Çin, Hindistan ve Rusya

Bali, dünyanın gözde turizm mekânı, şimdilerde küresel siyasetin merkezi olmuş durumda.

ABD Başkanı Joe Biden, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ilk defa karşılaşıp el sıkıştı.

El sıkışmakla da kalmayıp, G20 zirvesi sonunda yayınlanması gereken ortak bildirinin önüne çıkacağı düşünülen engelleri de koymadılar.

Zirvenin bence en önemli sürprizi ise Çin ve Hindistan’ın ortak sonuç bildirisinde, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı için sert sözler söylenmesini engellememesi oldu.

Financial Times gazetesi bir batılı delegenin, “ Endonezyalılar akıllı, herkesin üzerinde mutabakat sağlayabileceği bir şey ile başladılar ki bu da gıda güvenliği idi, ve bunun üzerine gidildi “ dediğini bildiriyor.

Bir başka önemli konu da Pekin yönetiminin, Rusya desteği konusundaki tavrının aksi yönde gelişmeye açık olabileceği konusunda ümitlerin bir hayli yüksek olması.

Vurgulanan bir başka önemli ve belki de daha fazla öne çıkan bir konu da bu toplantıyı, katılan G20 ülkelerinden ziyade gelişmekte olan ülkelerin durumunun etkilemiş olması.

Bunu da “Ekonomik etki “ olarak vurguluyorlar.

Bütün bunlar Çin’in Rusya desteğini tamamen çekeceği anlamında okunmamalıdır.

Ancak Çin, Tayvan sürtüşmelerine karşın, ABD ile olan ekonomik ilişkilerinden kolaylıkla ve tamamen vazgeçemez. Ayrıca ne kadar ekonomik gücü olursa olsun, Rusya konusunda koşulsuz destek vermesinin kendilerini, diğer ülkeler nezdinde ne kadar uzak düşürebileceğini de düşünmeyi ihmal etmemektedir.

Peki, biz Türk ihracatçıları bu durumda ne düşünmeliyiz

Uluslararası ilişkiler hakkında söylenilen ve benim de çok sevdiğim deyişlerden birini tekrar etmek isterim “ Uluslararası ilişkilerde dostluk yoktur, menfaatler vardır.”

İhracatçılarımıza ve özellikle Rusya pazarına çalışanlarına tavsiyem, bugünlerde çok hareketli olan yaptırım hareketlerini çok büyük bir dikkatle izlemeleridir.

Birçok bankamız, Batı ve özellikle ABD tarafından yükseltilen seslere göre tavır belirliyor.

Rusya’ya satanlar gelecek için dikkatli, Batı’ya satanlar da bu durumda ortaya çıkabilecek imkânlar için uyanık olmalılar.