Çıkış planı
Kur korumalı mevduatın (KKM), merkezi yönetim bütçesine yedi aylık maliyeti 85 milyar TL oldu. TCMB ile yapılan işlemler bilinmiyor. Kamuyu aydınlatma ve şeffaflık kavramları doğrultusunda açıklanmalıdır. Hazine ve Merkez’le yapılan işlemlerin eşit olduğu varsayımıyla, KKM’nin toplam maliyeti 170 milyar TL, yani 9 milyar dolar ediyor. Yılın ilk sekiz ayındaki 28,5 milyar dolarlık ‘‘Net Hata ve Noksan’’ kalemiyle kıyaslanırsa, 9 milyar doların yüksek olmadığı ileri sürülebilir.
Tabii dolar kurunu tutmak için, Merkez Bankası yılbaşından beri rezerv satışı yapıyor. İhracatçılarla yapılan işlemlerden, reeskont kredilerinden yola çıkarak; yılbaşından beri rezervlerdeki erimenin 50 milyar doların üzerinde olduğu söylenebilir. KKM’nin Türkiye ekonomisine toplam maliyetini bu şekilde değerlendirmek lazım.
Ekonomi bürokratlarının çalışkanlıklarından ve iyi niyetlerinden şüphe etmiyorum. Sıkça açıklanan makro ihtiyati tedbirlerden, fazla mesai yaptıkları anlaşılıyor. Bu mikro yönetim seçime kadar sürecek. KKM hesaplarının toplamı, seçime kadar 100 milyar dolar olabilir. Büyük bir rakamdır. Bu politika sürgit devam etmez. Seçim sonucundan bağımsız olarak, bir çıkış planı gerekiyor.