Çin’de üret Batı’da tüket dönemi bitti
Ticaret savaşlarıyla zaten ABD, dikkatleri Çin’in üzerine yoğunlaştırmıştı ancak Korona, Çin’in de dünyaya bakışını farklılaştırmaya başladı. Bunlardan biri de Çin’e dair ezberlerin art arda bozulmaya başlaması…
Alelâde bir şeyi alın; bunu 1,4 milyarla çarpın, o şey; fevkâlade olur. Buna Çin Çarpması diyorum ben. Fakat bu fevkalâde şeyi, nitelikle donatırsanız, bu defa harikulâde olur. Korona sonrası geliştirdiği stratejilerden benim anladığım; Çin’in ölçek gücüyle gelebildiği yerden ötesine, uzmanlaşmayla taşma gayretidir.
Öncelikle; “Çin’de üret Batı’da tüket” dönemi bitti. Yerini; “nerede tüketeceksen orada üret” aldı. 2025 yılı için stratejik hedefini; 15 sektörde uzmanlaşma olarak çizen Çin’in hangi ülkelerin kabiliyet alanlarına saldıracağını kestirebiliyoruz.
Hal böyle olunca, 1 trilyon $’lık doğrudan yabancı sermayeden Çin’e kaynak ayırmasanız bile, onlar kendi dinamolarını; teknoloji, beşeri ve finansal donanımlarla çoktan üretti bile. Doğal olarak ABD, gücünü Çin’e kaptırmamak için savaşmayı seçecek ancak, Marks’ın dediği gibi; tarih, olaylar başka türlü olamayacağı için olup bitendir.”
Peki, bundan bize ne? Çinliler; 20 bin kilometrelik Çin Seddi’nin 4 bin km’sini, bizim atalarımıza karşı örmüştü. Şimdi de Kuşak&Yol projesiyle yeniden 2 bin km’lik işbirliği süreçleri deniyoruz. Pasifik Yüzyılının yükseleni Çin’in attığı her adımı daha derin tahlil etmeliyiz.
ABD’NİN YENİ ZENCİSİ; ÇİNLİLER
Tarih, tekerrür ediyor gibi; bundan 100 yıl önce Amerika’daki pek çok işyerinin kapısında; “Çinliler ve köpekler giremez” yazardı. Bugün ABD, Çin’e karşı yeniden topyekûn mücadele moduna girdi.
“Tarih değil, hatalar tekerrür eder” der İbni Haldun. ABD’nin yeni zencisi Çinliler haline gelirse, sıcak çatışma kaçınılmaz olacak gibi. Bu süreçte yakın gelecek stratejilerimizi çalışsak iyi olmaz mı?