Çılgın yarış
Formula 1, tüm dünyada en çok izleyicisi olan motor sporlarının zirvesi.
Fakat, çok uzun zamandır dominant takımların, her yarışta beklenen başarılarıyla devam ediyordu. Bazı çevreler, acaba biraz sıkıcı olmaya başlamadı mı, önemsiz pozisyonlarda bile boşuna heyecan aranmıyor mu, diye eleştirmeye başlamıştı.
Belki başlangıcından bu yana en büyük müşterek bahislerin oynandığı devasa bir “mekanik at yarışları” organizasyonu olduğu için mi bilinmez, 2019’un ardından pandemi nedeniyle bu yıl takvimi alt üst olan 2020 sezonununda da eski “tempo” yok deniliyordu. Ağustos ayında sürpriz bir haberle bu yılki takvime son dakikada giren Intercity istanbul Park, büyük bir telaşla yarış organizasyonu için kolları sıvadı. Seyircili seyircisiz derken, üç ay su gibi aktı geçti. 15 yıllık pist asfaltı yenilendi, tesisler tümüyle elden geçirildi. Ve geçtiğimiz haftasonuna gelindi.
Cumartesi günü serbest antrenmanlar ve sıralama turları ile tüm dünya, İstanbul yarışının lezzetini yeniden hatırladı.
Yağmurla kayganlaşan zeminde genç kuşak F1 pilotları, cesaretlerini ortaya çıkarma şansı bulurken, herkes takımların lastik stratejilerini ve yeni asfaltın üzerinde tutunma sorunlarını konuşuyordu.
Son yılların kolay yarışlara alışmış pilotlarına stres, adrenalin arayan motor sporları tutkunlarına da keyif yaşatan sağanak yağmurun altındaki Cumartesi günü bile, uzun süredir ilk kez asıl yarışın favorisini kestirmenin zor olduğu zamanlarla tamamlandı. Hatta, en iddialı isimlerin pistteki yeni asfaltla bahane aradıklarını bile izledik.
Acaba, bahisleri yükseltmek mi istiyorlardı?!.. Bilemiyoruz, fakat Turkish Grand Prix’inin ilk günü, dünyada en fazla konuşulan sosyal medya etkileşimi olmayı başardı.
Pazar günü startta, sabah açan güneşe rağmen kurumayan zeminde savrulmaya devam eden dünyanın en gelişmiş hız makinaları, “İntercity üstündeki kara bulutlar”a rağmen ön sıralamanın her an değiştiği büyük bir coşkuyla koşuldu. Ön cepte start alma avantajını kullanamayanlar ile arkadan gelen favori isimler arasında kıyasıya bir mücadele vardı.
Tam 58 turun sonunda ise arkalardan başlayıp, usulca herkesi geçen Mercedes-Benz AMG Petronas pilotu Lewis Hamilton, İstanbul’da birinci gelirken, 94 kez Formula 1 yarışı kazanan ilk pilot ve Michael Schumacher’den sonra 7 kez Dünya Şampiyonluğuna ulaşan olan ikinci pilot oldu. Diğer yanda bu rekorun İstanbul Park’ta ilan edilmesinin ayrı bir önemi de, tüm dünyanın ilgisinin Türkiye’de toplanmasına yol açtı.
Ayrıca kimsenin şans vermediği Racing Point takımından Perez ikinci olurken; Ferrari de, Leclerq ve Vettel’in akıllıca pilotajlarıyla üçüncü ve dördüncü sırayı aldı.
Sonuçta, taktik, mühendislik mücadelesi ile son zamanların en zorlu Formula 1 ayağı, paha biçilmez başarılarla tamamlandı.
Zaten, Türkiye’de zor olmayan ne var?!..