Çin İşi
Bir zamanlar Japonlar, sonra Güney Koreliler ve şimdi de Çinliler… Önce taklit ederek, sonra en iyilerle ortaklık kurup mühendislik ve sistem öğrenerek, şimdi de iç markalarını küreselleştirerek, geliyorlar derken, geldiler… Sadece Avrupa’yı değil, Türkiye’yi de adeta işgale hazırlanıyorlar gibi, agresifler…
Chery gitti derken, yeniden Türkiye’de… Üstelik, eski “Çin işi” havasından sıyrılarak, şaşırtıcı modern ve tatminkar özelliklerle…
Çinli üreticilerin, otomotivi öğrendiklerini ve kendilerine göre farklı metodlarla geliştirdiklerini, yeni bir araç geliştirmek için sadece iki buçuk yıla ihtiyaç duymalarından anlıyoruz… Avrupalı markalar ise, halen en az dört yıla ihtiyacı varken, güvenlik ihtiyacı deniliyor…
Kalite standartları nedeniyle Avrupalılar bilinçli olarak biraz daha fazla zaman harcasalar da, Euro NCAP sonuçlarında daha hızlı Çinlilerin 5 yıldızlı tam puanları toplamaya başlamaları, çok düşündürücü… Elektromobilitenin temeli yazılım konusunda da, premium Almanları bile sollamaya çıkan Çinliler, sanıyorum, kalabalık nüfuslarıyla çok daha fazla geliştiriciyi bir araya getirerek yetkinliklerini başarılı seviyeye çıkarıyorlar.
Çin'de Çin için geliştirilen gereğinden çok daha fazla yerel inovasyonla Çinli tedarikçilerin kreatif konseptlerini de hesaba katarsak, pahalı Avrupa ortamında araştırma ve geliştirme yapmanın yavaşlığını anlayabiliyoruz.
Oysa, bir çok Avrupalı volüm üretici, 40 yılı aşkın süredir Çin’de varlıklarını sürdürüyor… Sanki, birikimlerini Çinlilere vermişler, fakat onlardan bir şey alamamışlar, gibi…
Çin'deki önceleri sadece yatırım yutmuş olan e-mobilite ve dijitalleşmeye geçişin artık kârlılık seviyelerine ulaştığını ve artık tüm dünyaya ihracatı mümkün kıldığını da fark ederken, Avrupalı markaların oradaki dünyanın en büyük otomobil pazarında lider rol oynamak istemelerinin hayalden öteye geçemediğini da görüyoruz.. Hele ki, elektrikli otomobiller söz konusu olduğunda Çinli üreticilerin Avrupalı rakiplerini çoktan yakaladığını ve en tutucu Batı Avrupa pazarlarında bile büyük bir baskı oluşturduğunu izliyoruz…
Tüm Avrupa merkezli özel sektör OEM’lerinin CEO’ları, çoğu devlete ait Çinli markalarla yaşayacakları zorlu rekabetten çekindiklerini demeçlerinde vurgularken, Çin otomobil endüstrisinin önüne engel koydurtmak için siyasetçileri zorluyorlar.
Diğer yanda da AB Komisyonunun ağır çevre regülasyonlarına uyum sağlamaya ve her gün bir yenisi eklenen meydan okumalara göğüs germeye çalışmaları, özellikle Fransız ve Alman otomobil endüstrilerininin ivmelenmelerini etkiliyor. Gelecekte Çin rekabetine karşı küresel konumlarını koruyarak karşı koymak isteseler de, ICV denilen Akıllı ve Bağlantılı Araçlar yani ağa bağlı ve otonom araçlarda lider olma planlarını rafa kaldıracak olmaktan endişe duyuyorlar…
Çin otomobil endüstrisi de, tüm bunların farkında olarak, hem Avrupa’ya hem de ABD’ye kadar yatırımlarını katlayarak büyütüyor…
Onlarca yıldır Avrupalıların Çin’e kârlılık için gelip, araç geliştirme süreçlerini onlara öğretmiş ve Çin’e aşırı derecede ekonomik bağımlılık içine girmiş olmaları, şimdi karşılarına çıkıyor.
Fakat, Avrupalıların küresel düzeyde pazarlarını geliştirerek, Çin’e mecbur kalmamaları da mümkün. Aynı zamanda elektrikli otomobiller için hammadde gereksinimlerinin de bir kısmını karşılayabilecekleri Kuzey Amerika'ya yeni büyük yatırımlar yapabilirler. Öngörülebilir gelecekte; elektrikli araçlar gibi yenilenebilir enerji teknolojileri için büyük vergi indirimleriyle teşvik sunan ABD’de yeni bir batarya hücresi fabrikası da inşa edebilirler.
Artık Çinlilerin Avrupalılara ihtiyacı olmasa da, Avrupalıların Çinli müşterilere ihtiyacı olduğundan olsa gerek; Çin pazarında tutunmak ve oralı ekonomik tedarikçileri kullanmak isteyen Avrupalı markaların çoğunun Batı Çin’deki insan hakları ihlallerine veya zorla çalıştırmaya bile seslerini çıkaramadıklarını da belirtelim…
Ne de olsa; 2023 yılında Çin binek otomobil pazarının yüzde beş oranında artacağı ve 23 milyon adetlere ulaşması bekleniyor.
Dilimleri küçülse de oradaki pastadan pay almaya devam edelim derken, asıl buradaki pazar paylarını kaybedebilirler…
Pazar lideri BYD ve en modern seçenekleri sunan Geely Holding’in yakında Tesla kadar çok konuşulacağını tahmin ediyoruz…