süleyman Sezen ticari hayatına 1979 yılında başladı.  Biz Adana Kozanlıyız, dedelerimiz de burada yaşıyordu. Aile olarak uzun yıllardır gıda ve perakende işinin içerisindeyiz. Kozan’da gıda İşletmeleri ile başlayan şirketimizin faaliyetleri, 1993 yılında Kozan’ın ilk süpermarketini açarak devam etti. 1995 yılında ise bölgenin üretim gücünü ve bu bölgedeki arıcılığı çok iyi tanımamızın bir sonucu olarak Anavarza Bal markası ile Türkiye’nin en fazla bal üretilen ilçesi olan Kozan’da bal ambalajlama ve paketleme sürecine başladık. Burada arıcılık hemen hemen her ailede mutlaka vardır. Biz de bu değeri ulusal bir markaya dönüştürmek için 1995 yılında kolları sıvadık ve bugünlere geldik. 

Markanın isminin öyküsü ne?

Adımızı Kozan ilçesine bağlı Dilekkaya Köyü'nde yer alan antik kentten aldık. 

Bugün itibarıyla pazardaki konumunuz nasıl?

Türkiye’nin iki büyük bal markasından biriyiz. Yaklaşık 100 kişilik bir ekiple faaliyet gösteriyoruz... 2023 yılı ciromuz yaklaşık 235 milyon TL. Bir önceki yıla oranla yüzde 100 civarında bir büyüme gerçekleştirdik TL bazında. Tonaj olarak ise yüzde 30’luk bir büyüme gerçekleşti.

Satışlarımızın yüzde 5’i ihracattan geliyor. Bu rakamı da büyütmeyi hedefliyoruz. Ancak şunu söylemeliyim ki bal, doğada her yıl sınırlı miktarda toplanan doğal bir ürün. Doğa şartlarına göre ne kadar verirse biz ancak o kadar kavanozlayıp sofralarla buluşturabiliyoruz. Dolayısıyla doğada sınırlı bulunan ve mevsim şartlarına göre her yıl hasatla elde edilen ve miktarı değişken bir ürün için rakamsal bir hedef vermeyi pek doğru bulmuyoruz. Bizim için en önemli hedef şu; benzersiz bir coğrafyada bulunuyoruz ve çiçek zenginliği bakımından dünyada çok öndeyiz, bu benzersizliği katma değere dönüştürmek. Yani bu topraklardan üstün lezzete sahip balları sofralar ile buluşturmak bizim için en büyük hedef ve önceliktir.

 İş süreçlerinizden bahsedelim...

Babamızın ilk gıda işletmeleri için aldığı 500 metrekarelik alanda başlayan üretim yolculuğumuza bugün aynı yerde 15 bin metrekare olarak devam ediyoruz. Yılda 8 bin 500 tonluk bal kavanozlama gerçekleştiriyoruz. Alt yapımız, üretim kapasitemiz ve laboratuvar olanaklarımız bakımından dünyanın ilk 10 tesisinden biriyiz. Bu anlamda başladığımız günden bu yana işimize yatırım yapmaya devam ediyoruz. Ülkemizin her yerindeki arıcılarımızdan ürün alımı yapıyoruz. Üreticiden gelen ballar tek tek kontrol edilerek tesisimizde kavanozlama işlemine alınıyor.

Pestisit, antibiyotik ve kalıntı analizlerine bakılıyor.  Bal alırken bizim için önemli olan kriter, alacağımız balın akredite laboratuvarımızda yapmış olduğumuz 100'e yakın analizden ve son olarak da tat kurulumuzun lezzet testlerinden geçmiş olması. Bu kriterlere uyan ürünleri alıyoruz. Kozan’da bulunan Anavarza Bal tesisimiz dünyanın en yetkin 10 tesisinden birisi konumunda. Tam akredite ve bağımsız laboratuvarımız tesisimizde yer alıyor. Bu tesiste dünyada balla ilgili yapılabilen tüm analizleri yapabiliyoruz. Bu sayede de dünyanın en büyük gıda markalarından bazılarının da tedarikçisi konumundayız. 

Katma değerli ürünleriniz neler?

Ürün gamımızda 20 çeşit ürün var. İnovatif ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. Son dönemde raflarda yerini alan Anavarza Krem Bal, geliştirdiğimiz yenilikçi ürünlerden biri. Özellikle çocukların bal tüketimini kolaylaştıran ve ekmeğe rahatça sürülen Anavarza Krem Bal’ı, Türkiye'de ilk çıkaran markayız.  Avrupa'da Amerika'da yıllardır satılan bu ürünü ilk kez ülkemizde yapmış olduğumuz Ar-Ge çalışmaları sonucunda çıkardık. Ayrıca yine Türkiye'de ilk kez ürettiğimiz Anavarza Toz Bal ürünümüz de var. Henüz endüstriyel satışı yapılıyor. Daha önce endüstrinin ithal ettiği bu ürünü biz 5-6 yıldır üretiyoruz.  Toz balımız ilerleyen dönemde nihai tüketiciye de ulaşmış olacak. Çayınıza, kahvenize şeker yerine yüzde 100 doğal olan toz balı kullanabileceksiniz. Şu anda birçok çikolata, cips, mama, ekmek markası bu ürünü balla yaptığı inovatif ürünlerinde kullanıyor.

Sürdürülebilirlik çalışmalarınız ne durumda?

Sürdürülebilirlik adımları çerçevesinde geçen yıl güneş enerjisi yatırımımızı tamamladık. Tesislerimizin tüm ihtiyacı olan elektrik tüketimini güneş enerjisinden sağlıyoruz. Bu yıl muhtemelen kapasite artıracağız. Ayrıca laboratuvar yatırımlarımız da devam ediyor. En son C'3 Analizlerini gerçekleştirmek için cihaz yatırımı yaptık. Şu anda ülkemizde bu analize bakan birkaç kuruluştan birisiyiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar